Kulislerden.blogspot.com

Erdoğan ve Bahçeli’nin geçmişte Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadıklarını açıkça söylemeleri, bugün CHP’ye “hukuka saygı” dersi vermeleriyle birleşince kamuoyunda çifte standart tepkisi büyüyor. Bugün AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’yi hedef alan açıklamalarında yargı kararlarına uymayanlar olduğunu ima ederek, hukuk devletine vurgu yaptı: “Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir; tanımamak ayrı şeydir…” ifadeleriyle CHP’ye hukuk saygısı çağrısında bulundu . Oysa aynı Erdoğan, 2016 yılında Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesine dair verdiği karar hakkında şu sözleri sarf etmişti: “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum.”  Bu anlayış siyaset çevrelerinde, "Tutarlı olmayan ileri geri tutum, hukuk ve demokrasi adına utanç verici bir...

CHP lideri Özgür Özel Malatya'da yaptığı konuşmada,“Erdoğan, Kürtleri DEM, Türkleri MHP, Arapları kendisi temsil edecek şekilde bir ittifak kurmak istiyor. Bu ittifakta vatandaşlık değil, ümmet ve Sünni Müslümanlık bilinci olacak. CHP olarak buna izin vermeyiz. Türkiye’de mezhepçilik ve ümmetçilik üzerinden hesap yaptırmayız. 31 Mart’ta sosyal demokratlar, muhafazakârlar, liberaller ve Kürt demokratlar el ele nasıl kazandıysak, yine Türkiye ittifakıyla seni yeneceğiz.” sözlerine, Erdoğan, "Ümmetin birliğini, beraberliğini savunmak suç mu?" diyerek, Özel'in yaklaşımını hedef aldı. Erdoğan'ın bu sözleri, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve tepkiyle karşılandı. Kullanıcılar, Erdoğan'ın ümmet vurgusunu, Türkiye'nin laik ve demokratik yapısını zedelemeye yönelik bir adım olarak yorumladı. Erdoğan'ın bu çıkışı, iktidarın dini unsurları siyasi bir araç olarak kullanma çabalarını bir kez daha gündeme getirdi.  Muhalefet kanadından gelen tepkiler, ...

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Erdoğan’ın “Üçlü Yol Arkadaşlığı” sözlerinin sansürlendiğini paylaştı.  Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, partisinin Kızılcahamam’daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda sarf ettiği “AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, DEM, biz en azından üçlü olarak bu yola beraber yürümeye kararı verdik” sözleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.  Ancak, bu sözlerin hem AKP 'nin hem de Cumhurbaşkanlığı’nın resmi internet sitelerinde sansürlenmesi, iktidarın kendi söylemlerini gizleme çabası olarak değerlendirildi. Erdoğan’ın, AKP, MHP ve DEM Parti’nin “terörsüz Türkiye süreci” için ortak hareket edeceğini belirttiği konuşması, siyasi kulislerde “yeni bir ittifak” tartışmalarını alevlendirdi. Ancak, bu ifadelerin resmi metinlerden çıkarılması, sosyal medyada ve muhalefet cephesinde sert tepkilere yol açtı.  CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, X platformunda yaptığı paylaşımda, Erdoğan’ı sert bir dille eleşt...

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda, AKP Tekirdağ Milletvekili Mestan Özcan’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “kutsal” olarak nitelendiren sözleri, muhalefet partilerinin sert tepkisine yol açtı.  Aynı dönemde, Leman dergisine yönelik “dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla başlatılan soruşturma ve dergiye yapılan fiziksel saldırılar, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.  Her iki olay da, iktidarın muhalif seslere yönelik baskı politikalarının bir yansıması olarak eleştiriliyor. Mestan Özcan’ın Tartışmalı Konuşması Meclis genel kurulunda, Tekirdağ’daki su sorununa değinen AKP’li Mestan Özcan konuşmasında, “Bizler inançlı bir milletiz. Kutsallarımız, Peygamberimiz ve Cumhurbaşkanımız bizim hassas noktamızdır” ifadelerine yer verdi.  TBMM tutanaklarına yansıyan bu sözler, muhalefet sıralarında anında tepkiyle karşılandı. Özcan’ın, seçilmiş bir siyasi figürü dini bir kavram olan “kutsal” ile eş tutması, muhalef...

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası verileri ülkeyi yönetenlerin kültür ve sanata  ilgisizliğini gözler önüne sererken, partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mimariden müziğe kadar tutum ve açıklamaları hem çeliştiğini hem de kültür ve sanata bakışını ortaya koyuyor. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2018’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki "Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri" töreninde sanat ve edebiyatın toplum ruhu için vazgeçilmez olduğunu vurgulamıştı. "Bir toplumda sanat ve edebiyat felç olmuşsa o toplumda ortak değerlerin üretilmesi ve yaşatılması zordur" diyen Erdoğan, mimari anlayışın ve manevi doyumun bir ülkenin kimliği için kritik olduğunu belirtmişti. Ancak, eldeki veriler ve mevcut durum, Erdoğan’ın bu sözleriyle kendi icraatlarının çeliştiğini gösteriyor. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) dinleme istatistikleri, Erdoğan’ın bu kültürel faaliyete neredeyse hiç ilgi göstermediğini ortaya koydu. Türkiye...

Ankara'nın siyasi koridorlarında dolaşan fısıltılar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Cezaevi'ne konulması, Süleymancılar tarikatına yönelik operasyonlar ve "Ahtapot" adıyla anılan geniş çaplı baskıların, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP'nin kalesinde derin yaralar açtığını söylüyor. Son anketler de bu iddiaları doğruluyor adeta. İmamoğlu'nun Hücresinden Yükselen Mağduriyet Rüzgarı Bugüne kadar somut bir kanıtı bulunmadığı halde İmamoğlu'nun 19 Mart 2025'te, yolsuzluk, rüşvet ve "terör örgütüyle iş birliği" gibi ağır suçlamalarla tutuklanması sonrası yaşanan deprem sürüyor. CHP kulislerinden sızan bilgilere göre, İmamoğlu'nun 23 Mart'taki ön seçimde 15,5 milyon oy alması, sonrasında devam eden ve 20 milyona yaklaşan imza kampanyası toplumun büyük bir kesiminde umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Cezaevinde olmasına rağmen İmamoğlu, Erdoğan'ın karşısındaki en güçlü aday olarak görülm...

Son günlerde cezaevlerindeki siyasi tutuklu öğrencilerin hak talepleri için başlattığı eylemler, iktidarın "terörle mücadele" söylemiyle çelişen uygulamalarını bir kez daha gündeme taşıdı.  Gençlerin açlık grevleri ve protestoları sürerken, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Hizbullah üyelerini affederek cezaevinden çıkartması  tepkileri daha da alevlendirdi.   Bu durum sosyal medyada, "Öğrenciler zincirlerini kırmaya çalışırken, Hizbullah'a "kırmızı halı. Öğrencilere Zindan, Hizbullah’a af iktidarın çifte standardını ortaya koyuyor" şeklinde yorumlara neden oldu.  Cezaevlerinde tutuklu bulunan öğrenciler, adil yargılanma, kötü muamelelerin son bulması ve siyasi baskılara karşı özgürlük talebiyle eylemlerini sürdürüyor. Aileler ve insan hakları örgütleri, gençlerin sağlık durumlarının kötüye gittiği uyarısında bulunurken, hükümetin sessizliği dikkat çekiyor.   Diğer yandan, iktidar kanadından gelen "af" sinyalleri, Hizbullah bağla...

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki dönem milletvekilleriyle düzenlediği iftar yemeğinde yine CHP’yi hedef tahtasına oturttu.  Ancak kulislerde, Erdoğan’ın bu sert sözlerinin altında yatan asıl niyetin, kendi partisi içindeki çatlakları gizleme çabası olduğu konuşuluyor. Erdoğan, CHP yöneticilerini “timsah gözyaşları dökmekle” ve parti içi çekişmelerde “kapalı kapılar ardında sevinçten yerlerinde duramamakla” suçlarken, AKP'nin kendi içindeki kirli çamaşırlarının üzerini örtmeye çalıştığı iddia edildi. Erdoğan’ın, “Belediyede hırsızlık, yolsuzluk, usulsüzlük yok deseler, bunu hukuki delillerle tartışmak mümkün ama yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü hepsinin doğru olduğunu en iyi kendileri biliyor,” sözleri salonda yankılanırken, kulislerde bu çıkışın ironisi konuşuldu.  AKP'ye yakın kaynaklar, “Erdoğan’ın bu kadar kendinden emin konuşması şaşırtıcı değil, çünkü kendi partisinden yargıya sızan belgeler de az değil,” diyerek iğneyi kendine batırmaktan ...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 92 yaşındaki bir vatandaşa elini öptürmesi, siyaset kulislerinde tepkilere neden oldu.  Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, kamuoyunda tepkilere neden olurken, özellikle muhalefet ve bazı AKP'li çevreler de eleştirilere neden oldu. Görüntülerde, Erdoğan’ın yaşlı vatandaşa elini uzattığı ve onun da öptürdüğü görülüyor. Ancak bu durum, Türk siyasi kültüründe ve toplumun değer yargılarında pek de alışılmış bir sahne değil. Eleştirmenler, özellikle yaşlı bir insanın böylesine bir görüntüye maruz kalmasını, "gelenekle bağdaşmayan ve yanlış bir sembol" olarak yorumluyor. Muhalefetten Sert Tepki Muhalefet cephesinden gelen tepkiler, Erdoğan’ın bu hareketinin “otoriter bir liderlik göstergesi” olduğu yönünde. CHP’li bazı isimler, “Bir lider, 92 yaşındaki bir vatandaşına el öptürmez, ona hürmet eder” diyerek tepki gösterdi. İYİ Parti ve diğer muhalefet temsilcileri de görüntüleri “kişisel kült yaratma çabası” olarak değerlendirdi. AKP İçi...

Ankara’nın siyasi koridorlarında son günlerde Cumhur İttifakı’nın tutumuna dair çarpıcı iddialar ve yorumlar yapılıyor. İttifakın iki kilit ismi Erdoğan ve Bahçeli’nin söylem ve stratejilerindeki çelişkiler, hem tabanda hem de muhalefet cephesinde soru işaretlerini artırıyor.  MHP’nin yıllardır “Terörsüz Türkiye” sloganıyla idam ve mutlak ceza vurgusu yaptığı biliniyor. Ancak son dönemde Abdullah Öcalan’ın “örgütü lağvederse umut hakkından yararlanabileceği” yönündeki önerisi, parti tabanında da şaşkınlık yaratmış durumda. Kulislerde, “MHP’nin bu dönüşü, ‘Bizim süreçlerimiz meşru, başkalarınınki ihanet’ anlayışını mı yansıtıyor? Sorusu dillendiriliyor. Bahçeli’nin bu hamlesi, ittifak içindeki dengeleri nasıl etkileyecek, henüz net değil. Kapalı Kapılar Ardında Çözüm mü Konuşuluyor? MHP’nin CHP ile görüşmeyi reddetmesi, “terörle mücadelede kararlılık” olarak lanse edilse de, kulislerde bu tavrın ittifakın stratejik bir oyunu olduğu konuşuluyor. İddialara göre, Cumhur İtt...

TSK komuta kademesine talimat veren Erdoğan "Gereği neyse komuta kadememizi toplayacağım manevi tazminat davasından tut her noktada davayı açacağız tüm komuta kademesinin hemen davayı açmalarını, Milli Savunma Bakanım dahil kendilerinden isteyeceğim" demişti. CHP lideri Özgür özele dava açıldı.  Bu durum ise seçmende "Baskı Rejimi" algısını güçlendirdi. Ankara kulislerinde son dönemde en çok konuşulan konulardan biri, Erdoğan’ın yargıyı muhalefet üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanması.  CHP’ye açılan davalar, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak riski, gazetecilere yönelik gözaltılar ve iş dünyasına yapılan operasyonlar, Erdoğan’ın iktidarını korumak için yargıyı sopa gibi kullanmaya devam ettiği görüşünün yayıldığı yönünde. Ancak bu stratejinin önümüzdeki seçimde nasıl bir sonuç doğuracağı, AKP’nin düşündüğü kadar olumlu olmayabileceği şeklinde yorumlar yapılıyor. Muhalefeti Susturmak Seçmeni Öfkelendirir mi? Geçmişte Erdoğan, özellikle 2016 sonr...

Beklenen izin çıktı DEM Parti heyeti Abdullah Öcalan'ı ziyaret etti. Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen ve uzun yıllardır devam eden Kürt meselesi ile PKK’nın silahlı varlığına ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, örgütün silah bırakması ve demokratik siyaset kanallarının açılması yönünde tarihi bir çağrı yaptı. Bu çağrı, hem Türkiye’nin iç siyasi dinamikleri hem de bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ancak, sürecin nasıl ilerleyeceği ve tarafların bu çağrıya nasıl yanıt vereceği konusunda ise temkinli bir yaklaşım gözlemleniyor. PKK’nın Misyonunu Tamamladığı Vurgusu Öcalan, açıklamasında PKK’nın ortaya çıkış koşullarını tarihsel bir çerçevede ele alarak, örgütün artık işlevini yitirdiğini ifade etti. Özellikle 1990’larda reel-sosyalizmin çöküşü ve Türkiye’de kimlik inkarının azalması gibi faktörlere dikkat çeken Öcalan, PKK’nın varlığını...

Yeni Türkiye'de haddinizi bileceksiniz" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 8. Olağan Büyük Kongresi'nde çıtayı biraz daha yükselterek TÜSİAD'a yönelik yeni açıklamalarda bulundu ve "Siyaset yapmak istiyorsanız işte er meydanı. Yeni Türkiye’de kayıt dışı siyasete de yer yoktur" diyerek eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan'ın bir çok konuda eski Türkiye ile Yeni Türkiye kıyaslamasını eleştiren para ve banka uzmanları; 1990'lı yılların kriz dönemini hatırlattı ve o dönemin Maliye Bakanı İsmet Attila'nın küresel krize rağmen başarılı reformlarını ve disiplinle uyguladığı ekonomi politikalarını örnek gösterdi. Erdoğan'ın sözleri ekonomi çevrelerinde ve muhalefet kulislerinde Türkiye'nin iki ayrı döneminde yaşanan ekonomi krizleri ve nasıl yönetildiklerine dair kıyaslamalar yapılıyor. Makroekonomik İstikrar ve Büyüme Politikaları Türkiye, eski Maliye Bakanı İsmet Attila'nın görev yaptığı 90'lı yılların başında k...

Erdoğan'ın kongre sonrası kabinede yapacağı değişikliklerle ilgili kulislerde dolaşan bilgiler oldukça dikkat çekici.  Konuşulanlara göre, kabinede önemli değişiklikler bekleniyor. İşte kulislerde konuşulan bazı isimler ve olası değişiklikler: Abdullatif Şener : AKP ile yollarını ayıran eski bakan Abdullatif Şener'in bugün Maliye veya Hazine Bakanı olarak kabineye girebilecek isimler arasında geçmesi dikkat çekiyor ve kulislerde, "Erdoğan kabineye eski yol arkadaşları Arınç ve  Gökçek'in çocuklarının yanı sıra unutulan isimleri de kabineye alması, eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı" şeklinde yorumlandı. Öte yandan AKP'nin ilk yıllarındaki ekonomi alanındaki performansı ve Erdoğan'ın Şener ile geçmişteki ilişkileri hatırlatılıyor ve bunun da ekonomi alanın da öne çıkmasına neden olduğu ifade ediliyir. Damat Berat Albayrak Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın da yeniden kabineye dönme ihtimali üzerinde duruluyor. Albayrak...

Ankara’da toplanan AKP’nin 8. Olağan Kongresi, yerel seçimlerdeki hezimetin ardından değişim söylemlerinin güçlü bir şekilde gündeme gelemediği bir atmosferde başladı.  Siyaset bilimciler, kongrenin Erdoğan sonrası döneme dair olumsuz işaretler taşıdığını belirtiyor. Partinin oy oranının uzun süredir Erdoğan’ın kişisel oy oranının gerisinde kalması, AKP’nin kurumsallaşma sürecindeki eksikliklerini ve kaybettiği zemini gözler önüne seriyor. Erdoğan’ın Değişim Söylemi ve Kadro Revizyonu Aylardır Türkiye’nin dört bir yanında yapılan yerel kongrelerde değişim söylemine odaklanan Erdoğan’ın, hem ekim sonrası döneme uygun kadro değişiklikleri yapacağı hem de bu değişikliklerle iç ve dış kamuoyuna bir yenilenme görüntüsü vereceği düşünülüyor. Ancak, tıpkı önceki kongrelerde olduğu gibi bir birlik ve beraberlik görüntüsünün enerjik bir biçimde verileceği tahmin ediliyor. Parti içindeki önemi giderek azalan ve bundan yakınan parlamento üyelerinin parti yönetimindeki ağırlığının ...

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında başbakanlık koltuğuna oturmasıyla başlayan ve 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanlığı ile devam eden 22 yıllık iktidar dönemi, Ankara kulislerinin en hararetli tartışma konusu haline geldi. Erdoğan’ın liderliğinde inşa edilen sistemin, özellikle son yıllarda ekonomi, hukuk, demokrasi ve dış politikada ciddi sıkıntılar yaşadığı ifade ediliyor.  Peki, AKP yönetimi bu sürece nasıl geldi ve siyasetin görünmeyen yüzünde neler konuşuluyor? Ekonomide Güven Erozyonu Kulislerde, ekonominin son yıllarda içine girdiği darboğazın, iktidar cephesinde de ciddi endişelere neden olduğu belirtiliyor. Türk lirasındaki değer kaybı, yüksek enflasyon ve Merkez Bankası politikaları, sadece muhalefet değil, AKP içindeki bazı gruplar tarafından da eleştiriliyor. İddiaya göre, partinin ekonomi yönetiminde daha geleneksel politikalar uygulanmasını savunan bir kanat, mevcut faiz politikalarına mesafeli yaklaşıyor. Ancak bu görüşlerin karar meka...

İktidarın mecliste eş dost ataması devam ediyor. 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediyelerin çoğunu kazanan CHP'lileri hedef alan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Göreve seçilmek orayı akraba çiftliğine dönüştürme hakkı vermez. Burada bir noktayı özellikle vurgulamak durumundayım. 31 Mart'tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akrama atamalarının mahşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz, ibretle takip ediyoruz." demişti. Erdoğan böyle söylese de yaşananlar ise tam tersini gösteriyor. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı ve eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın özel kalem müdürü olarak görev yapan Ufuk Hacıahmetoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milletvekili Hizmetleri Başkanlığı'na Başkan Yardımcısı olarak atandı. Atama haberi, Türkiye Eskrim Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Birdal Öztürk'ün sosyal medya platformu X'te yaptığı bir paylaş...