“Yerli ve Milli” Nutukları Atan AKP, Türkiye’nin Zenginliklerini Sessiz Sedasız Yabancılara Teslim Ediyor!!!

Milli Servet Yağması. 2014’te 138 olan yabancı sermayeli maden şirketi, 2023’te 649’a çıktı. Devletin aldığı pay %1–4 arasında kalırken, kâr yabancı şirketlere ve yerli ortaklara akıyor.

Türkiye’nin yer altı kaynakları, son 20 yılda adım adım yabancı şirketlerin ve onların yerli ortaklarının kontrolüne geçti. 2014 yılında 138 olan yabancı sermayeli maden şirketi sayısı, 2023’te 649’a yükseldi. Yani neredeyse 10 yılda beş kat artış yaşandı. