Demirel’in Laiklik Mirası İktidara Ders Niteliğinde: Türkiye'de Din Devleti Kurmak Mümkün Değildir!
CHP lideri Özgür Özel Malatya'da yaptığı konuşmada,“Erdoğan, Kürtleri DEM, Türkleri MHP, Arapları kendisi temsil edecek şekilde bir ittifak kurmak istiyor.
Bu ittifakta vatandaşlık değil, ümmet ve Sünni Müslümanlık bilinci olacak.
CHP olarak buna izin vermeyiz. Türkiye’de mezhepçilik ve ümmetçilik üzerinden hesap yaptırmayız. 31 Mart’ta sosyal demokratlar, muhafazakârlar, liberaller ve Kürt demokratlar el ele nasıl kazandıysak, yine Türkiye ittifakıyla seni yeneceğiz.”
sözlerine, Erdoğan, "Ümmetin birliğini, beraberliğini savunmak suç mu?" diyerek, Özel'in yaklaşımını hedef aldı.
Erdoğan'ın bu sözleri, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve tepkiyle karşılandı.
Kullanıcılar, Erdoğan'ın ümmet vurgusunu, Türkiye'nin laik ve demokratik yapısını zedelemeye yönelik bir adım olarak yorumladı.
Erdoğan'ın bu çıkışı, iktidarın dini unsurları siyasi bir araç olarak kullanma çabalarını bir kez daha gündeme getirdi.
Muhalefet kanadından gelen tepkiler, Erdoğan'ın ümmet kavramını öne çıkararak laiklik ilkesini aşındırmaya çalıştığını savundu.
Sosyal medya platformlarında, "#LaiklikElzem" ve "#Demokrasiİçin" gibi etiketlerle yapılan paylaşımlar, iktidarın bu tutumuna karşı geniş bir tepki dalgası oluşturdu.
Sosyal medyada Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den Laiklik Vurgusu yapılan videolar paylaşıldı. laiklik konusundaki açıklamaları da yeniden gündem oldu.
Demirel, laikliğin Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşı olduğunu şu sözlerle vurgulamıştı: "Laik Cumhuriyet, sadece dinle devlet işlerini ayırmamış, tüm vatandaşlarımızın temel hakları olan din ve vicdan hürriyetini en iyi şekilde kullanmaları ve ibadetlerini serbestçe yerine getirebilmeleri için çok önemli bir ortamı da yaratmıştır. Binaenaleyh laiklik, din ve vicdan hürriyetinin şemsiyesi olduğu gibi, toplumsal barışın da en önemli şartıdır."
Demirel'in bu sözleri, iktidarın dini unsurları öne çıkararak laiklik ilkesini zedeleme çabalarına karşı bir hatırlatma niteliği taşıyor.
Laiklik, Türkiye'nin modern kazanımlarının ve toplumsal barışının temelini oluştururken, iktidarın bu kazanımları hiçe sayan tutumu, geniş kesimler tarafından eleştiriliyor.
Bu konuşma ve tartışmalar, Türkiye'nin laiklik ve demokrasi anlayışını bir kez daha sorgularken, iktidarın dini unsurları siyasi bir araç olarak kullanma çabaları, halkın geniş kesimleri tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder