Tarımda Büyük Çöküş: İktidarın Plansız Politikaları Türkiye’yi Açlık Riskiyle Karşı Karşıya Getirdi!!
Çiftçi üretemiyor, raflar yanıyor, sofralar küçülüyor: iktidarın plansızlığı tarımı bitirdi.
Kulislerden.blogspot.com’a konuşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TÜİK’in son bitkisel üretim verileriyle ortaya çıkan tabloyu “iktidarın yanlış politikalarının sonucu” olarak değerlendirdi. Gürer, “Yıllardır uyarıyoruz ama dinleyen yok. Türkiye, kendi çiftçisini bitirip yabancı üreticiye muhtaç hale getirildi” dedi.
Tarımda Rekor Üretim Kaybı
TÜİK’in açıkladığı ikinci üretim tahminine göre Türkiye tarımı, 2025’te son 20 yılın en büyük üretim kaybını yaşadı.
Çiftçi sayısındaki azalma, ekilebilir alanların daralması ve girdi maliyetlerinin artışı, üretimi çökme noktasına getirdi.
Tahıl Üretimi Dibe Vurdu
2024’te 39 milyon ton olan tahıl üretimi, 2025 Ekim tahminine göre 34,2 milyon tona geriledi.
En büyük düşüş buğdayda yaşandı.
Buğday üretimi, bir yılda 22 milyon tondan 17,9 milyon tona indi.
Gürer, “Buğdayı, mercimeği, nohudu dışarıdan alıyoruz. Çiftçiyi değil, ithalat lobilerini destekliyorlar. Bu bir milli güvenlik sorunudur.” dedi.
Bakliyatta Dışa Bağımlılık Derinleşiyor
Mercimek üretimi 405 binden 230 bin tona düştü. Nohut üretimi 575 binden 406 bin tona indi. Kuru fasulye üretimi ise 247 bin tonla 2002 seviyelerine geriledi.
Gürer, “Anadolu’nun tohumu Kanada’ya gitti, şimdi oradan mercimek ithal ediyoruz. Tarımı değil, ithalatı destekliyorlar.” diyerek tepki gösterdi.
Meyve ve Sebzede 10 Milyon Tonluk Kayıp
Bitkisel üretimdeki en sert düşüş meyve ve sebze grubunda yaşandı.
Kirazda %70,
Antep fıstığında %61,
Elmada %48,
Zeytinde %34,
Fındıkta %38 oranında üretim kaybı meydana geldi.
Toplamda 10 milyon tonluk üretim kaybı, hem çiftçiyi hem tüketiciyi vurdu.
Tarım Bakanlığı’nın “don zararı üretimi etkilemeyecek” açıklaması, bugün tam tersine dönmüş durumda.
“Plan Yok, Destek Yok”
Uzmanlara göre tarımdaki çöküşün temel nedeni, plansızlık, yüksek maliyetler ve çiftçiye yetersiz destek.
Gürer, “Tarım politikası değil, tarım katliamı uygulanıyor. Mazot, gübre, ilaç fiyatları altında çiftçi eziliyor. Boş tarlalar, ithalat rekorları ve pahalı sofralar bunun sonucu.” dedi.
Fatura Halka: Pahalı Raflar, Küçülen Sofralar
Üretim azaldıkça gıda fiyatları artıyor.
Marketlerde temel ürünler zam şampiyonu olurken, vatandaşın sofrasındaki ekmek küçülüyor.
Gürer, “İktidarın öngörüsüz politikalarının bedelini hem üretici hem tüketici ödüyor.” diye konuştu.
“Bu Bir Doğa Felaketi Değil, Siyasi Bir Yıkım”
TÜİK verilerine göre tarımdaki kayıplar yalnızca ekonomik değil, stratejik bir tehlike oluşturuyor.
Plansızlık ve yanlış politikalar, Türkiye’yi gıda güvenliğini kaybetme eşiğine getirdi.
Gürer,“Bu gidişle Türkiye, sadece gıdasını değil; toprağını, üreticisini, umudunu da kaybedecek.”
Yorumlar
Yorum Gönder