Rezerv Krizi ve CHP Davalarında Geri Adım mı Geliyor?


Ankara kulisleri, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerindeki dramatik erime ve CHP’ye yönelik yargı hamlelerinin gölgesinde kaynıyor. İktidarın, ekonomik kriz korkusu ve siyasi baskılar altında CHP’nin kurultay davası ile İstanbul İl Başkanlığı kayyum sürecinde geri adım atmaya hazırlandığı konuşuluyor. Başkentteki yüksek gerilimli koridorlardan sızan bilgiler, iktidarın hem ekonomik hem siyasi bir çıkmazda olduğunu gösteriyor. 

İşte o çarpıcı detaylar:

Merkez Bankası’nda Rezerv Paniği Cephane mi Tükendi?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) döviz rezervleri, tarihi dip seviyelere inerek alarm zillerini çaldırıyor. Kulislerde, 19 Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından kamu bankalarının piyasaya 52 milyar doları aşan döviz sattığı, bu hamlenin rezervleri adeta erittiği konuşuluyor.

Ekonomistlere göre, TCMB’nin bu agresif müdahaleler için cephanesi tükenmiş durumda. Bir ekonomi uzmanı, “Merkez Bankası, yeni bir kur şokunu kaldıracak güçte değil. İktidar, piyasaları sakin tutmak için her adımı dikkatle hesaplıyor” diyor. Bu kırılgan tablo, 15 Eylül’de görülecek CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali için açılan “mutlak butlan” davasında iktidarı temkinli davranmaya itiyor. Kulislerde, ekonomik istikrarsızlıktan çekinen hükümetin, piyasalarda yeni bir dalgalanmayı göze alamayarak davayı bilinçli şekilde erteletmeyi planladığı iddia ediliyor.

Mutlak Butlan”da Geri Adım Sinyali

CHP kurultay davasında “mutlak butlan” kararı çıkması halinde iktidar çevrelerinde “kontrol edilemeyen bir CHP” korkusunu tetikliyor. AKP'ye yakın bir kaynak, “Ekonomik kriz kapıdayken, CHP’yi kaosa sürükleyecek bir karar piyasaları altüst eder. Bu riski kimse göze alamaz” yorumunu yaptı. İktidarın mahkemeye baskı yaparak “mutlak butlan” kararını zamana yaymayı veya tamamen reddettirmeyi planladığı konuşuluyor.

6 Ocak’ta Kriz mi Çözüm mü?

CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı’na Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanmasına ilişkin 6 Ocak 2026’da görülecek dava, siyasi tansiyonu daha da yükseltiyor. CHP Genel Merkezi, bu atamayı “iktidarın yargı yoluyla partiyi dizayn etme girişimi” olarak nitelendiriyor ve iptal için tüm hukuki yolları zorluyor. Kulislerde, ekonomik kırılganlık nedeniyle mahkemenin kayyum kararını hızla iptal edebileceği iddiası yankılanıyor. CHP’li üst düzey bir yetkili, “Kayyum kararı, İstanbul’un siyasi ve ekonomik dengelerini sarsar. İktidar, piyasalardaki hassasiyet nedeniyle bu hamleden vazgeçebilir” dedi. Hükümetin, ekonomik istikrar kaygısıyla kayyum kararını tamamen geri çekebileceği bile konuşuluyor.

İktidar Zamana mı Oynuyor?

Merkez Bankası’nın rezervlerinin erimesi, ağustos ayı enflasyonunun beklentileri aşmasıyla birleşince, iktidarın siyasi hamlelerini yeniden değerlendirdiği belirtiliyor. Kulislerde, hükümetin CHP üzerindeki yargı baskısını hafifletmeyi planladığı, zira yeni bir siyasi krizin yabancı yatırımcıyı kaçıracağını, döviz kurlarını ve enflasyonu patlatabileceği endişesi içinde olduğu ifade ediliyor. Bir ekonomi danışmanı, “Rezervler bu yükü taşıyamaz. İktidar, CHP davalarını sürüncemede bırakarak hem piyasaları sakinleştirmeyi hem de muhalefeti oyalamayı hedefliyor” görüşünü paylaştı.

Geri Adım mı, Taktik mi?

Ankara kulislerde, iktidarın hem kurultay davasında hem de İstanbul kayyum sürecinde “süreci uzatma” taktiğini benimseyerek kamuoyu baskısını azaltmayı planladığı konuşuluyor. Ancak, CHP’nin kararlı duruşu ve Genel Başkan Özgür Özel’in “Kayyum da butlan da kabul edilemez” şeklindeki sert açıklamaları, iktidarın manevra alanını daraltıyor. CHP’nin 81 il başkanının ortak bildirisi, partinin bu süreçte geri adım atmayacağını netleştiriyor. Kulislerde, ekonomik ve siyasi maliyetleri göze alamayan iktidarın her iki davada da “yumuşama” sinyali verebileceği, hatta kayyum kararını iptal ettirerek CHP ile dolaylı bir uzlaşma arayabileceği iddiaları güç kazanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı