Bilim; Tarih Öncesi Pandemi'nin günümüze uzanan izlerini ortaya koydu

Son bilimsel araştırmalar, 15 milyon yıl öncesinin insanlarını etkileyen ve neredeyse tüm kıtaları saran bir “tarih öncesi pandemi”nin izlerini ortaya çıkardı.

Dünyamızın geçmişine ışık tutan son bilimsel bir keşif, 33 ile 15 milyon yıl önce yaşamış atalarımızı kuşatan ve “tarih öncesi pandemi” adlandırılan bir viral salgının varlığını gözler önüne serdi.

Boston College’daki araştırmacılar, günümüz memelilerinin DNA’larında gizlenmiş eski bir retrovirüs ailesinin kalıntılarını tespit etti. Bu bulunan izler, neredeyse tüm kıtaları saran ve “tarih öncesi pandemi” olarak nitelendirilen olayın kanıtlarını sunuyor.

Retrovirüs ailesinin üyeleri, RNA genomlarının kopyasını konakçı hücrelerin DNA’sına yerleştirerek çoğalır. Genelde bu viral genetik materyal kuşaklar boyu aktarılmaz. Ancak nadir durumlarda, eski retrovirüsler yumurta veya sperm gibi üreme hücrelerini enfekte ederse, DNA’ları sonraki nesillere geçebilir ve zamanla bir popülasyonun genomuna yerleşir. İşte ERV-Fc de muhtemelen bu şekilde atalarımızın DNA’sına kodlanmış olmalı.

Araştırmanın başyazarı William E. Diehl, bu keşfin önemine değinerek “Memeli genomları yüz binlerce eski viral fosilin izlerini taşıyor. Artık bu eski viral dizileri kullanarak geçmişe bakma zamanı geldi,” dedi.

15 Milyon Yıl Süren "Tarih Öncesi Pandemi" ve Günümüze Uzanan İzleri

Tarih Öncesi Pandeminin Bulguları Günümüz Virüslerin Neden ve Nasıl Ortaya Çıktığına Işık Tutabilir

Diehl, bulgularının geleceğe de ışık tutacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu yöntem, yeni ortaya çıkan viral enfeksiyonların uzun vadeli etkilerini öngörmemize yardımcı olabilir. Örneğin HIV’in insan sağlığı üzerindeki muhtemel etkisini 30 milyon yıl sonrası için değerlendirebiliriz.”

ERV-Fc kalıntıları günümüzde doğrudan insan sağlığını etkilemiyor ve DNA’larda sessizce bekliyor. Ancak araştırmacılar, bu tür eski viral izlerin incelenmesinin modern hastalıklarla mücadeleye de katkı sunabileceğini düşünüyor. Bulgular, yeni virüslerin neden ve nasıl ortaya çıktığını, ayrıca uzun süreli virüs-konakçı temaslarının organizmaların evrimine nasıl yön verdiğini anlamamızı sağlayabilir.

Avustralya ve Antartika dışındaki tüm kıtalara yayılan bu devasa “tarih öncesi pandemi”, çağlar öncesine uzanan bir dönemde sayısız türü aşıp geçmiş durumda. Şimdi ise milyonlarca yıl sonra, geride kalan fosil izleriyle bilim insanlarına geçmişi aydınlatma ve geleceğe dair ipuçları verme fırsatı sunuyor. Bu keşif, evrim sürecine ve günümüz yaşamına ışık tutarak, virüslerle ilişkimizin köklerine inme imkânı tanıyor.

Diehl ve ekibinin çalışmaları, eski viral fosillerin sadece geçmişin gizemlerini değil, aynı zamanda güncel tehditlerle başa çıkma yollarını da aydınlatma potansiyelini taşıyor. Bilim insanları, salgınların ve yeni viral tehditlerin uzun vadeli etkilerini daha iyi anlayabilmek için bu tür eski viral kalıntılardan yararlanmayı hedefliyor.