​Faşizme Direnen Usta: Bertolt Brecht'in Ölüm Yıldönümü

14 Ağustos, sanatını faşizme karşı bir direniş kalkanı olarak kullanan büyük yazar Bertolt Brecht'in ölüm yıl dönümü. Yalnızca Almanya'nın değil, tüm dünyanın sanat ve düşünce tarihine adını altın harflerle yazdırmış olan Brecht, eserleriyle adaletsizliğe ve baskıya karşı duruşun sembolü haline geldi.
​Brecht, sadece oyunlar yazmakla kalmadı, aynı zamanda tiyatroya getirdiği yeniliklerle seyirciyi pasif bir izleyici olmaktan çıkardı. Onun Epik Tiyatro'su, izleyiciyi düşünmeye, sorgulamaya ve eleştirmeye davet ederek sanatı bir bilinçlenme aracı haline getirdi.

​"Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya da hiç birimiz" dizeleriyle toplumsal dayanışmanın ve birliğin önemini vurgulayan Brecht, sanatıyla faşizmin yükselişine karşı güçlü bir ses oldu. Sürgün yıllarında bile kalemini susturmadı; tüm baskılara rağmen inandığı değerleri savunmaktan vazgeçmedi.

Brecht'in Sözleri Siyasette Yankılanıyor

​Brecht'in bu sözü, günümüzde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun miting ve eylemlerinde de sıklıkla dile getirdiği bir slogan haline geldi. Muhalefet liderleri, özellikle son dönemde yaşanan siyasi ve hukuki süreçlere atıfta bulunarak, bu sözü bir dayanışma ve ortak mücadele çağrısı olarak kullanıyor. CHP'li liderler, baskı ve adaletsizlik karşısında tek başına değil, hep birlikte hareket etmenin önemini vurgularken, Brecht'in bu evrensel mesajını güncel siyasete taşıyor.

Ölümünün 69. yıl dönümünde bile Brecht'in sözleri ve eserleri güncelliğini koruyor. Sanatının gücü, bugün de faşizme ve her türlü haksızlığa karşı mücadele edenlere ilham vermeye devam ediyor. Bertolt Brecht, sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir direniş sembolü olarak anılmaya devam edecek.