Kulislerden.blogspot.com

ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’yı “kağıttan kaplan” olarak nitelendirmesi, hem Moskova’da hem de diplomasi çevrelerinde tepki çekti. Uluslararası İlişkiler Uzmanlarına göre bu söylem, gerçekleri yansıtmıyor; ABD’nin başarısızlıklarını gizlemek ve Ukrayna’ya moral vermek amacı taşıyor. Batı’nın Başarısızlıkları Ekonomide : Yaptırımlar Rusya’yı çökertmedi, aksine yeni ticaret ortaklıkları doğurdu. Avrupa ise enerji krizine girdi. Askerî alanda: ABD’nin Ukrayna’ya gönderdiği milyarlarca dolarlık destek savaşın seyrini değiştirmedi; Ukrayna büyük kayıplar verdi. Siyasette : “Rusya yalnız kalacak” söylemi boşa çıktı. BRICS’in büyümesi ve Asya-Afrika ülkelerinin Moskova ile ilişkilerini güçlendirmesi dikkat çekiyor. Rusya’nın Mesajı ABD’nin Rusya masalının Trump'ın kendi çıkmazını gösterdiğini ileri süren Kremlin’in “Rusya kağıttan kaplan değil, bir ayıdır. Kağıttan ayılar olmaz” sözleri, Moskova’nın gücüne olan güvenini yansıtıyor. Diplomatik çevreler, Batı’nın a...

Küresel iklim değişikliği tüm dünyayı tehdit ederken, yayınlanan veriler Türkiye'nin bu mücadelede "koşar adım iklim köleliğine doğru" gittiğini gözler önüne seriyor. En çok kirleten ülkelerin "tedbirsizliği" ya da "antlaşmalardan çekilmesi" bahane edilerek, Türkiye'nin iktidarının da çevre politikalarında ciddi bir sınav verdiği belirtiliyor. Verilere göre, dünyayı en çok kirleten ülkeler arasında yer alanlar ve durumları şu şekilde sıralanıyor:  Rusya: İklim anlaşmalarından çekilmiş durumda.  Çin: Herhangi bir tedbir alınmıyor.  Avrupa: Herhangi bir tedbir alınmıyor.  Hindistan: Herhangi bir tedbir alınmıyor.  ABD: Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmiş durumda. Bu devasa kirleticilerin vurdumduymazlığı karşısında, dünya sıralamasında yüzde 1.2 oranıyla 13. sırada yer alan Türkiye'nin durumu ise daha da düşündürücü.  Metinde açıkça ifade edildiği gibi, "koşar adım iklim köleliğine doğru gidiyor" olması, iktidarın çevre ...

Ukrayna ile ABD arasında Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde gerçekleştirilen müzakerelerde, Ukrayna’nın Rusya’nın da kabul etmesi şartıyla 30 günlük bir ateşkese yeşil ışık yakması, gözleri Moskova’ya çevirdi.  11 Mart 2025’te sağlanan bu mutabakatın ardından Rusya’dan gelen ilk açıklamalar temkinli bir yaklaşımı işaret ederken, Kremlin’in nasıl bir adım atacağı henüz netlik kazanmadı. Uzmanlar, Rusya’nın verebileceği yanıtları üç ana senaryo çerçevesinde değerlendiriyor. Rusya’nın İlk Mesajı: “Acele Etmeyeceğiz” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mart’ta Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko ile düzenlediği basın toplantısında, ateşkese genel anlamda olumlu yaklaştığını belirtmiş, ancak “açıklığa kavuşması gereken noktalar” olduğunu vurgulamıştı. Putin, “Fikrin kendisi doğru ve destekliyoruz, ama kalıcı barışa doğru ilerlemeli ve krizin temel nedenlerini çözmeli” diyerek, Moskova’nın kısa vadeli bir duraksamadan ziyade uzun vadeli hedeflere odaklandığını ima etti. Kre...

CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, Rusya'nın ABD finansal sistemini kullanarak Türkiye'ye milyarlarca dolar aktardığı iddialarını TBMM gündemine taşıdı. Tan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yönelttiği yazılı soru önergesinde, Türkiye'nin uluslararası finansal sistemde yaptırım riskiyle karşı karşıya kalabileceği endişelerini dile getirdi ve bu konuda alınan önlemlerin kamuoyuyla paylaşılmasını talep etti. Rusya-Türkiye Mali İlişkileri ve Yaptırım Riski Namık Tan, önergesinde Türkiye'nin stratejik olarak Rusya ve Batı arasında denge politikası izlemeye çalıştığını ancak bu dengenin ekonomi ve dış politika alanlarında olası olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti. Tan, özellikle son dönemde dış basında yer alan haberlere atıfta bulunarak, Rusya'nın ABD finansal sistemini kullanarak Türkiye'ye milyarlarca dolar aktardığı ve bu işlemlerin enerji ve inşaat gibi sektörlerde yoğunlaştığı iddialarını hatırlattı. Bu durumun, Türkiye'nin u...

Suriye'de ki ekonomik gerçeklik, ideolojik yaklaşımlara yol vermiyor. Suriye iç savaşı, yalnızca bölgeyi değil, uluslararası siyaseti de şekillendiren bir dizi dinamikle birlikte derin bir krize dönüştü.  Konuyla ilgili diplomasi kulislerinde yapılan yorumlar ise şöyle: Bugün gelinen noktada Suriye, harabeye dönmüş altyapısıyla yeniden inşa edilmeyi beklerken, bölgedeki güçlerin çıkar çatışmaları ve ideolojik yaklaşımları Suriye'nin kaderini tayin ediyor. Türkiye'nin bu denklemdeki rolü ise hem kendi sınır güvenliği hem de bölgedeki Kürt hareketinin güçlenmesine karşı durma stratejileriyle öne çıkıyor. Türkiye’nin "İdeolojik Kardeşlik" Yaklaşımı Türkiye, Suriye'ye yönelik dış politikasında özellikle "dini temelli ideolojik kardeşlik" söylemini ön plana çıkarıyor. Bu yaklaşım, tarihsel bağlar ve İslam dünyasının dayanışması vurgusuyla şekilleniyor. Ancak bu söylemin, Suriye'deki mevcut çoklu etnik ve dini yapıya uygun olmadığı görülüyo...

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve iktidarı sert dille eleştirdi.  Akkuyu Nükleer Santrali’nin sahibi olan Akkuyu Nükleer A.Ş.’nin yönetim kurulunda Türk üye olmadığını tespit ettiklerini belgesiyle paylaşan CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, TBMM Ticaret Enerji ve Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nda yaptığı konuşmasında, "Bir AK Parti klasiği daha. Akkuyu Nükleer A.Ş. yönetim kurulu: Rus üye sayısı: 5 Fransız üye sayısı: 1 Türk üye sayısı: 0 Kaynak: Ticaret Sicil Gazetesi." Santralin ömrü 100 yıl  Yavuzyılmaz, yüzde 100’ü Rusya’ya ait olan Akkuyu Nükleer Santralinin Ömrünün 60 yıl. Uzatma süresinin 20 yıl. Söküm süresi 20 yıl olmak üzere toplam 100 yıl olduğunu söyledi. 9 ada büyüklüğünde arazi Ruslara tahsis edildi  CHP'li Yavuzyılmaz, şu bilgileri paylaştı: "AK Parti, Doğu Akdeniz’de 9 ada büyüklü...