İmam Hatipleri Hararetle Öneren Bakan Tekin, Kendi Çocuğunu Koleje Gönderdi!

AKP’nin önde gelen isimlerinin çocuklarını özel kolejlerde okutması, siyasi İslamcıların yıllardır savunduğu tezlerle uygulamaları arasındaki çelişkiyi bir kez daha ortaya çıkardı. Bu tablo, eğitimde fırsat eşitliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Son günlerde gündem, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in kendi çocuğunu özel bir kolejde okuttuğu haberleri tepkilere neden oldu. Tekin’in halkı İmam Hatip okullarına yönlendiren söylemlerine rağmen kendi tercihini özel okuldan yana kullanması, kamuoyunda “iki yüzlülük” suçlamalarına yol açtı.

İmam Hatip “Modeli” Kendi Evinde Geçerli Değil

Bakan Tekin, göreve geldiği günden bu yana İmam Hatip okullarını “örnek eğitim modeli” olarak öne çıkardı. Ancak kızını gönderdiği özel okulun imkanları ile devlet okullarının şartları arasındaki uçurum dikkat çekiyor. 25 kişilik sınıflar, organik tarım uygulamaları, müzik dersleri (gitar, keman, piyano), kapalı yüzme havuzu gibi ayrıcalıklar; devlet okullarında ve özellikle İmam Hatiplerde bulunmayan imkanlar arasında.

Eğitim uzmanları Tekin’in tavrını, halkın çocuklarını devlet okullarına mahkûm eden ama kendi ailesi için “lüks”ü seçen bir zihniyetin göstergesi olarak değerlendiriyor.

Güven Krizi” Derinleşiyor

Vatandaşların tepkisi sosyal medyada çığ gibi büyüdü. AKP’ye oy veren kesimlerden dahi “Kendi çocuğuna güvenmediğin okulu bize neden dayatıyorsun?” soruları yükseldi. Bu durum, sadece bakanın değil, hükümetin eğitim politikalarının da samimiyetini sorgulattı.

Yıllardır CHP’yi “elitist” olmakla suçlayan AKP’nin, kendi elitizmini çocuklarının eğitim tercihinde sergilemesi, siyasetin en büyük çelişkilerinden biri olarak kayda geçti.

Eğitime İhanet” Tepkisi

Bakan Tekin’in İmam Hatipleri dünyaya “marka” olarak tanıtma iddiası, kızını bu markanın dışında tutmasıyla inandırıcılığını yitirdi. Halkın gözünde bu durum yalnızca bir çelişki değil, aynı zamanda bir “ihanet” olarak algılandı.

Bugün eğitimdeki çifte standart tartışması sadece bir bakanın tercihini değil; devletin eğitim politikalarına duyulan güveni, gelecek nesillerin geleceğini ve siyaset kurumunun samimiyetini derinden sarsmaya devam ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı