Emeklilerden Bakan Işıkhan'a," Maaşlar Bizim Prim Paramız, Sandıkta Görüşeceğiz"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın, "Her ay emeklilere maaş ödüyoruz" sözleri milyonlarca emeklinin sabrını taşırdı. Maaşların asıl sahibinin SGK'ya yıllarca prim ödeyen emekliler olduğunu belirten vatandaşlar, "Lütuf değil, hakkımızı veriyorsunuz. Övünmeniz gereken maaş ödemek değil, bizi açlık sınırının üstünde yaşatmaktır!" diyerek Bakan'ın açıklamasına sert tepki gösterdi.

​Bakan Işıkhan'ın, devletin anayasal görevi olan emekli maaşı ödemesini sanki büyük bir lütuf, bir başarıymış gibi sunması, yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş, prim ödemiş vatandaşların sabrını taşırdı. 

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) bütçesinin önemli bir kısmının zaten bu maaşlara ayrılmak zorunda olduğunu bilmeyen yok. Zira bu, sosyal devlet olmanın ve prim karşılığı hak edilen bir ödemenin gereğidir, övünülecek bir 'ekstra' icraat değil.

​"Maaş Ödemek Göreviniz, 'Yaşatmak' Esas Mesele!"

​Emekliler, Bakan Işıkhan'ın bu açıklamasını, mevcut maaşların alım gücünün ve yetersizliğinin görmezden gelinmesi olarak yorumluyor. "Maaş ödüyoruz" demek, maaşın miktarı ve emeklinin yaşam kalitesi hakkındaki derin sessizliğin itirafıdır.
​Maaş ödemek bir yükümlülüktür; asıl mesele, ödenen o maaşla emeklinin insanca yaşayıp yaşayamadığıdır. 16 bin lira veya benzeri düşük kök maaşlarla geçinmeye çalışan, ay sonunu getirmekte zorlanan, mutfağına temel gıdaları bile zorlukla sokan milyonlarca emekli varken, bu durumun bir başarı öyküsü gibi sunulması, adeta alay etmekle eş değerdir.

​Emekliler, sosyal güvenlik sistemine yıllarca yaptıkları katkıların karşılığını istiyor. Onların talebi sadaka ya da lütuf değil, enflasyon karşısında erimeyen, temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri onurlu bir yaşam sürmelerini sağlayacak maaş düzenlemesi yapılması gerektiğini söylüyor.

​Bakan Işıkhan'ın, yurt dışındaki emekli maaşı ödeyemeyen ülkelerle kıyaslama yaparak durumu normalleştirmeye çalışması da eleştirilerin odağında. Türkiye Cumhuriyeti, vatandaşlarını gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerle değil, kendi ekonomik gerçekleri ve yaşam maliyetleriyle kıyaslayarak refah seviyesini yükseltmek zorunda.

​Emekli: Sandıkta Göstereceğiz!"

​Ekonomik krizin en ağır darbesini alan emekliler, bu tür açıklamalarla sorunlarının hafife alındığını ve bu iktidar döneminde durumlarının düzelmeyeceği görüşünü paylaşıyor. Sosyal medyada ve sokakta yükselen sesler, "Bize lütuf gibi gördüğünüz o maaş, bizim yıllarca ödediğimiz primlerin karşılığıdır. Övünmeniz gereken, açlık sınırının altındaki maaşı her ay ödemek değil, onu açlık sınırının üzerine çıkarmaktır. Maaşlar bizim prim paralarımız ve sandıkta görüşeceğiz" " şekilinde tepki gösteriyor.

​Görünen o ki, Bakan Işıkhan'ın bu 'rutin ödeme' vurgusu, emeklinin gerçek sorunlarından ne kadar kopuk olunduğunun acı bir göstergesi oldu. Milyonlarca emeklinin gözü, sadece maaşların yatırılmasında değil, o maaşın hayatlarını idame ettirmeye yetip yetmeyeceğinde. Böyle bir açıklama ise, var olan tepkileri daha da alevlendirecek gibi görünüyor.