AKP İktidarında Sistemin Tıkanışı: Ankara Kulislerinde Neler Konuşuluyor?

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2003 yılında başbakanlık koltuğuna oturmasıyla başlayan ve 2014’ten itibaren Cumhurbaşkanlığı ile devam eden 22 yıllık iktidar dönemi, Ankara
kulislerinin en hararetli tartışma konusu haline geldi.

Erdoğan’ın liderliğinde inşa edilen sistemin, özellikle son yıllarda ekonomi, hukuk, demokrasi ve dış politikada ciddi sıkıntılar yaşadığı ifade ediliyor. 
Peki, AKP yönetimi bu sürece nasıl geldi ve siyasetin görünmeyen yüzünde neler konuşuluyor?
Ekonomide Güven Erozyonu
Kulislerde, ekonominin son yıllarda içine girdiği darboğazın, iktidar cephesinde de ciddi endişelere neden olduğu belirtiliyor. Türk lirasındaki değer kaybı, yüksek enflasyon ve Merkez Bankası politikaları, sadece muhalefet değil, AKP içindeki bazı gruplar tarafından da eleştiriliyor. İddiaya göre, partinin ekonomi yönetiminde daha geleneksel politikalar uygulanmasını savunan bir kanat, mevcut faiz politikalarına mesafeli yaklaşıyor. Ancak bu görüşlerin karar mekanizmalarına yansıması, Erdoğan’ın inanç sistemli nas modeli nedeniyle mümkün görünmüyor.
Hukuk ve Demokrasi Krizinde Ayrışma
Ankara’da, özellikle yargı bağımsızlığı ve ifade özgürlüğü konularında yaşanan gerilemenin, AKP’nin uluslararası imajına zarar verdiği konuşuluyor. 

Partiye yakın bazı çevrelerde, “demokratik reformlara dönme” çağrıları dillendiriliyor. Ancak bu önerilerin, Erdoğan’ın toplumu kutuplaştırma stratejisine ters düştüğü için kabul görmediği ifade ediliyor. Parti içinde bile kuvvetler ayrılığının yeniden tesis edilmesini isteyen bir grup var; ancak bu görüşler, partinin üst kademesinde karşılık bulmuyor.

Toplumsal Kutuplaşma Seçim Stratejisi mi, Risk mi?
22 yıllık iktidarın en tartışmalı sonuçlarından biri, toplumdaki derin kutuplaşma. Siyaset kulislerinde, Erdoğan’ın kutuplaştırıcı söylemlerinin, hem seçmen tabanını konsolide etme hem de muhalefeti parçalama amacını taşıdığı konuşuluyor. Ancak bu stratejinin artık tıkanmaya başladığı ve toplumsal tepkilerin arttığı ifade ediliyor. Parti içindeki bazı isimlerin, bu gidişatın seçmen kaybını hızlandırdığı yönünde uyarılarda bulunduğu iddia ediliyor.
Eğitim ve Bilim
Gelecek Nesiller Kaygısı,
kulislerdeki bir diğer önemli başlık. Eğitim politikalarındaki istikrarsızlık, Erdoğan’ın sık sık değişen eğitim sistemleri ve bilimden uzaklaşan ideolojik yaklaşımlar nedeniyle toplumun geniş kesimlerinde tepki topladığı dile getiriliyor. Özellikle genç seçmenlerin, eğitimdeki bu politikaların etkisiyle AKP'ye mesafeli yaklaştığı konuşuluyor. Bu durum, iktidar cephesinde “genç seçmen kaygısını” gündeme getirmiş durumda.
Dış Politikada Yalnızlaşma Alternatif Arayışları
Erdoğan’ın dış politikadaki yalnızlaşma süreci, parti içinde de rahatsızlık yaratan bir konu. Kulislerde, özellikle Suriye politikası ve Batı ile bozulan ilişkilerin, Türkiye’yi ekonomik ve diplomatik anlamda zor durumda bıraktığı ifade ediliyor. Partiye yakın çevrelerde, dış politikada “daha uzlaşmacı bir ton” benimsenmesi gerektiği yönünde fikirler öne çıkıyor. Ancak bu öneriler, Erdoğan’ın dış politikadaki kişisel stratejisi nedeniyle geri plana itiliyor.
Sistem Tıkandı: Çözüm Nerede?
Ankara kulislerinde en çok konuşulan konu, mevcut sistemin tıkanmış olması. İddialara göre, iktidar cephesinde bir “yeniden yapılanma” ve “reform süreci” başlatılması gerektiği tartışılıyor. Ancak Erdoğan’ın, taviz vermez kişisel tavrı nedeniyle bu önerilerin hayata geçme ihtimali düşük görünüyor. Muhalefet ise bu tıkanıklığı, seçim sürecinde güçlü bir argüman olarak kullanmaya hazırlanıyor.

Erdoğan ve AKP'nin 22 yıllık iktidar dönemi, içeride ve dışarıda zorlu bir sürecin içine girmiş durumda. Ankara’nın koridorlarında, bu sorunların çözülüp çözülemeyeceği ve Türkiye’nin gelecekte nasıl bir yöne evrileceği sorusu sıkça sorulurken, içten içe hem muhalefet hem de iktidar kanadının, 2025 yılı içinde baskın bir erken seçim için hazırlık yaptıkları konuşuluyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı