Kulislerden.blogspot.com

Erdoğan ve Bahçeli’nin geçmişte Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımadıklarını açıkça söylemeleri, bugün CHP’ye “hukuka saygı” dersi vermeleriyle birleşince kamuoyunda çifte standart tepkisi büyüyor. Bugün AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’yi hedef alan açıklamalarında yargı kararlarına uymayanlar olduğunu ima ederek, hukuk devletine vurgu yaptı: “Türkiye'de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir. Mahkeme kararlarını eleştirmek ayrı şeydir; tanımamak ayrı şeydir…” ifadeleriyle CHP’ye hukuk saygısı çağrısında bulundu . Oysa aynı Erdoğan, 2016 yılında Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesine dair verdiği karar hakkında şu sözleri sarf etmişti: “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara sessiz kalırım o kadar. Ama onu kabul etmek durumunda değilim, verdiği karara uymuyorum, saygı da duymuyorum.”  Bu anlayış siyaset çevrelerinde, "Tutarlı olmayan ileri geri tutum, hukuk ve demokrasi adına utanç verici bir...

Ankara’nın siyasi koridorlarında son günlerde Cumhur İttifakı’nın tutumuna dair çarpıcı iddialar ve yorumlar yapılıyor. İttifakın iki kilit ismi Erdoğan ve Bahçeli’nin söylem ve stratejilerindeki çelişkiler, hem tabanda hem de muhalefet cephesinde soru işaretlerini artırıyor.  MHP’nin yıllardır “Terörsüz Türkiye” sloganıyla idam ve mutlak ceza vurgusu yaptığı biliniyor. Ancak son dönemde Abdullah Öcalan’ın “örgütü lağvederse umut hakkından yararlanabileceği” yönündeki önerisi, parti tabanında da şaşkınlık yaratmış durumda. Kulislerde, “MHP’nin bu dönüşü, ‘Bizim süreçlerimiz meşru, başkalarınınki ihanet’ anlayışını mı yansıtıyor? Sorusu dillendiriliyor. Bahçeli’nin bu hamlesi, ittifak içindeki dengeleri nasıl etkileyecek, henüz net değil. Kapalı Kapılar Ardında Çözüm mü Konuşuluyor? MHP’nin CHP ile görüşmeyi reddetmesi, “terörle mücadelede kararlılık” olarak lanse edilse de, kulislerde bu tavrın ittifakın stratejik bir oyunu olduğu konuşuluyor. İddialara göre, Cumhur İtt...

Beklenen izin çıktı DEM Parti heyeti Abdullah Öcalan'ı ziyaret etti. Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen ve uzun yıllardır devam eden Kürt meselesi ile PKK’nın silahlı varlığına ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nden yaptığı açıklamada, örgütün silah bırakması ve demokratik siyaset kanallarının açılması yönünde tarihi bir çağrı yaptı. Bu çağrı, hem Türkiye’nin iç siyasi dinamikleri hem de bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından yeni bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ancak, sürecin nasıl ilerleyeceği ve tarafların bu çağrıya nasıl yanıt vereceği konusunda ise temkinli bir yaklaşım gözlemleniyor. PKK’nın Misyonunu Tamamladığı Vurgusu Öcalan, açıklamasında PKK’nın ortaya çıkış koşullarını tarihsel bir çerçevede ele alarak, örgütün artık işlevini yitirdiğini ifade etti. Özellikle 1990’larda reel-sosyalizmin çöküşü ve Türkiye’de kimlik inkarının azalması gibi faktörlere dikkat çeken Öcalan, PKK’nın varlığını...

Bahçeli’nin Açıklamaları ve Yeni Çözüm Süreci Tartışmaları Gündemde. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 15 Ekim’de terör örgütü PKK’nın tasfiyesi için Abdullah Öcalan’a çağrıda bulunması, Türkiye siyasetinde yankı uyandırmaya devam ediyor. Bu çıkış, Kürt sorununa yönelik yeni bir çözüm süreci tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Geçmişten Gelen Deneyimler Konu ile ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulunan isimlerden biri de CHP eski Diyarbakır Milletvekili Mesut Değer oldu. Mesut Değer, Türkiye’de 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecinin önemli bir toplumsal deneyim olduğuna dikkat çekti ve o dönemdeki bazı önemli gelişmeleri hatırlattı. Abdullah Öcalan’ın 21 Mart 2013 Nevruz mesajının barış çağrısı ve PKK’nın Türkiye sınırlarından çekilme kararı olduğunu belirten Mesut Değer, Akil İnsanlar Heyetinin  toplumun barış sürecine dair görüşlerini dinleyerek öneriler sunduğunu anımsattı. Dolmabahçe Mutabakatı sürecinin önemli sembol adımlarından biri olduğu...

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 22 Ekim'den bu yana Öcalan’a “örgütü lağvet, TBMM’de DEM Parti grubunda konuş...” çağrısı ile devam eden çıkışları ve sonradan yayınlanan videolu mesajı Meclis kulislerinde çarpıcı yorumlara neden olmaya devam ediyor. Bahçeli'nin vermek istediği mesajın şifrelerinin;  "Terör hayatımızdan sökülüp atılır(sa), enflasyon canavarına keşif bir darbe indirilir(se), Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkar(sa), sayın Erdoğan'ın bir kez daha (seçilmesi) doğal ve doğru bir tercih değil midir? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak (önümüzdeki görevler) arasında olmayacak mıdır? Türkiye yüzyılının inşası için sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesi ve birikimi ile (bize göre) tek tek seçenektir." sözlerinin içinde yer alan, (sa)-(se)-(önümüzdeki görevler)... şeklindeki vurgularla Erdoğan'ı bir kez daha uyardığı yorumları yapılıyor. Bahçeli'nin, "Evet, en yakın...

Ap qlMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin meclisin 28. dönem 3. yasama yılı açılışında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncay Bakırhan ile tokalaşması ve barışa vurgu yapan sözleri gündem oldu.  Bahçeli: "Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım" derken, aynı görüş ve düşünce DEM partiden de geldi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan grup toplantısında Bahçeli’nin barış sözlerine yanıt verdi. Bakırhan sözleri ‘kıymetli’ bulduğunu belirtti. Bakırhan şu ifadeleri kullandı: “Dünyada barış isteyen, bölgedeki risklere karşı bu ülkeyi düşünen herkes Türkiye’de de barış istemeli. Cesur olmalı. Yapılan her açıklama, söylenen her söz atılan her adımı kıymetli görüyoruz. Kaybedeceğimiz tek günümüz yok. Herkesi toplumsal sorumluluk almaya çağırıyoruz.” Meclis yumrukların konuştuğu bir yer olmamalı  Bahçeli'nin açıklamalarını Kulislerden.blogspot.com'a değerlendiren DEM Parti Ağrı Mi...