Eşitsizlik Kalıcılaşıyor: Sosyal Güvenlik ve Eğitimde “Fırsat” Değil, “Yük” Artıyor
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen torba yasa teklifi, sosyal güvenlik ve eğitim alanlarında “fırsat eşitliğini zedeleyen” düzenlemeler nedeniyle muhalefetin tepkisine yol açtı.
Bağ-Kur prim oranlarının artırılmasından, genç girişimci desteğinin kaldırılmasına; vakıf üniversite ücretlerinin TÜFE ve ÜFE ortalamasına bağlanmasından, vergi yükünün halkın sırtına bindirilmesine kadar birçok madde “adaletsiz” olarak nitelendirildi.
“Esnafı Primle Cezalandırıyorsunuz”
Kendi hesabına çalışanların (Bağ-Kur’luların) sigortalılık sürelerini ihya prim oranının yüzde 45’e çıkarılması, muhalefet milletvekillerince “esnaf ve sanatkâra yeni bir darbe” olarak yorumlandı.
Komisyon görüşmelerinde, muhalefet sıralarından, “Yıllarca sigorta primi ödeyen esnafın, yeniden canlandırmak istediği sigortalılık süresine yüzde 45 ek yük getiriyorsunuz. Bu, halkı emeklilik hakkından mahrum bırakmak anlamına geliyor.” ifadeleriyle tepki gösterildi.
Genç Girişimcilere ‘Destek’ Değil, ‘Set’
Genç girişimcilere sağlanan Bağ-Kur prim desteğinin kaldırılması da yoğun tartışmalara neden oldu. Muhalefet üyeleri, bu düzenlemenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda Anayasa’nın hukuk devleti ve fırsat eşitliği ilkelerine aykırı olduğunu belirtti.
“Gençlerin girişim hayalini destekleyeceğinize, onları sistem dışına itiyorsunuz.” denilerek iktidarın politikaları eleştirildi.
Üniversite Ücretlerinde ‘Fırsat’ Değil, ‘Fiyat’ Eşitliği
Vakıf üniversitelerinde öğrenim ücretlerinin TÜFE ve ÜFE ortalamasına bağlanması, “eğitim hakkına doğrudan darbe” olarak nitelendirildi.
Muhalefet temsilcileri, Anayasa’nın 42’nci maddesini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı: “Kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz deniliyor, ama siz parası olmayan öğrenciyi üniversite kapısında bırakıyorsunuz. Eğitimde fırsat eşitliği değil, gelir eşitsizliği getiriyorsunuz.”
Vergi Adaleti Yerine Vergi Yükü
İzmir Milletvekili Ümit Özlale, hükümetin uyguladığı mali tedbirlerin toplumun dar gelirli kesimlerini hedef aldığını belirterek çarpıcı bir tablo paylaştı: “Kamu maliyesi tedbirlerinin yüzde 85’i geniş halk kitlelerine, yalnızca yüzde 15’i kurumlara ve zenginlere yükleniyor. Üstelik ‘şatafat’ harcamalarına dokunulmadan vatandaşın cebine göz dikiliyor.”
Geçmişin Gölgeleri: “Yük Hep Aynı Omuzlarda”
Ekonomik kriz dönemlerinde yükün her zaman halka yüklendiğini hatırlatan muhalefet, 1990’lı yıllardaki tasarruf paketlerini ve 2018 sonrası alınan kemer sıkma önlemlerini anımsattı.
“Yıllar değişiyor ama anlayış değişmiyor” diyen milletvekilleri, kamu kaynaklarının “saray harcamaları” ve “vergi muafiyetleri” ile eritilmesine dikkat çekti.
“Bugün de aynı tabloyla karşı karşıyayız: Yukarıdakiler korunuyor, aşağıdakilerden daha fazlası isteniyor.”
Adalet Değil, Ayrımcılık Üretiyor
Komisyon görüşmeleri, sosyal güvenlikte ve eğitimde “fırsat eşitliği” yerine “fırsat maliyeti” yaratıldığı eleştirileriyle sona erdi.
Muhalefet, teklifin bu haliyle “gençleri, esnafı ve dar gelirliyi korumak yerine cezalandırdığını” belirterek düzenlemelerin geri çekilmesini istedi.
Yorumlar
Yorum Gönder