Demokrat Parti eski çalışanlarını mağdur etmeye devam ediyor
Türkiye Cumhuriyeti'nin çok partili demokrasi yaşamına 1946 yılında öncülük eden 20 Mayıs 1983 tarihinde kurulan Anavatan Partisi ve 23 Haziran 1983 tarihinde kurulan Doğru Yol Partisi'nin birleşme amacıyla ortaklaşa oluşturduğu Demokrat Parti çok uzun bir süredir ekonomik sorunlarla mücadele ediyor.
Böyle bir geçmişe sahip olan Demokrat Parti Gültekin Uysal’ın, 12 yıl önce, 6 Mayıs 2012 tarihinde Genel Başkan seçilmesinden sonra girdiği 3 milletvekili genel seçimi ile 3 mahalli seçimleri kaybetti.
Demokrat Parti ve Gültekin Uysal, 3 genel seçimden ikisine, kendi adı ve amblemi ile seçimlere katılmadı.
2018 genel seçimlerine İYİ Parti, 14 Mayıs 2023 seçimlerine ise CHP sıralarından seçimlere girdi.
Parti genel merkezlerinin satışı ve haciz süreci
DYP-ANAP Birleşmesinden sonra Selanik Caddesi ile Akay Caddesi’ndeki “tarihi” DYP Genel Merkezleri’ni satarak, Rahmetli Turgut Özal’ın yaptırdığı Türkiye’de ilk ve tek modern ANAP Genel Merkezi’ne yerleştiler.
Gültekin Uysal, 6 Mayıs 2012 tarihinde genel başkan seçildikten sonra Demokrat Parti “yoksulluğa” mahkum oldu.
Partiye ek gelir getirmesi için Namık Kemal Zeybek döneminde ihale edilen yeni Genel Merkez binası inşaatı ihalesini Uysal, “tek taraflı” olarak fesh etti ve inşaatı durdurdu.
Uysal’ın genel başkanlık sürecinde, partinin borçları nedeniyle gelen haciz ekipleri, partideki tüm elektronik cihazlar, eşya ve her şeye el koydu. Hatta genel başkanın bindiği A-6 audi marka aracı da haciz edildi ve parka seçildi.
Gültekin Uysal, bir süre sonra parti çalışanlarına maaş veremeyecek hale geldi.
45 çalışanı işten çıkartılıp mağdur edildi
Bir yıl süreyle maaş alamayan AP-DYP-ANAP döneminden gelen 45 çalışanı tazminatsız olarak işten çıkardı. Maaş ve sosyal haklarını da ödemedi.
Borçları nedeniyle doğal gazı ve elektriği kesilen, suyu,çayı olmayan genel merkezde palto ile çalışan 45 kişi, işlerine son verildikten sonra adalete gitti ve tazminat hakkı kazandı.
Ancak genel Gültekin Uysal, çalışanların bu haklarını görmemezlikten geldi. 11 yıl boyunca eski çalışanlarla bir araya gelmedi ve onlara olan borçlarını yok saydı.
Demokrat Parti Personeli, Mahkeme kararlarını aldıktan sonra, Demokrat Parti Genel Merkezi, Celal Bayar Köşkü ile il ve ilçe binalarına haciz koydurdu.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, üzerinde “haciz” olmasına rağmen DYP ve ANAP’tan kalan 22 il ve ilçe binasını sattı. Ancak, söz vermesine rağmen çalışanların tazminatları maaşları ve sosyal haklarını ödemedi.
4 kişi öldü 1 kişi intihar etti 5 kişi hastalandı.
Tazminat ve sosyal haklarını alabilmek için 11 yıl boyunca hukuk mücadelesi veren 45 demokrat parti çalışanından 4 kişi, maalesef paralarını alamadan hayatını kaybetti.
Demokrat Parti’den alacaklı bir kişi ise intihar etti. Yıllardır tazminatının ödenmesini bekleyen 4 kişi de kanserle mücadele ediyor.
Çalışanlar perişan oldu
Kulislerden.Blogspot.com'a konuşan eski parti çalışanları yıllardır mağduriyetlerinin sürdüğünü ve bir an önce alacaklarının verilmesini istedi.
Demokrat Parti eski çalışanları şu bilgileri paylaştı:
"Bizler; AP-ANAP-DYP ve son olarak Demokrat Parti çalışanlarıyız.
Bizim Hikayemiz;
Her şey, Sayın Gültekin Uysal’ın 6 Mayıs 2012 yılında (11 yıl önce) yapılan olağan kongrede Genel Başkan seçilmesiyle başladı.
Bir süre sonra da, Demokrat Parti’nin önceki genel başkanları Sayın Hüsamettin Cindoruk ve kısmen Namık Kemal Zeybek döneminin aksine, maddi sıkıntılar, yoksulluk yaşanmaya başlandı.
Oysa, 6 Mayıs 2012 yılında yapılan olağan kongrede “partide para sıkıntısı” olmayacak sözü veren Gültekin Uysal, göreve geldikten kısa bir süre sonra maalesef, “parasızlık” nedeniyle sıkıntılar başladı.
Partide başlayan bu yoksulluktan öncelikle, yıllarını bu partiye vermiş çalışanlar zara göremeye başladı" diyorlar.
Çalışanların yemek çekleri ve ek ödemelerin kaldırıldığını da aktaran çalışanlar, "Sayın Uysal’ın DP Genel Başkanlığı’na seçilmesinden kısa bir süre başlayan mali kriz nedeniyle, önce çalışan personele verilen yemek çekleri, yılbaşı bayram ikramiyeleri ve mesailer kaldırıldı. Artık biz, yani çalışanlar, öğle yemeğini kendi cebimizden ve dışardan yemeye başlamıştık. Kaldırılan diğer sosyal haklar, bizlerin işine son verilene kadar da verilmedi.
Partide kriz, “geliyorum” diyor
Bir süre sonra da parası ödenmediği için genel merkezin doğalgazı kesildi.
Elektrik sobalarıyla ısınmaya çalışırken, faturalar ödenemediği için bu defa elektrik de kesildi.
Soğuk nedeniyle, buz gibi odalarda, Palto, atkı ve bereleriyle, çalışmak zorunda kaldık.
Personel, sıcak çayla ısınmaya çalışırken o da uzun sürmedi. Demokrat Parti Genel Merkezi’nde, Çay ve Şeker parası kalmadığı için herkes kendi başının çaresine bakmaya başladı. Evlerinden çay-kahve ve şeker getirmeye başladı.
Bir süre sonra da korkulan oldu ve gelen hacizler ve ödenemeyen borçlar nedeniyle “partinin banka hesaplarına” da el konuldu. Bu nedenle banka üzerinden işlem yapılmamaya başlandı.
Genel merkeze haciz arabaları gelmeye başladı.
Türk siyasi tarihin en eski siyasi partilerinden biri olan Demokrat Parti’de “korkulan olmuş”, genel merkeze arka arkaya haciz arabaları gelmeye başladı.
Avukatlar ve haciz memurları, Demokrat Parti Genel Merkezi’ndeki tüm odalara girererek bilgisayarlar dahil, masa-kanape-koltuk, her şey’e el koydu.
Tüm eşyalar, yediemin envanterine kayıt yapıldı.
Bu arada Genel Başkan Gültekin Uysal’a ait Audi 6 marka makam otomobiline de haciz memurları el koydu ve parka çekti.
Genel Merkezin en üst katındaki genel başkanın özel kalem müdürü, haciz memurlarının geldiğini görünce, makam odasının kapısını kilitleyerek ortadan kayboluyor, makam odasındaki eşyaların haciz edilmesine engel olmaya çalışıyordu.
Bazı yöneticiler ise avukatlara “ödeyeceğiz” diyerek, haciz işlemini durdurmaya çalışıyordu. Ancak, bir süre sonra ödemenin mümkün olmadığını ve gelecekte de olamayacağını görerek hacizcilere “teminat” vermekten vazgeçildi.
Siz değerli teşkilat mensuplarının çoğu, bu süreci farklı sıkıntılarla yaşadığınızı biliyoruz..
Hatta Başkent Ankara’dan başlayarak yurt düzeyine yayılan, il ve ilçelerde bu “yokluğun” çok daha derin hissedildiğinden de kuşkumuz yok.
Yurt düzeyinde teşkilatta çalışan arkadaşlarımızın da benzer sıkıntılar içinde oldukları haberlerini de alıyorduk.
Bu sıkıntıdan biz sorumlu değildik, ancak biz mağdur edildik, ediliyoruz
Adalet Partisi, Doğru Yol Partisi ve Anavatan Partisi çizgisinden gelen ve Türkiye Cumhuriyeti’nin “en eski” partilerinden biri olan Demokrat Parti’de yaşanan bu para krizinden biz, Demokrat Parti çalışanları sorumlu değildik.
Bu sıkıntıyı da biz yaratmamıştık. Ancak mağdur edilenler bizlerdik.
Partide yaşanan “yoksulluktan” yönetim sorumluydu.Ancak maalesef biz, yani çalışanlar mağdur edildik.
Halen de bu mağduriyetmiz devam ediyor.
Zaman akıyor, aylar, ayları kovalıyor ve biz, maaş dahil her türlü sosyal haklarımızı alamadan, çalışmaya devam ediyorduk.
Yeni Genel Merkez ihalesi iptal edildi,
inşaat durduruldu.
Çok daha detaylara inmeyeceğiz.
Gelecekte, bu tür “maddi sıkıntıların” yaşanacağını hesaplayan DP Genel Başkanı Sayın Namık Kemal Zeybek ve arkadaşları görev sürelerinin sonuna doğru;
“Demokrat Parti’nin sürekli bir gelir kaynağına” kavuşması için, yeni bir DP Genel Merkez inşaatı için hareket geçmişlerdi.
Dışişleri Bakanlığı ile genel merkez arasındaki arazide inşaat başlamıştı.
Çok detaylı bilmiyoruz ama genel merkezin girişine asılan posterlerden;
Kazı çalışmaları başlayan alana, biri çok katlı kule, diğeri 5-6 katlı yeni bir genel merkez binası yapılacaktı.
Bu binaların fotoğrafları da genel merkezin giriş katına asıldı. Müteahhit, temel kazısını başladı ve fore kazıkları çakıldı.
Yeni Genel Merkez inşaatı durduruldu
Eski Genel Başkan, Namık Kemal Zeybek döneminde ihalesi yapılan binaların inşaat çalışmaları başladıktan kısa bir süre sonra, 6 Mayıs 2012 tarihinde, Demokrat Parti Olağan Kongresi yapıldı.
Zeybek, genel başkanlığa yeniden aday olmadı.
Demokrat Parti Yönetimi değişti. Genel Başkanlığa da Gültekin Uysal seçildi.
Yeni yönetim göreve geldikten sonra, partide başlayan maddi krize çözüm bulma çabaları başladı
Bir süre sonra da “detaylarını bilmediğimiz” bir nedenle, Namık Kemal Zeybek’in ihale ettiği, yeni bir kule ve genel merkez inşaatının durdurulduğunu öğrendik.
Müteahhit firma ile sözleşme iptal edilmişti.
Demokrat Parti’yi “sürekli bir gelire” kavuşturacak bu proje de rafa kaldırıldı.
Müteahhit firmanın, temel ve kazı çalışmaları için yaptığı harcamaları alabilmek için parti aleyhinde dava açtığı bilgisi geldi
Ardından da Demokrat Parti Genel Merkezi’ni icra kanalı ile satışa çıkardığını duyduk.
Sıkıntı giderek büyüyordu.
Genel merkezdeki yaşam, dayanılmaz hale gelmişti. Çalışanların maaşları için bir umut ışığı da kalmamıştı.
Hepsinin çoluk-çocuğu vardı ve evlerine ekmek götürmeleri gerekiyordu. Maaşlar ödenmiyor, gelecekte de ödenemeyeceği anlaşılmıştı.
Bu nedenle, Gültekin Uysal ve parti yönetimi, çalışanlardan yani bizlerden kurtulma kararı almışlardı.
Bizim yaklaşık bir yıl boyunca alamadığımız maaşlar, yönetim için bir sıkıntıydı.
Genel Başkan dahil yeni yönetim bize, “iş aramamızı” tavsiye etmeye başladı. Gruplar halinde çalışanların çıkışları da verilmeye başlandı. Genel merkez birkaç ayda çalışanlardan temizlenmişti.
Kalan birkaç kişi de dışardan yani, “taşeron” üzerinden çalıştırılmaya devam edildi.
Ayrılanların sayısı ise 45’i buldu.
Ancak çalışanların isten ayrılmaları genel merkezi, “paraya, refaha” kavuşturmadı, binada yaşam rahatlatmadı, sadece bir kamburdan, biz çalışanlardan kurtulmuşlardı.
Artık ayaklarının altında dolaşmıyorduk ve bizi partide görmeyince, alacaklı olduğumuz maaşlarımız ve tazminatlarımız da akıllarına gelmiyordu.
