Kayıtlar

Muhalefet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TBMM’de Gazze Zirvesi: Söz Hakkı ve İçtüzük Krizi Kapıda

Resim
Muhalefet partilerinin talebi üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazze’deki gelişmeleri görüşmek üzere toplanıyor. Ancak toplantının nasıl yürütüleceği şimdiden tartışma konusu oldu. Konuşma Süreleri Muhalefet partileri, hükümete verilen süre kadar kendilerine de söz hakkı verilmesini istiyor. Ayrıca Meclis’te grubu olmayan partilere de söz hakkı tanınmasını talep ediyor. Usul Tartışması Oturum açıldığında ilk olarak usul tartışması yapılması bekleniyor. Muhalefet, geçtiğimiz hafta 209 milletvekilinin imzasıyla yapılan olağanüstü toplantı çağrısının dikkate alınması gerektiğini hatırlatacak. Anayasa Vurgusu CHP, Anayasa’nın 93. maddesi ile İçtüzüğün 7. maddesine göre milletvekillerinin beşte birinin imzasıyla toplantı çağrısı yapabileceğini hatırlatıyor. Muhalefete göre, TBMM Başkanı’nın yürütme organının talebiyle yaptığı çağrı, milletvekillerinin bu hakkını ortadan kaldıramaz. Görüşmelere Devam Önergesi Toplantının sonunda “görüşmelere devam” önergesi gündeme gelecek. ...

Darbeler ve Algılar: İmamoğlu Kararı Üzerinden Bir Değerlendirme

Resim
Son günlerde Türkiye siyasetinde yaşanan gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırırken tepkileri de yanı sıra getirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik diploma ve gözaltı süreci döviz kurlarındaki ani yükseliş ve muhalefetin giderek daha fazla ortak bir tutum sergilemesi, başta muhalefet parti liderleri ve farklı çevrelerce "Bu bir darbedir. Türkiye siyasetinde ciddi bir kırılmaya işaret ediyor" şeklinde değerlendirildi. Darbeler, Hukuk ve Demokrasi: İmamoğlu Kararı Türkiye Siyasetinde Neyi Gösteriyor? Türkiye siyaseti, son dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuki süreçle bir kez daha sınavdan geçiyor. Yargının kararı döviz kurlarındaki ani yükseliş ve muhalefetin birleşme çabalarıyla birleşince, bazı kesimler tarafından da “örtülü darbe” olarak nitelendirildi. Hukukun Siyasallaşması: Bir Darbe mi, Yoksa Sistematik Bir Sorun mu? Yargının İmamoğlu kararı, meşruiyetini ya da adilliğini otom...

Korku Duvarını Yıktılar: Sermaye, Muhalefet ve Sivil Toplum Örgütleri İktidarın Baskılarına Rağmen...

Resim
Son dönemde iktidarın sermaye çevreleri, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütlerine yönelik artan baskılarına rağmen, bu kesimler adeta bir "korku duvarını" yıkarak direnişlerini ortaya koyuyor.  Kulislerde, TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında dava açılmasına rağmen, Ali Koç'un iktidarı, ülke ekonomisinin düze çıkması için hukukun önemine vurgu yaptığı konuşması "korku duvarı"nın aşıldığı şeklinde yorumlanıyor. Ekonomik yaptırımlar, yargı baskıları ve medya üzerindeki kontrol mekanizmalarına rağmen, toplumun farklı katmanlarından gelen sesler, demokrasi ve özgürlük taleplerini daha gür bir şekilde dile getiriyor. Sermaye Çevrelerinden Sessiz Çıkış İktidarın ekonomik politikalarına yönelik eleştirilerini uzun süre sessiz kalarak ifade eden sermaye çevreleri, son aylarda yaşanan ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte adeta sessizliğini bozdu. İş dünyasının önde gelen isimleri, hükümetin ek...

İktidarın Suriye'deki Alevi Katliamına Sessizliği Tepkileri Yükseltiyor!

Resim
Ankara’daki siyasi kulislerde, Suriye’de son günlerde Alevilere yönelik katliamlara karşı iktidarın sessizliği hararetle tartışılıyor. Hükümetin, daha önce “Suriye’nin kaderini biz belirliyoruz” şeklinde iddialı açıklamalar yapmasına rağmen, son günlerde artan şiddet olaylarına ve özellikle Alevi toplumuna yönelik vahşi saldırılara karşı herhangi bir resmi tepki vermemesi, hem muhalefet cephesinde hem de kamuoyunda sert eleştirilere yol açıyor. Kulislerden sızan bilgilere göre, bazı AKP milletvekilleri bile bu sessizlikten rahatsızlık duyuyor. İktidar içinde, Suriye politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiği yönünde fısıltılar yükselirken, parti yönetiminin bu konuyu “hassas bir mesele” olarak görüp kamuoyu önünde dillendirmekten kaçındığı belirtiliyor. Bir AKP yetkilisi, isminin açıklanmaması kaydıyla, “Suriye’de HTŞ’nin kontrolü ele almasından sonra durum karmaşıklaştı. İktidar, bu katliamları açıkça kınarsa, geçmişte desteklenen bazı gruplarla ilişkiler sorgulana...

Seçmende "Baskı Rejimi" Algısı Güçleniyor!

Resim
TSK komuta kademesine talimat veren Erdoğan "Gereği neyse komuta kadememizi toplayacağım manevi tazminat davasından tut her noktada davayı açacağız tüm komuta kademesinin hemen davayı açmalarını, Milli Savunma Bakanım dahil kendilerinden isteyeceğim" demişti. CHP lideri Özgür özele dava açıldı.  Bu durum ise seçmende "Baskı Rejimi" algısını güçlendirdi. Ankara kulislerinde son dönemde en çok konuşulan konulardan biri, Erdoğan’ın yargıyı muhalefet üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanması.  CHP’ye açılan davalar, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi yasak riski, gazetecilere yönelik gözaltılar ve iş dünyasına yapılan operasyonlar, Erdoğan’ın iktidarını korumak için yargıyı sopa gibi kullanmaya devam ettiği görüşünün yayıldığı yönünde. Ancak bu stratejinin önümüzdeki seçimde nasıl bir sonuç doğuracağı, AKP’nin düşündüğü kadar olumlu olmayabileceği şeklinde yorumlar yapılıyor. Muhalefeti Susturmak Seçmeni Öfkelendirir mi? Geçmişte Erdoğan, özellikle 2016 sonr...

Açlıkla Sınanan Halka Bakan Memişoğlu'ndan Tavsiye: "Daha Az Yiyin!"

Resim
Türkiye’de ekonomik krizin derinleştiği, milyonlarca insanın açlık ve yoksullukla boğuştuğu bir dönemde, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Kilo vermenin iki yolu var: Hareket edeceksiniz, midenizi tam doldurmayacaksınız” açıklaması tepkilere neden oldu.  AKP'li Bakanın bu sözleri, sosyal medyada ve kamuoyunda sert eleştirilere yol açarken, Memişoğlu'nun halkın yaşadığı gerçeklikten kopuk olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu gösterdi. “ Az Ye, Ama Bulabilirsen!” Türkiye’de 14 milyona yakın insanın açlıkla mücadele ettiği bir ortamda, Bakan Memişoğlu’nun “midenizi tam doldurmayın” önerisi, ironik bir şekilde halkın zaten yaşadığı zorunlu gerçeği yansıttı.  TÜİK verilerine göre, her 5 kişiden 1’i yoksulluk sınırının altında yaşarken, sendikaların araştırmaları dört kişilik bir ailenin açlık sınırını 2025 itibarıyla asgari ücretin çok üzerinde gösteriyor. Vatandaşlar sosyal medya üzerinden, “Bakan Bey, midesini dolduracak bir şey bulabilen var mı ki ‘tam doldurmayın...

Muhalefetten Siber Güvenlik Yasasına Sert Tepki: Sansür ve Keyfi Yetkiler İçeriyor!

Resim
İktidarın Meclis'e sunduğu Siber Güvenlik Kanunu Teklifine muhalefet sert tepki gösterdi.  Muhalefet partileri, teklifin basın özgürlüğünü kısıtladığını, kişisel hak ve özgürlüklere müdahale alanı yarattığını ve hukuk devletine zarar verdiğini belirterek bazı kritik maddelere itiraz etti.  Gazetecilere Hapis Tehlikesi Muhalefetin en çok tepki gösterdiği maddelerden biri, "veri sızıntısı olmadığı halde bu yönde algı oluşturmayı" suç sayan düzenleme oldu. Teklifin 16. maddesine göre, böyle bir durumun tespiti halinde 2 ila 5 yıl hapis cezası verilebilecek. Muhalefet, bu düzenlemenin muğlak ifadeler içerdiğini, gazetecilerin ve araştırmacıların yaptıkları haberler nedeniyle suçlanabileceğini öne sürdü. CHP, bu maddeyle basın özgürlüğüne büyük bir darbe vurulduğunu belirterek, İktidarın hoşuna gitmeyen her haber, 'algı oluşturma' bahanesiyle suç sayılabileceğini ve bunun açık bir sansür olduğu görüşünde. Yetkisiz Arama ve El Koyma Endişesi Teklife göre, ye...

Erken Seçim İle İlgili Son Kulisler

Resim
Ankara siyaset kulislerinde erken seçim tartışmaları hız kesmeden devam ediyor.  Muhalefet partileri ve özellikle CHP, erken seçim çağrılarını sıklaştırırken, iktidar kanadı da farklı senaryoları değerlendiriyor.  Son dönemde kulislerde dolaşan bilgilere göre, 2025 sonunda erken seçim ihtimali giderek daha fazla konuşulmaya başlandı. Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, mevcut takvim doğrultusunda 2028 seçimlerine kadar süreci devam ettirmek istediği biliniyor. Ancak kulislerde konuşulanlara göre, Erdoğan erken seçim olasılıklarını tamamen dışlamış değil. Özellikle ekonomik koşullar ve kamuoyu baskısı nedeniyle 2025 sonunda bir erken seçim senaryosu masada olabilir. İktidar çevrelerinde, eğer koşullar uygun hale gelirse, bu tarihin değerlendirilebileceği konuşuluyor. Erken Seçim Şart CHP ve diğer muhalefet partileri, ekonomik kriz ve hayat pahalılığı üzerinden hükümeti sıkıştırarak "erken seçim şart"  çağrısında bulunuyor ve 2025 sonunda erken seçim ...