Cumhurbaşkanı Bütçeye Gelmedi, Muhalefet Ayağa Kalktı: “Bütçe Namustur!”
Komisyon üyeleri, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Diyanet İşleri Başkanlığı ve İletişim Başkanlığı gibi kritik kurumların başkanlarının görüşmelere katılmamasını sert bir dille eleştirdi.
CHP Komisyon Sözcüsü ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, MİT Başkanı, Diyanet İşleri Başkanı ve İletişim Başkanı’nın Komisyona gelmemesini sorgulayarak, "Bu arkadaşlar, burayı ciddiye almıyorsa hepimizin bunu sorgulaması lazım" dedi.
İYİ Parti Samsun milletvekili Erhan Usta'da Ağbaba’nın eleştirilerine katılarak, kurum başkanlarının Parlamentoya gelmemesinin bir "usul hâline getirilmesinin" doğru olmadığını savundu. Usta, bu durumu "bize saygısızlık olduğu kadar orada Cumhurbaşkanı Yardımcısına saygısızlık ve Komisyon Başkanına saygısızlıktır" sözleriyle değerlendirdi. Dem Parti Şırnak milletvekili Ayşegül Doğan'da, kurum başkanlarının toplantıya gelmemesini "kafa tutmadır" ve "milleti yok saymaktır" şeklinde yorumladı. Doğan, bu üç kurumun Başkanına seslenerek, "Bu ülkeye ve bu millete karşı sorumlusunuz" dedi.CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise, başkanların katılımının bir "mecburiyet" olduğunu, keyfi bir tercih olmadığını ve bu durumun millete saygısızlık anlamına geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanının Bütçeye Gelmemesi ve Denetim Eksikliği
Muhalefet, bütçe hakkının tam olarak kullanılamadığını ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin denetlenemeyen bir yapı oluşturduğunu vurguladı.
DEM Partili Doğan, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bütçe görüşmelerine katılmamasını en büyük eksiklik olarak nitelendirdi ve "bütçe namustur" vurgusu yaptı. Doğan, "Devletin parasını kullanma yetkisini isteyen kişi tenezzül edip de buraya gelip kendini açıklama ihtiyacı bize göre duymalıdır" diyerek yürütmenin en üst makamının Meclis denetimi karşısındaki sorumluluğunu yerine getirmediğini belirtti.
Yargı Kararlarına Uyulmaması ve Bütçe Savrulması
Eleştirilerin odağında, yargı kararlarının uygulanmaması ve Cumhurbaşkanlığı bütçesindeki kalemler arası kaymalar da yer aldı.
Öte yandan CHP'li Ağbaba Gezi davası tutuklularını hatırlatarak, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına rağmen Can Atalay ve Tayfun Kahraman gibi isimlerin cezaevinde tutulmaya devam etmesini kınadı. Ağbaba, yargı sisteminde "sana olan sana sevap, bana günah" anlayışının geçerli olduğunu öne sürdü.
DEM Partili Doğan, medya üzerindeki baskıları da eleştirdi. Kamu bankaları reklamlarının "sadakat ölçüsü çerçevesinde" dağıtıldığını ve bunun muhalif medyanın küçülmesine ve kapanmasına neden olduğunu savundu. Ayrıca Şırnak/Cizre özelinde DEM PARTİ’lilere yönelik "anlamlandıramadığımız bir sertlik" ve bazı cenazeler için taziyeevleri ile camilerin kapatılması gibi uygulamaları eleştirdi.
Yorumlar
Yorum Gönder