TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na "Kayıp" İlanı: Eleştiri mi, İroni mi? TÜSİAD İmajı da Tartışmalara Karıştı
CHP Milletvekili Salih Uzun’un, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu sosyal medya üzerinden "kayıp" ilanıyla eleştirmesi, siyaset ve iş dünyasında geniş yankı uyandırdı. 
Siyasi Bir Mesaj mı, Yoksa İş Dünyasının Sessizliğine İsyan mı?
Salih Uzun’un, Hisarcıklıoğlu’nu "kayıp" ilan etmesi, TOBB’un ekonomik sıkıntılar karşısında daha aktif bir tutum sergilememesine yönelik bir tepki olarak görülüyor. 81 ilde faaliyet gösteren ve 1 milyondan fazla sanayici ve tüccarın temsilcisi konumundaki TOBB’un, yüksek enflasyon, finansmana erişim zorlukları ve döviz kuru dalgalanmaları gibi sorunlar karşısında sessiz kalması, muhalif kesimler tarafından eleştiriliyor. Ancak bu eleştiriler sadece TOBB ile sınırlı değil. TÜSİAD’ın da benzer bir sessizlik içinde olduğu ve ekonomik kriz dönemlerinde daha net bir duruş sergilemesi gerektiği vurgulanıyor.
TÜSİAD ve TOBB: İki Farklı Duruş mu?
TÜSİAD, Türkiye’nin en köklü iş dünyası örgütlerinden biri olarak biliniyor ve genellikle ekonomik politikalar konusunda daha açık tavırlar sergiliyor. Ancak son dönemde TÜSİAD’ın da TOBB gibi daha temkinli bir dil kullanması, iş dünyasının genel bir sessizlik eğiliminde olduğu yönünde yorumlara neden oldu. Özellikle ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, her iki kuruluşun da daha etkin bir rol üstlenmesi beklenirken, bu sessizlik kamuoyunda hayal kırıklığı yaratıyor.
Varlık Fonu ve Hisarcıklıoğlu’nun Rolü
Salih Uzun’un paylaşımında, Hisarcıklıoğlu’nun "en son görüldüğü yerin Varlık Fonu binası olduğu" ifadeleri dikkat çekti.
TOBB Başkanı, aynı zamanda Türkiye Varlık Fonu yönetiminde de yer alıyor ve bu durum, onun TOBB’daki rolünü geri planda bırakıp bırakmadığı sorusunu gündeme getiriyor. Varlık Fonu’nun stratejik kararlarındaki etkisi, Hisarcıklıoğlu’nun TOBB’daki liderlik rolünü gölgede bırakıyor mu sorusu, tartışmaları daha da derinleştiriyor.
TÜSİAD’ın Sessizliği de Eleştiriliyor
TÜSİAD’ın son dönemdeki tutumu da TOBB’a benzer şekilde eleştiriliyor. Ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, TÜSİAD’ın da daha net bir duruş sergilemesi beklenirken, kuruluşun temkinli açıklamaları ve sessizliği, iş dünyasının genel bir çekingenlik içinde olduğu izlenimini güçlendiriyor. Özellikle TÜSİAD’ın geçmişteki açık ve net tavırlarıyla kıyaslandığında, bu sessizlik daha da dikkat çekici hale geliyor.
İroni ve Eleştiri Arasında
Salih Uzun’un paylaşımı, esprili bir dille yapılan bir eleştirinin ötesinde, iş dünyası temsilcilerinin ve kamuoyunun TOBB ve TÜSİAD gibi kuruluşlardan beklentilerini de gözler önüne seriyor. Ancak bu tarz çıkışların ne derece yapıcı olduğu da tartışma konusu. Ekonomi dünyasında sivil toplum kuruluşlarının tarafsız kalması gerektiğini savunan kesimler, TOBB ve TÜSİAD gibi kuruluşların doğrudan siyaset üstü bir konumda kalmasının önemine dikkat çekiyor.
Sessizlik mi, Stratejik Tutum mu?
Hisarcıklıoğlu’nun gerçekten sessiz mi kaldığı, yoksa perde arkasında etkili bir rol mü oynadığı sorusu kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, TÜSİAD’ın da benzer bir sessizlik içinde olması, iş dünyasının genel bir stratejik tutum içinde olup olmadığı sorusunu akıllara getiriyor. Ekonomik krizin derinleştiği bir dönemde, TOBB ve TÜSİAD gibi kuruluşların daha aktif bir rol üstlenmesi beklenirken, bu sessizlik hem siyasi hem de ekonomik çevrelerde tartışmaları körüklemeye devam edecek gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder