İklim Felaketi Kapıda: Türkiye’de Kim Sorumlu, Kim Çözüm Üretiyor?

Küresel iklim değişikliği tüm dünyayı tehdit ederken, yayınlanan veriler Türkiye'nin bu mücadelede "koşar adım iklim köleliğine doğru" gittiğini gözler önüne seriyor. En çok kirleten ülkelerin "tedbirsizliği" ya da "antlaşmalardan çekilmesi" bahane edilerek, Türkiye'nin iktidarının da çevre politikalarında ciddi bir sınav verdiği belirtiliyor.

Verilere göre, dünyayı en çok kirleten ülkeler arasında yer alanlar ve durumları şu şekilde sıralanıyor:

 Rusya: İklim anlaşmalarından çekilmiş durumda.
 Çin: Herhangi bir tedbir alınmıyor.
 Avrupa: Herhangi bir tedbir alınmıyor.
 Hindistan: Herhangi bir tedbir alınmıyor.
 ABD: Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmiş durumda.

Bu devasa kirleticilerin vurdumduymazlığı karşısında, dünya sıralamasında yüzde 1.2 oranıyla 13. sırada yer alan Türkiye'nin durumu ise daha da düşündürücü. 

Metinde açıkça ifade edildiği gibi, "koşar adım iklim köleliğine doğru gidiyor" olması, iktidarın çevre politikalarını ve sürdürülebilirlik hedeflerini ne denli ciddiye aldığını sorgulatıyor.

Türkiye "Denek Ülke" Mi Oluyor?

Uluslararası verilerde Türkiye'nin konumuna bakınca, "Denek Ülke Biz Mi Olduk?" sorusu, Türkiye'nin iklim politikalarında yeterli adımları atmaması durumunda, küresel iklim krizinin ağır sonuçlarına en açık ülkelerden biri olma riskini taşıdığını düşündürüyor. Dünyanın en büyük kirleticileri dahi sorumluluktan kaçarken, Türkiye'nin bu konuda daha proaktif olması beklenirken, mevcut durum endişe verici bir tablo çiziyor.

Uzmanlar, Türkiye'nin karbon emisyonlarını azaltma, yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırma ve çevre koruma yasalarını etkin bir şekilde uygulama konularında acilen somut adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, hem ekolojik dengeler bozulacak hem de ülke ekonomisi iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden ciddi şekilde nasibini alacak. İktidarın, uluslararası arenadaki "tedbirsizlik" mazeretlerinin arkasına sığınmadan, kendi sorumluluğunu üstlenmesi ve somut eylem planları ile kamuoyunun karşısına çıkması bekleniyor. Türkiye'nin geleceği için, bu "iklim köleliği" riskinden bir an önce kurtulması büyük önem taşıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı