Liderlik Anlayışı Değişiyor: Şeffaf Olmayan ve Hesap Vermeyen Liderler Gidiyor!
Ülke gündeminde yer alan bütün konuların konuşulduğu kulislerde şimdi de liderlik vasıfları ve liderlerin sorumlulukları dile getiriliyor.
Liderlik anlayışı dünya genelinde köklü bir dönüşüm geçiriyor. Artık otoriter ve tepeden inme yönetim tarzları yerini daha katılımcı, şeffaf ve vizyoner bir anlayışa bırakıyor. Özellikle İskandinav ülkeleri ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde, liderlerin daha demokratik bir yaklaşım benimsediği görülüyor. Ekip çalışması ve ortak akıl, tek kişinin karar verdiği yönetim tarzının önüne geçiyor. Bu değişime ayak uyduramayan liderlerin, yerlerini genç ve dinamik isimlere bırakacağı öngörülüyor.
Trump’ın Grönland tehdidi konusunu görüşmek üzere, Finlandiya, İsveç ve Norveç başbakanları Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen'in evinde akşam yemeğinde bir araya gelmiş.
Siz bu ülkelerin hangisinde yaşamak isterdiniz? denilerek örnek liderlerin fotoğrafları paylaşılıyor.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik, modern liderliğin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Özellikle ABD ve Avrupa’da, liderlerin her hareketi dikkatle izleniyor.
Bu bağlamda ABD lideri Donald Trump'ın dikta söylemleri 'böyle giderse ABD dünya ülkelerini karşısına almış ( Dünya Ülkeleri-ABD şeklinde iki kutuplu bir duruma düşebileceği' ifade ediliyor.
Sosyal medyanın gücüyle birlikte, geçmişte gizli kalan hatalar ve etik dışı davranışlar kolayca ortaya çıkabiliyor. Bu durum, yolsuzluk ve etik dışı yönetim anlayışıyla bilinen isimlerin siyaset arenasından silinmesine neden olabilir. Ayrıca, dijital çağa ayak uyduramayan liderlerin de teknolojiye hâkim yöneticilere yerini bırakması bekleniyor.
Sürdürülebilirlik ve çevre dostu politikalar, liderlerin öncelikleri arasında yerini alıyor. Avrupa Birliği’nin “Yeşil Mutabakat”ı sonrası, çevreye duyarlı olmayan politikaların kabul görmeyeceği vurgulanıyor. Büyük şirketler ve devlet yönetiminde, sürdürülebilirlik kriterlerine uymayan liderlerin önünün kesileceği iddia ediliyor. Hatta bazı ülkelerde, bu kriterlere uymayan yöneticilerin özel teşviklerden mahrum bırakılacağı belirtiliyor.
Kadın liderlerin yükselişi de dikkat çekiyor. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern gibi isimler, yeni bir liderlik modelinin öncüsü olarak gösteriliyor. Büyük şirketler ve siyasi partiler, kadın yöneticileri desteklemek için yeni stratejiler geliştiriyor. Değişen liderlik anlayışına ayak uyduramayanların ise yakın gelecekte sahneden çekilmek zorunda kalacağı öngörülüyor. Teknoloji, şeffaflık, sürdürülebilirlik ve katılımcılık, yeni nesil liderlerin en önemli silahları olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder