CHP vatandaşın sesi oldu "Deli Dumrul" teklifi geri çekildi
Savunma Sanayii Fonu kesintisi adı altında getirilen yeni vergilerin Anayasaya aykırı ve sorumlusunun partili Cumhurbaşkanlığı sistemi olduğunu vurgulayan Türeli, teklifin bir daha gündeme getirilmeyeceği görüşünde.
Devlet Planlama Teşkilatı, Personel Başkanlığı gibi kurumların kapatıldığını, Merkez Bankası'nın itibarsızlaştırıldığı eleştirisinde bulunan Türeli, "Buradaki hikâye paranın bütçeye gitmeyecek olması. Savunma Sanayii Destekleme Fon'una tekrar bu bütçe döneminde de kaynak vereceğiz ve aynı zamanda bu konuyu, bir ay sonra başlayacak olan bütçe görüşmelerinde ve içinde 14 tane kurumun bütçesinin de yer aldığı cumhurbaşkanlığı bütçesinde görüşeceğiz. Bu durumda Savunma Sanayii Başkanlığı bütçesini layıkıyla görüşebilmemiz mümkün değil" dedi.
Banka limitleri üzerinden vergi veya katılım payı alınmasının Anayasa'nın ödeme gücü ilkesine aykırı olduğunun altını çizen Türeli şöyle konuştu: "Anayasa madde 73'te "Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır." deniliyor. Yani limitin 100 bin lira olmuş olması ya da üstü olmuş olması o kişinin mali gücünü, ödeme gücünü mü gösteriyor? Böyle gayriciddi bir iş mi olur? Hem vergi hukukuna hem de hukukun temel ilkelerine aykırı. Bütün kartlar için, hepsi için ayrı ayrı tekrar alacağız. Burada getirilmek istenen iş son derece sıkıntılıdır. Bugün insanlar bu ülkede, özellikle bu yoksulluk sınırının içinde ya da hemen üstünde olan insanların harcamalarının büyük bir kısmı zorunlu ihtiyaçlar, lüks ihtiyaçları değil. Harcamalar gıda, eğitim, sağlık, ulaştırma, kira yada taksit varsa eğer bir biçimde krediyle bir araba veya ev aldıysa onu ödüyorlar. Yani böyle bir şeyin buraya getirilmesi son derece yanlış ve biz bunu sonuç itibarıyla kanun yapıyoruz burada, hukuk normları oluşturuyoruz ama hukuk normları oluştururken "Biz burada istediğimizi yaparız." gibi bir şey söz konusu değil. Hukukun temel ilkeleri, anayasa, yasalar doktrin bizi sınırlıyor. Bu düzenleme, kayıt dışılığı artıracak, kredi kartından nakde geçişe neden olacak bir düzenleme. Birçok insanın limitlerini aşağıya doğru indirmek istediklerini görüyoruz. Birden bire bir teklif geliyor, ondan sonra bunun için de "savunma sanayisi" deniyor, bir kısım katılım payları, onun için de maktu vergiler ön planda. Esas itibarıyla, önemli olan ödeme gücüne göre vergi almak; az kazanandan az, çok kazanandan çok. Neden vergi dilimleri var? Burada vergi dilimi de yok ve bu yanlıştır, anayasaya aykırı bu tekliften derhâl vazgeçilmelidir dedik ve bu gerçekliğin önünde durmadılar ve teklifi geri çekmek zorunda kaldılar."
Tapu kadastro, noterde yapılan işlemler...gibi maktu vergi alarak mı Türkiye sorunları çözecek? sorusuna ise Türeli, "Buradan gelecek olan para hiçbir şey değil, bunlar Türkiye'nin hiçbir sorununu çözmez. Eğer öyle bir şey varsa tapu sisteminde, gayrimenkul sisteminde rayiç bedel uygulamasını getirirsiniz, ciddi anlamda bunun denetimini yaparsınız, buradan vergi alırsınız. Bunu yapmıyorsunuz, ondan sonra diyorsunuz ki: "İşlem başına alıcıdan satıcıdan böyle para alacağım." Bütün bunlara baktığımız zaman, ekonomiyi yönetemeyen zorda olan iktidarın teklifi de son derece gayriciddir. neden hazırlandığı belli olmayan ve anladığım kadarıyla bir biçimde bir paraya sıkışma var. İktidar birçok konuda sorun çözmek yerine sorun yaratır duruma gelmiştir. Ülkenin geleceğini düşünüyorsak bu iktidarın bir an önce gitmesi gerekiyor."
Bu teklifi bir daha getiremezler
İktidarın kendi getirdiği yasa teklifini neden geri çekti? sorusunu ise Türeli şöyle yanıtladı: "Çünkü son derece yanlış bir uygulamaydı. Biz her zaman şunu söylüyoruz Türkiye'nin ihtiyacı olan gerçek bir vergi reformudur kazanca göre ödeme gücü ilkesi göz önünde bulundurarak yasa yapılmalıdır. Bu şekilde teklifi yeniden getirebileceklerini düşünmüyorum. Vatandaşla omuz omuza veren Cumhuriyet Halk Partisi iktidarın bu cambaza bak oyununu net biçimde ortaya koydu. Aynı zamanda kamuoyunda da bu konuda çok ciddi bir hassasiyet olmuştu bunu da çok önemli görüyorum. Çünkü sonuçta kamuoyuna sahip çıktığı bir konunun parlamentoda yasalaşmasının mümkün olmadığını da gördük ve parti olarak gösterdik. Bundan sonra da halkın cebine el atmış olan bu iktidarın yanlışlarını ifşa etmeye ve vatandaşın haklarını korumaya devam edeceğiz."
Yorumlar
Yorum Gönder