Genel merkez icraya verildi
Görevlerine son verilen ve yeni iş bularak ayrılan eski Demokrat Parti çalışanlarının tamamı, tazminat, maaş ve diğer alacakları için mahkemelere gittiler ve davayı kazandılar.
Bu süreci aslında Genel Başkan Gültekin Uysal da tavsiye etmişti. Sayın Uysal, “Alacaklarınızı adalete tescil ettirin” diye tavsiyede bulunmuştu.
Biz de bu tavsiyeye uyduk.
11 yıl önce, davalarımızı kazandık. Yıllarımızı verdiğimiz Demokrat Parti’yi icraya vermek istemediğimiz için, bir kez daha yönetimden “yasal haklarımızın” ödenmesini istedik.
Ancak “para yok” cevabını aldık
Bizim için yıllar sürecek bir bekleyiş dönemi başlayacaktı. Alacaklarımız için Demokrat Parti Genel Merkezine, Celal Bayar Köşkü’ne ve tüm il ve ilçe binalarına haciz koydurduk. Alacaklarımız ise icrada her gün gün faiz alarak büyüyordu.
DP ve ANAP’tan kalan
İl ve ilçe binaları satılmaya başlandı
Demokrat Parti yönetimi bir süre sonra da ANAP ve DYP’den hatta Adalet Parti’den kalan il ve ilçe binalarından bir kısmını satmaya başladı. (Satılan il ve ilçe binaları: Bahçelievler, Beşiktaş, Bakırköy İstanbul), Adana, Diyarbakır, Denizli, Çanakkale, Antalya, Bursa, Hatay, Malatya, Yıldırım ve Gaziosmanpaşa (Bursa) Bursa, Niğde binaları. Gebze ilçe binası, Keçiören, Yenimahalle ilçe binaları (Ankara), Zara ilçe binası (Sivas), Trabzon’da 2 ilçe binası, Bornova (İzmir)
Satışlardan alacaklarımız ödenmedi
Üzerinde bizim ve diğer alacaklıların haciz kararları olmasına rağmen, 22 il ve ilçe binasını maalesef satmış ve bu satışlardan bizim alacaklarımızı ödememişlerdir.
Oysa, Gültekin Uysal ve yönetim kademesi;
Bu satışlardan elde edilecek para ile çalışan personelin tazminatının ödeneceğine de söz vermişlerdi.
Ancak öyle olmadı… Çünkü, yönetim için personel alacakları “öncelikli” veya “ilk sırada” değildi. Genel Başkan Uysal ve parti yönetimi, bizim alacaklarımızı görmezden geliyordu.
6’lı Masa dönemi…
11 yıldan bu yana tazminatlarımızı ve içerde kalan maaşlarımız ile diğer sosyal haklarımızı alabilmek için aldığımız mahkeme kararları ve icra dosyaları ile “beklemeye” devam ediyoruz.
Hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz
Yakın bir tarihte Anayasa Mahkemesi’ne, “bireysel başvurular” yaparak hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz.
Biz eski Demokrat Parti çalışanları olarak geçen süreçte son derece “onurlu” davrandı. Partimizi bu güne kadar kimseye şikayet etmedik.
6’lı masa döneminde partimize zarar gelmesin diye medyada ve diğer sosyal platformlarda paylaşmadık. Liderlerin toplantılar yaptığı genel merkezlerin önüne giderek, demokrat partiyi protesto etmeyi düşünmedi.
Bu insanlar, yıllardır hizmet ettikleri partilerinin kamuoyundaki imajına, zarar vermemek için hiçbir eyleme başvurmadı.
Hatta, Genel Merkez önüne çadır kurarak tazminatlarını isteme yolunu da denemek istedi. Fakat yine partilerine zarar vermemek için bu yöntemden vazgeçti.
4 alacaklı vefat etti,
bir kişi intihar etti
Ancak partilerinden alacaklı olan eski çalışanların sayısı da azalmaya başlamıştı.
11 yıl önce demokrat parti tarafından işine son verilen arkadaşlarımız da, tazminatlarını alamadan, aramızdan ayrılmaya başlamışlardı.
Yıllarca hizmet ettikleri partilerinden emeğinin karşılığını alamadan, alacaklı olarak bu yaşama veda eden 4 arkadaşımıza Demokrat Parti, “borçlu” kalmışlar ve bir anlam ifade ediyorsa “vebal” altında kaldı.
Daha önce maddi sıkıntı içinde olduklarını genel merkeze iletmelerine rağmen, “kul hakkından” bahseden yöneticilerden emeklerinin karşılığı olan paralarını alamadan yoksulluk içinde aramızdan ayrıldılar.
Bir arkadaşımız ise
çamaşır suyu içerek intihar etti.
4 arkadaşımızı toprağa verdikten kısa bir sonra ise Demokrat Parti’den parasını alamayan bir arkadaşımızın “canına kıydığı” haberini aldık.
Kendisini, Demokrat Parti Genel Merkezi’ne gelen herkesin yakından tanıdığı bir arkadaşımızdı.
Yıllarca genel merkeze gelenlere kapıları açarak, “saygıyla” karşılayan “nezaket abidesi” bu arkadaşımız maalesef çamaşır suyu içerek yaşamına son verdi.
Bu rahmetli arkadaşımız,
Her sabah, Gültekin Uysal dahil Süleyman Demirel, Hüsamettin Cindoruk ve Namık Kemal Zeybek’i, genel merkezin kapısında karşılardı.
Ceketinin düğmelerini ilikleyip, yarı beline kadar eğilerek saygıyla makam otolarının kapılarını açardı.
Liderlerini, sabah saatlerinde son derece kibar ifadelerle sıcak bir şekilde selamlayarak asansöre kadar uğurlardı.
Eski DP çalışanları olarak vefatından büyük üzüntü duyduğumuz bu arkadaşımız da emeğinin karşılığını alamadan aramızdan ayrıldı.
5 kişi hasta, ilaç alacak parası yok
Geride kalan Demokrat Parti çalışanlarının mağduriyeti ise devam ediyor.
Demokrat Parti’den atılan ve hayat pahalılığına rağmen, yaşamını sürdürmeye çalışanlardan 5 kişi de maalesef, tedavisi çok güç ve para isteyen hastalıklara yakalandı.
İlaç alacak para bulamayan bu insanlar artık “isyan” noktasında geldi.
Demokrat Parti’den haklarını alamadan “ölmek” istemeyen 42 çalışan, Genel Başkan ve Genel Merkez Yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdi.
Yönetime “sağ duyulu” siyasetçiler gelmişti.
Son aylarda ısrarlı çağrılarımıza, Demokrat Parti Mali İşler Başkanı Sayın Adnan Talip Parlak’tan yanıt aldık.
Kendisi, “çalışan dostuydu”.
Çünkü ANAP-DYP birleşmesi sırasında Anavatan Partisi tarafındaki çalışanların tazminatları dahil tüm haklarını vermişti. “Ne olur, ne olmaz” diyerek onların alacaklarını tehlikeye atmamıştı.
Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu’nun birleşmeye önderlik ettiği yıllarda, DYP tarafında böyle bir uygulamaya gidilmemiş çalışanların alacakları ödenmemişti.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Gültekin Uysal, birleşmenin yakından tanığı olmasına rağmen, Adnan Talip Parlak gibi çalışanlar lehine bir karar almamıştı.
Bugünkü alacaklıların çoğu da DYP kanadından personeldi.
Parlak: Alacaklarınızı ödemek için bir formül arayışı içindeyiz.
Genel Muhasip Parlak’ın odasında toplandığımız gün, yıllar önce atıldığımız genel merkeze ilk kez geliyorduk. Toplantıda Yerel Yönetimler Başkanı Bülent Erdinç ve Genel Başkan Yardımcısı Adnan Turfan da vardı.
Alacaklı arkadaşlarımız mağduriyetlerini anlattı. Enflasyon, hayat pahalılığı, yaşamın zorlukları ve paranın pul olduğunu parti yöneticilerine aktardı.
Toplantıya katılan yöneticiler de gerçekten çok üzgündü. Bunu dile de getirdiler. 13 yıldır çözümlenmemiş olmasına hayret ettiklerini ifade ettiler.
Hatta, “45 kişinin sorununu çözemeyen bir parti, milyonların sorunlarına nasıl çare bulacak” dediler.
Sayın Parlak, bizi dinledikten sonra, genel başkanla görüşerek, genel idare kurulunda gündeme getirerek bizi arayacağına söz verdi.
Genel Başkan ilk kez bizimle görüşebildi
Genel Muhasip Parlak, birkaç gün önce de (24 Ocak 2024) sözünde durdu ve Genel Başkanın saat 17.00’de bizi beklediğini söyledi.
Aramızdan ben dahil 3 arkadaşı seçtik.
Elektrik sobası ile ısınıyorlar.
DYP çizgisinden gelen Gültekin Uysal, ANAP Genel Başkanı Rahmetli Turgut Özal’ın yaptırdığı ANAP Genel Merkezi’nin en üst katında oturuyor.
Burası rahmetli Turgut Özal tarafından yaptırılan, Ankara’daki ilk ve modern bir genel merkez binasıydı.
Biz “alacaklılar” da, yıllarca görev yaptığımız bu genel merkeze ilk kez geliyorduk.
Sayın Gültekin Uysal, yaklaşık 12 yıldan bu yana Demokrat Parti Genel Başkanı olarak görev yapıyor.
Hiçbir şey değişmemiş.
Ancak, Türkiye’nin ilk ve modern ANAP Genel Merkezi yine, biz ayrılmadan önceki gibiydi.
Demokrat Parti Genel Merkezinde insanlar “üşümemek” için palto ile dolaşıyordu. Çünkü doğal gaz yoktu. Bizim gibi elektrik sobalarıyla ısınmaya çalışıyorlardı.
Yine hüsran
Millet İttifakı’nda 6’lı masada, milyonları yönetmek için Cumhurbaşkanı Yardımcılığına soyunan sayın Gültekin Uysal, yıllarca partiye hizmet eden çalışanlarıyla görüşmesinde alacakların ödenmesine ilişkin “umut” vermedi.
12 yıldan bu yana genel başkan koltuğunda oturan Uysal, maalesef tazminatları ve diğer alacakları ödeyeceğine ilişkin bir mesaj da vermedi.
22 adet DYP ve ANAP’tan kalan il ve ilçe binasını satmasına rağmen bizim alacaklarımızı ödemeyi hiç düşünmediği anlaşılıyordu.
Çünkü partiye yıllarca hizmet eden çalışanların alacakları o’nun için ilk sırada değildi, hatta “yok” hükmündeydi.
Gültekin Uysal,
12 yıl boyunca girdiği tüm seçimleri kaybetti
12 yıl önce, 6 Mayıs 2012 tarihinde Genel Başkan seçilen Gültekin Uysal başkanlığında Demokrat Parti, bugüne kadar 3 milletvekili genel seçimi ve 3 Mahalli seçim geçirdi.
Bu seçimlerin tamamı kaybedildi.
Bir zamanlar “Merkez Sağ’ın kalesi” durumunda olan DYP ve ANAP’ın birleşmesinden ortaya çıkan Demokrat Parti’nin bu seçimlerde aldığı oyların oranı yüzde 0,69, 160 bine kadar düştü.
Parti, 3 genel seçimin 2’sinde başka partilerin listesinden seçimlere girdi
Demokrat Parti, Gültekin Uysal’ın genel başkanlığı sürecinde 3 milletvekili genel seçimlerinden ikisinde, kendi adı ve amblemiyle seçimlere girmedi
2018 Milletvekili Genel Seçimlerinde İyi Parti listesinden seçimlere giren Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Afyonkarahisar’dan milletvekili seçildi.
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan milletvekili seçimlerine ise CHP listesinden seçimlere girildi. Millet İttifakı ortağı olarak CHP listesinden seçimlere giren Demokrat Parti’den 3 milletvekili, Cemal Enginyurt, Salih Uzun ve Haydar Altıntaş milletvekili seçilerek Meclis’e girdi.
Gültekin Uysal ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabilmek için seçimlerde aday olmadı ve milletvekilliğini de kaybetti.
Sayın genel başkanla birkaç gün önce yaptığımız toplantıdan da sonuç alamadık.
Bu aşamada;
Doğru Yol Partisi ve ANAP zamanından beri bu partiye gönül vermiş, mesai mefhumu gözetmeksizin hizmet eden bütün arkadaşlarımız, Afyonkarahisar Milletvekili adayı Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve yöneticileri tarafından mağdur edilmiş ve edilmeye de devam etmektedir.
İşten çıkardığı personelin tazminatını ödeyemeyen, hala çalıştırdığı personele maaş veremeyen bir siyasi parti iktidara geldiğinde vatandaşına ne verebilir?
Bizler Demokrat Parti personeli olarak yıllarca gönül verdiğimiz partimizin her zaman yanında olduğumuzu bildirir, mağduriyetimiz giderilinceye kadar da kazandığımız haklı davamızın bu takipçisi olacağımızı buradan herkese duyuruyoruz."
Yorumlar
Yorum Gönder