Torba Yasa Halkın Cebine Girdi: Vergi, Harç ve Prim Yağmuru Başlıyor
AKP iktidarı tarafından meclis’e sunulan 36 maddelik “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, sırf “mali düzenleme” değil, hukukî ve toplumsal bir kırılma potansiyeli taşıyor. Konut kira geliri istisnasının tamamen kaldırılmasından, sağlık kuruluşlarına yıllık harç getirilmesine; oto devirlerinde binde 2 noter harcından, SGK prim teşviklerinin budanmasına kadar birçok hüküm, Anayasa’nın temel ilkelerini hedefe koyuyor.
Eşitlik İlkesi: Kimin Evi, Kimin “Vergi Gaspı”?
Kira gelirinden tanınan yıllık 47 bin TL istisna, 1 Ocak 2026’dan itibaren tamamen kaldırılıyor; bu istisna ancak emekli, malul, dul-yetim aylığı alanlara ayrıcalık olarak devam edecek. Bu düzenleme, Anayasa’nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı görülme potansiyeli taşıyor. Ayrıca, konut dışı kiraya verilen mülklerde kredi faizlerinin gider yazımının sınırlandırılması, vergi matrahını artırarak mülkiyet hakkı bakımından risk arz ediyor.
Sağlık, Esnaf, Oto Galerici: Herkes “Harç Zinciri”yle Kuşatılıyor
Veteriner muayenehanelerinden özel tıp merkezlerine kadar sağlık hizmeti veren kurumlara yıllık 10–50 bin TL arasında değişen harçlar getiriliyor; büyükşehirlerde tutarlar iki katına çıkabiliyor. Bu durum, çalışma ve teşebbüs hürriyeti üzerindeki mali baskıyı artırıyor. Ayrıca kuyumcu, oto galeri, taşınmaz ticareti gibi sektörler için aynı ruhsat harçları uygulanıyor. Eşitlik ilkesi, küçük işletmelere yük bindirilmesi yönüyle tartışmaya açık hale geliyor.
Oto Devirlerinde “Yeni Vergi Bombası”: Binde 2 Noter Harcı
Sıfır araçların ilk tescili ve ikinci el devir işlemlerine binde 2 oranında noter harcı getiriliyor (asgari 1.000 TL). Mevcut sabit harç muafiyeti kaldırılıyor. Bu, “mülkiyet devri hakkı” açısından tartışmalı bir müdahale olarak yorumlanabilir.
İşveren ve Çalışma Dünyasında Şok: Prim Teşvikleri ve Destekler Kırpılıyor
İmalat dışı sektörlerde 4 puanlık Hazine prim teşviki 2 puana düşürülüyor, genç girişimci desteği kaldırılıyor. İşverenin yükü artarken, istihdam modeli daralabilir. Ayrıca, Bağ-Kur prim oranları da yükseltiliyor.
Teşvikler Kısıtlanıyor: Yatırımın Kıskacı
Yeni teklif, kurumlar vergisi indirimli uygulamalarına sınırlar getiriyor. AR-GE / teknoloji istisnalarında “brüt asgari ücretin 40 katı” sınırı koyuluyor. Teşvik sistemine darbe vuran bu yaklaşım, “yatırım dünyasına güven darbesi” şeklinde yorumlanabilir.
Torba Yasaya Torba Tepki: Hukuk Krizi Kapıda
Teklifin tüm bu düzenlemeleri tek pakette toplaması, yasama sürecinin şeffaflığını zedeliyor. Hukukçular, maddenin tek tek tartışılmasını engelleyen bu “gömülü madde yöntemi”ni Anayasa’nın 88. maddesindeki yasama tarzına aykırı görebilir. Ayrıca yürürlük tarihleri, geçiş hükümleri ve geriye dönük uygulama riski, mükellefleri belirsizliğe sokuyor.
Muhalefetin Kartları ve Saltanatın Sınavı
CHP, İYİ Parti ve DEM Parti, metni “haraç yasası”, “vergi zulmü paketi” olarak nitelendiriyor. Komisyon görüşmelerinde yüzlerce önerge reddedilse bile, muhalefet AYM’ye başvurmayı ve toplu dava stratejisiyle teklifi “Anayasa sınavından” geçirmeyecek gibi görünüyor.
Halkın gündeminde “araç almak lüks olacak”, “ev kiraya vermek kazanç değil vergi yükü”, “doktor ve veterinerler esnaf yüküyle baş edemez” gibi tepkiler dolaşıyor. Bu torba yasa, sadece mali taktik değil, siyasal kudret sınavı haline geliyor.
İktidar ne derse desin, Anayasa Mahkemesi’nin kapısı şimdiden çalınıyor. Bu torba, hukukla çarpışacak; kazanan vatandaş mı olur devlet mi, bekleyip göreceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder