Gözler "Acele Etmeyeceğiz" Diyen Rusya'ya Çevrildi!
Ukrayna ile ABD arasında Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde gerçekleştirilen müzakerelerde, Ukrayna’nın Rusya’nın da kabul etmesi şartıyla 30 günlük bir ateşkese yeşil ışık yakması, gözleri Moskova’ya çevirdi.
11 Mart 2025’te sağlanan bu mutabakatın ardından Rusya’dan gelen ilk açıklamalar temkinli bir yaklaşımı işaret ederken, Kremlin’in nasıl bir adım atacağı henüz netlik kazanmadı. Uzmanlar, Rusya’nın verebileceği yanıtları üç ana senaryo çerçevesinde değerlendiriyor.
Rusya’nın İlk Mesajı: “Acele Etmeyeceğiz”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 11 Mart’ta Belarus lideri Aleksandr Lukaşenko ile düzenlediği basın toplantısında, ateşkese genel anlamda olumlu yaklaştığını belirtmiş, ancak “açıklığa kavuşması gereken noktalar” olduğunu vurgulamıştı. Putin, “Fikrin kendisi doğru ve destekliyoruz, ama kalıcı barışa doğru ilerlemeli ve krizin temel nedenlerini çözmeli” diyerek, Moskova’nın kısa vadeli bir duraksamadan ziyade uzun vadeli hedeflere odaklandığını ima etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise daha sonra yaptığı açıklamada, teklifin “aceleyle hazırlandığını” ve Rusya’nın pozisyonunun dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Bu açıklamalar, Rusya’nın sürece şüpheyle yaklaştığını ve herhangi bir karardan önce detaylı bir değerlendirme yapacağını gösteriyor.
Uzmanların Üç Senaryosu
Rusya’nın bu aşamada izleyebileceği yollar üzerine uzmanlar arasında yoğun bir beyin fırtınası sürüyor.
İşte öne çıkan üç olasılık:
Kısmi Kabul ve Şartlı Müzakere: Bazı analistler, Rusya’nın ateşkesi kabul edebileceğini, ancak bunu kendi koşullarını dayatma fırsatı olarak kullanabileceğini düşünüyor. Örneğin, Ukrayna’nın NATO üyeliğinden tamamen vazgeçmesi ya da Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki kontrolünü Moskova lehine bırakması gibi talepler masaya gelebilir. Bu senaryoda, Rusya 30 günlük süreyi, sahada elde ettiği kazanımları pekiştirmek ve müzakerelerde elini güçlendirmek için bir ara dönem olarak değerlendirebilir. Putin’in “krizin temel nedenleri” vurgusu, bu tür bir yaklaşımın ipuçlarını barındırıyor.
Reddediş ve Saha Baskısını Sürdürme: Bir diğer görüş, Rusya’nın ateşkesi tamamen reddederek cephedeki ilerleyişini sürdüreceği yönünde. Rus ordusunun son dönemde Kursk bölgesinde tam kontrol sağlaması ve Donbas’ta kilometre kilometre ilerlemesi, Moskova’nın askeri üstünlüğünü koruduğuna işaret ediyor. Üst düzey bir Rus kaynağın, “Putin’in eli güçlü, somut garantiler olmadan savaşı durdurmaz” şeklindeki sözleri, bu senaryoyu destekliyor. Rusya Dış Politika Danışmanı Yuri Ushakov’un “Bu ateşkes Ukrayna’ya nefes alma fırsatı tanır, bize bir şey vermez” açıklaması da, Kremlin’in geçici bir duraksamayı stratejik bir tuzak olarak gördüğünü düşündürüyor. Bu durumda, Rusya, ABD’nin baskısını bertaraf etmek ve Ukrayna’yı daha fazla yıpratmak için savaşın dozunu artırabilir.
Diplomasiye Kapı Aralama ve Uzun Vadeli Çözüm Arayışı: Üçüncü senaryo ise Rusya’nın ateşkesi bir diplomasi penceresi olarak kullanabileceği ihtimaline dayanıyor. Putin’in Trump’a teşekkür etmesi ve ABD ile görüşmelere açık olduğunu söylemesi, Moskova’nın yeni ABD yönetiminin niyetlerini test etmek isteyebileceğini gösteriyor. Bu yaklaşımda, Rusya 30 günlük süreyi, uluslararası aktörlerle (örneğin Çin, Hindistan ve Türkiye gibi) koordinasyon kurarak daha kapsamlı bir barış planı için zemin hazırlamak amacıyla değerlendirebilir. Ancak bu senaryo, Ukrayna’nın güvenlik garantileri talebi ve Rusya’nın ilhak ettiği topraklar konusundaki uzlaşmaz tutumu nedeniyle karmaşık bir süreç vaat ediyor.
Moskova’nın Kararını Ne Belirleyecek?
Uzmanlar, Rusya’nın nihai kararında birkaç faktörün belirleyici olacağı konusunda hemfikir. Birincisi, sahada devam eden askeri durum: Rus ordusunun son haftalarda elde ettiği kazanımlar, Moskova’ya ateşkesi erteleme lüksü tanıyor gibi görünüyor. İkincisi, ABD’nin tutumu: Donald Trump’ın “24 saat içinde savaşı bitirme” vaadiyle iktidara gelmesi, Rusya’yı hem cesaretlendirebilir hem de temkinli olmaya itebilir. Üçüncüsü ise uluslararası baskı: Çin ve Hindistan gibi ülkelerin ateşkese destek vermesi, Rusya’yı masaya oturmaya zorlayabilir.
Özetle; Belirsizlik Hâkim
Rusya’nın 30 günlük ateşkese vereceği yanıt, sadece Ukrayna savaşının değil, küresel güç dengelerinin de yönünü tayin edebilir. Şu an için Moskova’dan gelen sinyaller, aceleci bir karar alınmayacağı ve her seçeneğin masada tutulduğu yönünde. Uzmanların üç senaryosu da, Kremlin’in stratejik pragmatizmini ve uzun vadeli çıkarlarını koruma çabasını yansıtıyor. Önümüzdeki günler, Putin’in diplomasi mi yoksa askeri baskıyı mı tercih edeceğini netleştirecek. Şimdilik, “topun Rusya’da olduğu” söylemi, hem Kiev hem de Washington tarafından sıkça tekrarlanıyor; ancak Moskova bu topu nasıl oynayacağına henüz karar vermiş değil.
Yorumlar
Yorum Gönder