Teşhisi Bulamayan Sağlık Sistemi: Hasta Doktordan Umudu Kesip Yapay Zekaya Sarıldı!



Sağlık sisteminde teşhis karmaşası, hekim göçü ve yönetim zafiyeti birleşince, hastalar derdine çareyi bilgisayarda arar hale geldi. “Doktor bulamadım, yapay zekaya danıştım” dönemi başladı.

Şehir hastanesinde kaybolan hasta

Bir kamu kuruluşunda çalışan ve yaklaşık 10 aydır Şehir ve Özel hastaneler arasında mekik dokuyan bir hasta, Kulislerden.blogspot.com'a konuştu. Vatandaşın diz ve ayak ağrısıyla başlayan hikâyesi, sağlık sisteminin labirentine dönüştü.

Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde fizik tedavi, ortopedi, beyin cerrahisi, iç hastalıkları, algoloji ve hematoloji arasında,  "o bölüme git", "tekrar gel" denilerek mesai yapan hasta, her muayenede yeni bir yüzle tanıştı.
Bir doktorun “kim böyle bir tedavi planı yapar anlamıyorum” diyerek meslektaşını eleştirmesi, sistemdeki koordinasyon eksikliğini gözler önüne serdi.
Hasta ise durumu şöyle özetledi: “Her gittiğimde başka doktor var ve derdimi  baştan anlatıyorum. Hastalığım geçmedi ama ezberim kuvvetlendi...” diyerek sürecin hem ekonomik, hem de psikolojik yönden sıkıntılarını dile getirdi.

Hekim göçü zinciri kopardı

Son yıllarda artan hekim göçü, sağlık sisteminde zincirin en önemli halkasını kopardı.
Deneyimli doktorlar yurt dışına giderken, şehir hastaneleri adeta “rotasyon kampına” döndü.
Sağlık Emekçileri Sendikası, bu durumun yalnızca tanı kalitesini değil, hasta güvenini de erozyona uğrattığını belirtiyor.

Kısacası, teşhis süreci artık doktorun tecrübesine değil, hastanın şansına bağlı:
Bugün gittiğiniz doktor yarın bavulunu toplayıp Avrupa'ya gidiyor.

Hasta, çareyi yapay zekâda buldu
Aylar süren sonuçsuz muayenelerden sonra, hasta tahlil ve görüntüleme sonuçlarını yapay zekâ destekli bir teşhis platformuna yükledi.
“Bilimsel yaklaşımı şehir hastanesinde değil, internette buldum” diyen vatandaş, dijital bir ironinin öznesi haline geldi.

Gelinen nokta

“MR sonuçlarınızı yükleyin, algoritmanız az sonra dönecek.”

e-Nabız’da ‘hayalet tedaviler’

Hasta, e-Nabız sisteminde hiç uygulanmamış işlemlerin (“gündüz yatak”, “kan torbası” vb.) kaydedildiğini fark etti. Uzmanlar, bu tür kayıtların, idari denetim eksikliğinin kanıtı olduğunu söylüyor.
Hukukçulara göre ise bu sadece bir “bilgi işlem hatası” değil;
hasta hakları ve kamu kaynaklarının kullanımı açısından idari sorumluluk doğurabilecek bir tablo.

Teşhis değil sistem arızası

Yaşananlar, bir hastalık hikâyesinden çok bir sistem arızasının öyküsü gibi.
Hekim açığı, yönetim zafiyeti ve denetimsizlik birleşince, sağlık sistemi kendi kendini tedavi edemez hale geldi.

Uzmanların yorumu net: “Hasta teşhisi doktordan değil, yapay zekâdan bekliyorsa, sistemin nabzı artık düşmüş demektir.”

Sağlık Bakanlığı’ndan beklenti ise büyük:
Gerçek bir teşhis için önce sistemi muayene etmek gerekiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı

Meclis Kreşinde “Din Eğitimi” Tartışması: Aileler Ayakta!