CHP'den Demokratikleşme ve Adalet Çağrısı!
Yargı Bağımsızlığı Vurgusu ve Bireysel Başvuru Krizi
CHP'nin önerilerinin gerekçesinde, Türkiye'nin bugün yaşadığı adaletsizlik ve hukuksuzluk sorunlarının yürürlükteki Anayasa'dan değil, temel hak ve özgürlüklerin uygulanmamasından ve "yargıya siyasi müdahalelerden" kaynaklandığı belirtildi.
Parti, sistematik olarak Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmamasını "Anayasasızlaştırma Projesi" olarak niteleyerek, bu duruma son verilmesini talep ediyor.
AYM Kararları Uygulansın
Şerafettin Can Atalay ve Tayfun Kahraman'ın hak ihlali kararlarının yerel mahkemece uygulanmaması, Anayasa'nın bağlayıcılığını fiilen ortadan kaldırdığı gerekçesiyle eleştirildi.
AİHM Kararları Acilen Yerine Getirilsin
Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ
ve Osman Kavala hakkındaki AİHM kararlarının siyasi saiklerle uygulanmaması, Türkiye'nin uluslararası mahkemeler nezdinde itibarını zedelediği belirtilerek, tüm kararların gecikmesiz uygulanması istendi.
Disiplin Soruşturması Talebi
AYM ve AİHM kararlarını yerine getirmeyen hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından derhal disiplin soruşturması açılması gerektiği vurgulandı.
Kayyım Uygulamaları ve 19 Mart Süreci Gündemde
Paketin en çarpıcı başlıklarından biri, yerel yönetimlerdeki anti-demokratik uygulamalara ve "19 Mart Darbe Girişimi" olarak adlandırılan süreçteki tutuklamalara yönelik sert eleştiriler oldu.
Halk İradesi Vurgusu
Kayyım uygulamasının, "seçimle gelenin seçimle gitmesi" temel ilkesini ihlal ettiği belirtilerek, olağanüstü hâl kalıntısı yasal düzenlemenin derhal yürürlükten kaldırılması talep edildi.
Toplu Tutuklamalar
31 Mart 2024 seçimleri sonrası başta Kürt illeri olmak üzere başlayan kayyım atamaları, 19 Mart 2025'ten sonra aralarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da bulunduğu 18'i CHP'li toplam 28 belediye başkanının tutuklanmasıyla devam ettiğine dikkat çekildi.
Tahliye Çağrısı
Hukuka aykırı tutuklandığı iddia edilen başta Ekrem İmamoğlu olmak üzere tüm siyasetçi ve bürokratların derhal serbest bırakılması ve mahkemeler aracılığıyla "siyaseti dizayn etme girişimlerine" son verilmesi talep edildi.
İfade Özgürlüğü ve Basın Üzerindeki Baskı Kaldırılsın
Parti, kalıcı toplumsal barış için herkesin düşüncesini özgürce dile getirebildiği bir ortamın şart olduğunu vurgularken, ifade ve basın özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını istedi.
Sansür Kanunu İptali
Kamuoyunda "Sansür Kanunu" olarak bilinen 7418 Sayılı Kanun ile Türk Ceza Kanunu'na eklenen sansür hükümlerinin yürürlükten kaldırılması, eleştirinin suç sayıldığı bu düzenin terk edilmesi istendi.
TMK'da Değişiklik
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) muğlak ifadelerden arındırılması, hukuki belirlilik ilkesine aykırı ölçütlere son verilmesi ve ifade özgürlüğünü engelleyen hükümlerin kanundan çıkarılması talep edildi.
RTÜK ve BİK: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu'nun (BİK) "siyasal iktidarın cezalandırma aparatı" olmaktan çıkarılması gerektiği belirtildi.
Adil Yargılanma ve Kürt Sorunu Çözümü
Önerilerde, Kürt sorununun çözümünün güvenlik politikalarıyla sınırlı kalamayacağı ve demokratik siyaset zemininde ele alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca adil yargılanma hakkına yönelik ihlallere dikkat çekildi:
Gizli Tanık ve Etkin Pişmanlık
Gizli tanık uygulamasının, yargılamada şeffaflık ilkesini zedelediği ve etkin pişmanlık kurumunun "iftiracılığa" dönüştüğü belirtilerek, bu hukuka aykırı uygulamalara derhal son verilmesi istendi.
Gezi ve Kobane Davaları
Toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik davalardan ilkesel olarak vazgeçilmesi ve Gezi davası başta olmak üzere cezaevinde tutulanların tahliye edilmesi çağrısı yapıldı.
Savunma Hakkı
Avukatların sırf mesleklerini icra ettikleri için tutuklanmasının hukuk devleti ilkesi açısından tehlike arz ettiği vurgulanarak, savunma hakkına getirilen sınırlamaların sonlandırılması istendi.
Örgütlenme ve Sosyal Haklar
2911 Sayılı Kanun: Barışçıl gösteri ve eleştiri hakkını engelleyen 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Hakkında Kanun'un anayasaya aykırı sınırlamalardan arındırılarak yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Grev Yasaklarına Son
Grev erteleme kararlarının anayasal hakkın yasaklanması sonucunu doğurduğu belirtilerek, çalışanların örgütlenme ve grev haklarının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurallarına uygun olarak korunması talep edildi.
Bu kapsamlı öneriler, Komisyon'un çalışmalarında değerlendirilmek üzere sunulmuş olup, kamuoyunda geniş yankı uyandırması bekleniyor.
Yorumlar
Yorum Gönder