Kulislerden.blogspot.com

Türkiye’de ki basın özgürlüğü,  AKP iktidarı döneminde sistematik baskı altında var olma mücadelesi veriyor. Özellikle Halk TV, Tele1, Cumhuriyet, Birgün... gibi muhalif medya organları, iktidarın hedef tahtasında yer alıyor.  Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) cezaları, reklam ambargoları, erişim engellemeleri ve hukuki baskılar, muhalif medyanın susturulması için kullanılan araçlardan sadece birkaçı.  RTÜK’ün Kılıcı: Sistematik Cezalar Halk TV, Tele1, Cumhuriyet, Birgün Gazeteleri Türkiye’nin en çok izlene ve okunan medya organları olmasına rağmen, RTÜK tarafından sürekli cezalandırılıyor. 2025 yılında, bu kanallara verilen cezalar, iktidarın muhalif sesleri susturma çabasının açık bir göstergesi. Örneğin, 29 Mayıs 2025’te RTÜK, Halk TV’ye, İbrahim Kahveci’nin programında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak yaptığı yorumlar nedeniyle “emin olunmayan bilgiyi yaymak” gerekçesiyle ceza kesti. Kahveci, bu cezanın absürtlüğünü sosyal medyada ...

Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca insan sokaklara dökülmüş, Saraçhane’de seslerini duyurmaya çalışırken, AKP’nin yandaş medyasından çıt çıkmıyor. Bu sessizlik bir skandaldan öte, halkın haber alma hakkına vurulmuş koca bir darbe! Sözde “gazetecilik” yapan bu sözde “medya” kuruluşları, kalemlerini iktidarın gölgesinde keskinleştirmiş, halkın gerçeğini değil, sarayın masallarını anlatmayı tercih ediyor. Milyonların öfkesi, talepleri, çığlıkları… Bunlar yandaş ekranlarda, manşetlerde yer bulamıyor. Neden? Çünkü gerçekler, onların efendilerinin işine gelmiyor! Bu utanç tablosu, yandaş medyanın ne kadar zavallı bir kukla haline geldiğini gözler önüne seriyor. Habercilik değil, propaganda makinesi; gazetecilik değil, tetikçilik! Halkın nabzını tutmak yerine, iktidarın nabzına şerbet sunan bu medya, sadece kendini değil, mesleğin onurunu da yerle bir ediyor. Saraçhane’de yükselen sesleri duymazdan gelmek, Türkiye’nin dört bir yanındaki insanları yok saymak, gazeteciliğin de...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen soruşturmalara dair Saraçhane’de adeta bir gerçeklik bombası patlattı.  Yandaş medyanın algı oyunlarını tek tek deşifre eden Özel, AKP iktidarının kirli çamaşırlarını ortaya serdi. Soruşturmada adı geçen Serdar Haydanlı’nın “naylon fatura” kesmekle suçlanıp, gizli tanık iddialarıyla “kilit isim” olarak servis edildiğini, ancak Özel tarafından AKP’ye yakınlığı ortaya çıkınca şıp diye şubeden serbest bırakıldığı ifade edilen Haydanlı'nın tutuklandığı bildirildi.  Özel:  "Yandaş medya, A Haber gibi tetikçi kanallar, önce Haydanlı’yı “İmamoğlu’nun suç ortağı” gibi pazarladı. Ancak işin rengi değişip Haydanlı’nın AKP ile göbek bağı ortaya çıkınca, haberler jet hızıyla silindi. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? AKP, kendi yandaşlarını korumak için soruşturmaları bir tiyatro sahnesine çevirmiş durumda. Gizli tanık masallarıyla muhalefeti karalamaya çalışan iktidar, kendi...

DEM Parti Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu Eş Sözcüsü Mehmet Rüştü Tiryaki, iktidara yakın medya organlarınının DEM Partili Belediyeleri ve partilerini kriminalize eden haberler yapmakla eleştirdi. AKP'nin devlet kurumlarını mafya ve çete yapılanmalarına peşkeş çektiğini söyleyen DEM Parti'li Tiryaki, yaptığı yazılı açıklamada iktidarı sert bir dille eleştirdi.  Mehmet Rüştü Tiryaki'nin açıklaması şöyle: "Ranttan ve iktidar nimetlerinden nemalanan yandaş basın yeniden yalanlara sarıldı. 31 Mart 2024 seçimlerinde sandıklarda çıkan sonuçları kabul etmek istemeyen iktidar ve yandaşları her türlü algı operasyonuna başvurmaktan geri durmuyor. Ranttan, talandan ve iktidar nimetlerinden nemalanan yandaş basın kurumları yeniden yalan haberlere sarılmaya başladı. Bu yapılar aslında iktidar temsilcilerinin siyasi kalemşörlerine dönüşmüşlerdir ve ortak özellikleri ise yalana dayalı haberler ile iktidara alan açmaktır. Bu yalan haberler ile basının etik ve ahlaki değ...