Enerjide Teslimiyetin Bedelini Halk Ödeyecek. Ancak Son Sözü de Halk Söyleyecek!!
AKP iktidarının New York temaslarında imzalanan LNG ve nükleer iş birlikleri, “yerli ve milli” söylemleriyle çeliştiği gerekçesiyle tartışma yarattı. Uzmanlara göre Türkiye, bir bağımlılıktan kurtulmadan başka bir bağımlılığa adım atıyor.
New York Ziyaretinden Enerji Gündemi Çıktı
Cumhurbaşkanının ABD ziyareti, sadece uçak siparişleriyle değil, enerji alanındaki anlaşmalarla da gündem oldu. Görüşmelerde imzalanan LNG ve nükleer enerji mutabakatları, Türkiye’nin gelecekteki enerji politikalarının bağımsızlığı konusunda soru işaretleri doğurdu.
Anlaşmalar ve Yeni Bağımlılıklar
BOTAŞ ile ABD’li Mercuria arasında 20 yıllık 70 milyar metreküplük LNG anlaşması yapıldı. Ayrıca Woodside ile 2030’dan itibaren geçerli olacak yeni bir mutabakat imzalandı.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), bu anlaşmaların kamu kaynaklarını yabancı tekellere bağımlı hale getireceğini savunarak uyardı: “Amaç enerji arz güvenliği değil, kaynak aktarımı.”
Nüklerde Stratejik Sorular
Akkuyu’da Rusya ile yürütülen nükleer santral projesinin ardından ABD ile de “Stratejik Sivil Nükleer İş Birliği Mutabakatı” imzalanması yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
Enerji uzmanlarına göre, bu tür projelerde yerli üretim katkısı artırılmazsa, Türkiye’nin stratejik bağımsızlığı daha da zayıflayacak.
Fatura Ağır Uçak LNG ve Nükleer
Ziyaretin ardından gündeme gelen başlıca başlıklar şöyle sıralandı:
-255 Boeing uçak siparişi,
-70 milyar metreküplük LNG sözleşmeleri,
-Yeni nükleer santral mutabakatı.
Ekonomi çevreleri, bu tabloyu “stratejik bağımlılığın yeni halkası” olarak yorumluyor.
Halkın Vereceği Karar
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her seçim öncesi tekrarladığı petrol ve doğalgaz müjdeleri, Türkiye’nin hâlâ enerji konusunda ABD ve Rusya’ya bağımlı kalması gerçeğiyle yan yana konduğunda ironik bir tablo çiziyor. Karadeniz’in gazı, Gabar’ın petrolü bir türlü sofralara ucuz enerji olarak yansımazken, bu açıklamalar daha çok sandık başına giden yol afişlerinde kaldı. Böylece her seçim dönemi aynı senaryo sahneleniyor: dışa bağımlılığın gölgesinde verilen büyük sözler, seçimden seçime uzayan bir masal gibi dolaşıyor.
Enerjide bağımsızlık söylemleriyle başlayan süreç, yeni bağımlılık tartışmalarıyla devam ediyor. Ancak unutulmasın ki, enerjide teslimiyetin bedelini halk ödeyecek ama son sözü de sandık başına gidecek olan halk söyleyecek.
Yorumlar
Yorum Gönder