Yıllardır Promosyon Hüsranı Yaşayan İçişleri Personeli Tarihi Adım Bekliyor

​Türkiye, kronikleşen yüksek enflasyon ve bozulan ekonomik denge koşulları altında, devlet memurlarının mali haklarının korunması hayati bir önem taşımakta. Bu bağlamda, İçişleri Bakanlığı'na bağlı yaklaşık 350 bin Emniyet Teşkilatı personeli ve aileleriyle birlikte 1.5 milyonu aşkın vatandaşın gözü, maaş promosyonu ihale sürecine çevrildi. 

Mevcut promosyon anlaşmalarının, piyasa gerçeklerinin ve diğer kamu kurumlarının imzaladığı rekor anlaşmaların çok gerisinde kalması, idarenin hukuka uygun hareket etme ve kamu yararını gözetme yükümlülüğünü tartışmaya açmakta.

​Emniyet Teşkilatı mensupları, önceki dönem promosyon anlaşmalarının kendilerini hüsrana uğrattığını açıkça ifade ediyor. Özel bankaların kamu bankalarına kıyasla çok daha yüksek teklifler sunduğu bir piyasa ortamında, güvenlik görevlileri kendilerine sunulan düşük ücretleri hakkaniyet ilkesine aykırı buluyor. Ne var ki, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olmaları nedeniyle, sendikal haklarını ve toplu eylem özgürlüklerini kısıtlı kullanan personel, sorunlarını yeterince dile getirememekten ve taleplerinin Bakanlık yönetimi tarafından yeterince savunulmamasından şikayetçi.

Keyfiyet Değil, Şeffaflık ve Rekabet Esas Olmalı

​Maaş promosyonu ihaleleri, bir kamu kaynağının (maaşların bankada tutulması) idari bir işlemle üçüncü bir tarafa (bankalara) devredilmesi sürecidir. Bu sürecin hukuki çerçevesi, en avantajlı ekonomik teklifin alınmasını ve kamu yararının en üst düzeyde gözetilmesini zorunlu kılmakta.

​İhale Şartnamesinde Rekabet Prensibi

İçişleri Bakanlığı/Emniyet Genel Müdürlüğü'nün, ihaleyi düzenlerken rekabet koşullarını en üst düzeye çıkaracak adil ve şeffaf bir şartname hazırlaması anayasal güvence altındaki hakkaniyet ilkesinin bir gereği. Kamu bankalarıyla sınırlı, rekabeti kısıtlayıcı bir yaklaşım, idari takdir yetkisinin kamu zararına yol açacak şekilde kötüye kullanılması riskini taşıyor. Özel sektör bankalarının rekor düzeydeki tekliflerin görmezden gelinmesi ise kabul edilemez.

​Hakkaniyet ve Eşitlik İlkesi (Anayasa m. 10): Kamu kurumları arasında dahi promosyon tutarlarında fahiş farkların oluşması, aynı statüdeki devlet memurları arasında eşitsizlik yaratıyor. Ağır görev koşullarında çalışan polis memurunun, diğer memurlardan daha az promosyon alması, hizmetin niteliği ile ödemenin dengesi arasındaki makası açıyor.

​Hukuki Beklenti ve Güven İlkesi
 
Uzmanlar, yüksek enflasyonun, önceki anlaşmaların değerini sıfırladığı gerçeği karşısında, idarenin bu durumu bir mücbir sebep olarak görerek, sözleşmenin güncel ekonomik koşullara uyarlanması veya feshedilerek yenilenmesi yönünde inisiyatif kullanması, hukuki güvenlik ve beklenti ilkesinin bir gereği olduğu belirtiliyor.

​İçişleri Bakanlığı Yönetimine Son Çağrı

​İçişleri Bakanlığı, teşkilatının personeline yönelik ekonomik haklarını savunma noktasında tarafsız olmadığını, taraf olmakla yükümlü olduğunu hatırlatan çalışanların ​idari yönetimden net talepleri şöyle:
Rekabeti Zorlayın: Promosyon ihalesi, açık artırma usulüyle ve piyasadaki en yüksek teklifleri alacak şekilde düzenlenmeli, kamu bankası tercihi idari bir zorunluluk haline getirilmemelidir.
​Enflasyon Koruma Maddesi Ekleyin
Yeni sözleşmeye, sendikanın da talep ettiği gibi, promosyon ödemesinin değerini yüksek enflasyona karşı koruyacak yıllık enflasyon farkı oranında artış maddesi derhal eklenmelidir.
​Hakları Savunun: 
Bakanlık yönetimi, personelinin haklarını en üst düzeyde koruyarak, rekabetçi taban fiyat üzerinden ihaleyi sonuçlandırmalıdır. Aksi takdirde, personelin mali kayıpları nedeniyle doğacak kamuoyu vicdanındaki hasarın sorumlusu olacaktır.
​350 bin polis ve ailesinin beklentisi, idari makamların yasal ve vicdani sorumluluklarını yerine getirerek, bu ülkenin güvenliği için canını hiçe sayan mensuplarına hak ettikleri ekonomik değeri teslim etmesidir. Adalet, sadece sokakta değil, masada da tesis edilmelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı

Meclis Kreşinde “Din Eğitimi” Tartışması: Aileler Ayakta!