İmamoğlu’nun Hukuksuzca, Tutuklanması, Bir Kişinin Değil, Bir Ülkenin Trajedisidir
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’nin hukuk serüveninde bir dönüm noktası değil, bir çöküş anıdır. İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı, milyonların iradesini sırtında taşıyan bir isim, bir sabah ansızın “suç örgütü lideri” yaftasıyla gözaltına alındı, ardından demir parmaklıkların ardına gönderildi. Neden? Yolsuzluk mu? Terör mü? Yoksa sadece iktidarın hoşuna gitmeyen bir gölge mi? İktidar, adaleti bir sihirbaz şapkasına çevirdi. İçinden tavşan çıkmasını beklerken, her seferinde bir başka muhalifin kelepçeli elleri beliriyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, bu şapkanın son numarası. Yolsuzluk iddiaları, gizli tanıklar, “kent uzlaşısı” gibi kulağa afili gelen ama içi boş kavramlar… Hepsi, bir sihirbazın sahte hamleleri gibi önümüze seriliyor. Peki, ya deliller? Onlar nerede? İktidarın masasında, bir bardak çayın yanında, “sonra açıklarız” notuyla mı duruyor? Bu bir intikam senaryosu mu? İmamoğlu, 2019’da İstanbul’u iki kez kazanarak iktidarın en ...