Alman Şansölyesi'nden İktidara Soğuk Duş: Muhalefet Mahkemeye Çıkarılmamalı, Hükümetle Yarışmalı!!
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’ün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargı süreciyle ilgili yaptığı sert çıkış, Ankara’da soğuk duş etkisi yarattı.
Scholz’ün sözleri, Türkiye’deki adalet ve demokrasi anlayışına yönelik uluslararası eleştirileri yeniden gündeme taşıdı.
Scholz'den Net Mesaj: “Muhalefet Mahkemeye Çıkarılmamalı, Hükümetle Yarışmalı”
Basın toplantısında İmamoğlu’nun yargı sürecine dair bir soruya yanıt veren Şansölye Scholz, son derece açık bir tavır sergiledi: “Çok ama çok kötü bir gelişme. Bu denli önemli bir muhalif siyasetçinin gözaltına alınması, hem Türkiye’nin demokrasisi hem de Türkiye-Avrupa ilişkileri için zararlı. Muhalefet ve hükümet birbiriyle yarışmalı. Muhalefet mahkemeye çıkarılmamalı. Buna hemen bir son verilmeli.”
Scholz’ün bu ifadeleri, Türkiye’deki yargı süreçlerinin siyasallaştığı yönündeki uluslararası eleştirileri güçlendirdi. Avrupa basını, Almanya liderinin “alışılmış diplomatik dilden uzak, açık bir uyarı” verdiğini belirtti.
Erdoğan’dan Yanıt: “Yargı Bağımsızdır, Biz Müdahale Etmeyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise aynı basın toplantısında, Scholz’ün eleştirilerine temkinli bir yanıt vererek, “Türkiye’de yargı bağımsızdır. Bizim görevimiz, yargıya müdahale etmek değil; hukuk sürecinin adil şekilde işlemesini sağlamaktır. Kimseye ayrıcalık tanınmaz” ifadelerini kullandı.
Ancak uluslararası kamuoyunda, “yargı bağımsızlığı” söyleminin ikna edici bir açıklama olmadığı ise sosyal medyaya yansıdı.
Uluslararası Baskı Artıyor
Scholz’ün bu çıkışı, Türkiye’nin en güçlü muhalif isimlerinden birine yönelik yargı sürecinin, iktidarın siyasi rakiplerini tasfiye etme girişimi olarak algılandığını bir kez daha tescilledi. Avrupa Birliği çevrelerinde, “demokratik rekabetin korunması” çağrıları yükselirken, Ankara üzerindeki diplomatik baskının artması bekleniyor.
Scholz’ün açıklamaları sadece İmamoğlu’na destek değil, Türkiye’de demokratik rekabetin ve hukukun üstünlüğünün korunmasına yönelik güçlü bir mesaj olarak kayıtlara geçti.
Yorumlar
Yorum Gönder