192 Kez Değişen İhale Kanunu: Türkiye, 180 ülke arasında 92. sırada, 34 puanla dibe demir attı. Suçlu Kim? Tabii ki CHP Konserleri!

Transparency International’ın 2024 Yolsuzluk Algısı Endeksi açıklandı. Türkiye, 180 ülke arasında 92. sırada, 34 puanla dibe demir attı. Gürcistan, Ermenistan, Senegal, Fas ve hatta Gambiya bile Türkiye’yi geride bıraktı. Ancak iktidara göre bu tablo bir “başarı hikayesi” çünkü suçlu ne 192 kez değiştirilen ihale yasası, ne de yargı bağımsızlığının çöküşü; suçlu CHP’li belediyelerin konserleri!

Utanç Tablosu: Türkiye 34 Puanla “Şeffaflıkta” Parladı!

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) 2024 Yolsuzluk Algısı Endeksi (CPI) raporu, Türkiye’de yolsuzluk algısının rekor seviyelere ulaştığını ortaya koydu.

Türkiye, 34 puanla 92. sıraya gerilerken, Gürcistan (56), Ermenistan (49), Senegal (45) ve Fas (38) gibi ülkelerin bile gerisinde kaldı.

2013 yılında 50 puanla 53. sırada bulunan Türkiye, son 11 yılda tam 16 puan kaybetti.

Danimarka (90), Finlandiya (88) ve Singapur (83) ise listenin zirvesinde yer aldı.

Ama iktidar cephesine göre ortada bir kriz yok: Bu düşüş, “Batı’nın komplosu” ve “algı operasyonu.” Çünkü, hatırlatmakta fayda var; Türkiye bir hukuk devleti(!)

Kamu İhale Kanununda 192 Değişiklik

2002 yılında yürürlüğe giren 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu, o günden bu yana tam 192 kez değiştirildi.

Her değişiklik, “pazarlık usulü” ihaleleri artırdı, rekabeti azalttı.

Sadece 2023’te, kamu ihalelerinin %63’ü davet yöntemiyle yapıldı.

Yani ihaleler artık “şeffaflık” yerine “davetle” yürütülüyor.

Milyarlarca liralık projeler, kamuya açık rekabet yerine “özel davetlerle” dağıtılıyor.

Ama endişeye gerek yok — çünkü bu, “yatırım hamlesi” olarak tanımlanıyor.

Erozyonun Anatomisi

Anayasa’nın 138. maddesi “yargı bağımsızdır” derken,

Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması,

hukukun değil, “milli iradenin” üstünlüğünü tescilledi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına rağmen

Osman Kavala’nın hâlâ tutuklu olması,

Türkiye’nin “hukuk devleti” kimliğini tartışmalı hale getiriyor.

Gazeteciler ve muhalif siyasetçiler,

“terör” suçlamalarıyla susturuluyor.

Ama ne gam! Yetkililere göre tüm bunlar “yargının bağımsızlığı.”

Konser Suç. Köprü, Yol Garantileri Ödül

Ekrem İmamoğlu’nun “parayla cumhurbaşkanlığı makamını almak istediği” yönündeki iddialar,

iktidar medyasının manşetlerini süslerken, CHP’li belediyelerin halka açık ücretsiz konserleri ise “israf” olarak hedefe konuluyor.

Öte yandan, geçmeyen araçlar için ödenen milyarlarca dolarlık köprü ve otoyol garantileri,

iktidarın gözünde “vizyon yatırımı” sayılıyor.

Yani Türkiye’de ironi değil, gerçekler böyle işliyor:

Konser suç,  köprü, yol garantileri helal.

Dünya Ne Görüyor, Biz Ne Anlatıyoruz

Transparency International raporunda Türkiye’ye dair şu ifadeler yer aldı:

“Yargı bağımsızlığının erozyonu, medya özgürlüğünün kısıtlanması ve kamu ihalelerindeki şeffaflık eksikliği, yolsuzluk algısını derinleştiriyor.”

Ancak iktidara göre tablo tam tersi:

Batı kıskanıyor, endeks yanılıyor, biz “şeffaflıkta lideriz.”

Ayna Temiz, Görüntü Kirli

Türkiye, “hukuk devleti”nin aynasında tertemiz görünüyor olabilir.

Ama aynayı biraz eğdiğinizde, arkasında 192 yasa değişikliği, çöken yargı ve 34 puanlık bir gerçek duruyor.

Bir ülke daha ne kadar “şeffaf” olabilir ki?