Çalışma Bakanlığı'na Ders Niteliğinde Uyarı: TÜFE’ye Endeksli Yama Bitti. Sosyal Güvenlik Sistemi Çöküyor!

​Türkiye'de yaklaşık 16 milyon emeklinin yaşadığı geçim krizi, artık sadece bir sosyal sorun değil, toplumun en büyük ve en acil çözülmesi gereken politik bir sınav haline geldi.

İktidar ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın attığı ayrı ayrı attığı kısmi adımlar, enflasyon fırtınası karşısında yetersiz kalıyor. Araştırmalar bu krizi derinleştiren yapısal hataları gözler önüne sererken, makroekonomik istikrarı da gözeten, ders niteliğinde kalıcı çözüm önerileri sunuyor.

Parasal İkramiyeler Değil, Onurlu Yaşam Hakkı Talep Ediliyor

​Emeklinin temel sorunu, dönemsel zamlar veya bayram ikramiyeleri ile geçici olarak dindirilebilecek bir yara olmaktan çıkmıştır. Sorun, sistemiktir.
​Uzmanların Ortak Tespiti: Sosyal Güvenlik Uzmanları ve sendikalar, mevcut emekli aylıklarının büyük bir kesim için açlık sınırının altında kaldığı uyarısında bulunuyor.
​Çalışma Bakanlığına Eleştiri: Maaş artışlarının sadece TÜFE'ye endekslenmesi ve 2008 reformlarının yarattığı tahribatın görmezden gelinmesi, emekliyi yoksullaştırmanın en büyük nedeni olarak görülüyor. Sistemin bizzat kendisi, prim ödeyenin aylığını düşürme üzerine kurulmuş. Vatandaşlar yıllarca çalışıyor olmasına rağmen, yoksulluğa mahkûm ediliyorsa, sosyal güvenlik sistemi çökmüş olarak değerlendiriliyor.

​İntibak Yasası Hemen Gündeme Gelmeli

​Emekliler arasındaki maaş uçurumu, sosyal adaleti derinden sarsmakta. Farklı tarihlerde emekli olan ve aynı prim gün sayısına sahip iki vatandaşın, maaşları arasında büyük farklar oluşabilmekte.

​İktidara Yol Haritası

​Geciken İntibak Yasası: Yıllardır ertelenen ve milyonlarca emeklinin hakkı olan İntibak Yasası derhal çıkarılmalı. Emekli aylıklarının, prime esas kazançlar ve prim gün sayıları esas alınarak adil bir temelde yeniden hesaplanması şart. Eşit işe eşit ücret ilkesi, emeklilikte de geçerli olması gerektiği vurgulanıyor.
​Asgari Ücret Güvencesi: Yine Sosyal Güvenlik Uzmanları,"En düşük emekli aylığı, açlık sınırını da dikkate alacak şekilde, asgari ücretin makul bir yüzdesine (%60 veya daha fazlasına) kalıcı olarak sabitlenmelidir. Bu, emeklinin aylığını enflasyona karşı koruma altına alan bir "sosyal zırh" olacaktır" görüşünü paylaşıyor.

SGK'nın Kaynağı Değil, Vergi Sistemi Sorgulanmalı

​Mali sürdürülebilirlik kaygısıyla emekli aylıklarının düşük tutulması yerine, SGK'nın kaynaklarını güçlendirecek adımlar atılmalı.


​Ekonomistlere Göre Yapılması Gerekenler:
​Vergi Reformu Zaruri: Mevcut vergi sistemi, dolaylı vergilerle (KDV, ÖTV) vatandaşı ezmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu'na kalıcı kaynak yaratmak için, zenginlik üzerinden alınan doğrudan vergiler (gelir ve kurumlar vergileri) artırılmalı ve vergide adalet sağlanmalıdır. Dolaylı vergiyi artıran, yoksulu koruyamaz!
​Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele: Kayıt dışı ekonomiyi küçültmek, prim tabanını genişletecek ve SGK'nın bütçesine milyarlarca liralık nefes aldıracak.
​Çalışma Bakanlığına Mesaj: SGK'nın açıklarını kapatmanın yolu, emeklinin maaşını kesmek değil; devletin kasasına adil ve etkin bir vergilendirme ile kaynak aktarmak.

Emeklilik Sadece Maaştan İbaret Değildir

​Emeklilik, fiziksel ve sosyal refahı da içeren bütüncül bir dönem.
​Sosyal Refah Eylem Planı:
​Yaşlı Sağlığı Politikası: Yaşlılara yönelik özel sağlık politikaları ve koruyucu sağlık hizmetleri, Genel Sağlık Sigortası (GSS) dışında ek bütçelerle desteklenmeli.
​Sosyal Katılım: Emeklilerin sendikalarda örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılmalı, bilgi ve deneyimlerini aktarabilecekleri yerel yönetim destekli gönüllülük ve hobi merkezleri yaygınlaştırılmalıdır. Çalışmak zorunda bırakılan emekli değil, topluma değer katan aktif emekli hedef alınmalı.

Vefa Borcu ve Siyasi Sorumluluk

​Bu çözüm önerileri, Türkiye'nin mali gerçeklerinden kopuk hayaller değil; adalet ve eşitlik ilkelerine dayanan, uluslararası örnekleri olan gerçekçi politik teklifler olarak talep ediliyor.​İktidara Son Çağrı: Milyonlarca emeklinin umudu, sadece ekonomik bir dengeden ibaret değildir; aynı zamanda siyasi ve toplumsal vefadır. Türkiye'nin kalkınmasında emeği olan bu kesime onurlu bir hayat sunmak, iktidarın ertelenemez ve en temel sorumluluğudur. Sistemi kökten değiştirecek radikal kararlar alınmadan, emeklinin bu krizi çözülemez. Şimdi, kalıcı çözümler için cesur adım atma vaktidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı

Meclis Kreşinde “Din Eğitimi” Tartışması: Aileler Ayakta!