Kulislerden.blogspot.com

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni çıkışında, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) önünde yumruklu bir saldırıya uğradı. 66 yaşındaki saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, 2004 yılında iki çocuğunu öldürmekten sabıkalı olduğu ve 2020’de şartlı tahliye edildiği ortaya çıktı. Bu olay, Türkiye’nin siyasi atmosferindeki gerilimi ve kutuplaşmayı bir kez daha gözler önüne sererken, iktidarın bu saldırıda dolaylı ya da doğrudan sorumluluğu olup olmadığı sorusu tartışma konusu oldu.  Siyaset bilimciler ve iletişim uzmanları, iktidarın politik söylemlerine, güvenlik zaafiyetlerine ve toplumsal kutuplaşmaya dikkat çekiyor. İktidarın Hedef Gösterici Söylemi Saldırının ardından muhalefet partileri ve bazı sivil toplum kuruluşları, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ittifakının, muhalefeti hedef alan söylemlerinin bu tür şiddet olaylarını tetiklediğini ...

CHP lideri Özgür Özel'e yapılan alçak saldırı, sadece bir yumruk değil, bu ülkenin demokratik umutlarına, birlikte yaşama arzusuna ve siyasi nezakete indirilmiş bir darbedir. Bu saldırı farklı görüşlerden oluşan siyasi çevrelerde, münferit bir olay olmanın ötesinde, iktidarın uzun süredir beslediği kutuplaştırıcı dilin, ötekileştirici söylemlerin ve muhalefeti düşmanlaştıran siyasetin acı bir sonucu olarak değerlendirildi.  MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, "Konu araştırılsın" gibi yuvarlak ifadeleri ve AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın iki gün önce, "Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP'li siyaset girdabında telef olup gidecek?" sözleri siyaset çevrelerinde,  muhalefeti hedef gösteren, onları değersizleştiren ve adeta saldırıya davetiye çıkaran bir nefret söylemi şeklinde yorumlandı. Şimdi kulislerden.blogspot.com olarak soruyoruz: Kendi çocuklarını katleden bir caniyi kimler ve neden harekete geçirdi? Bu soru yanıt bekliyor. İkti...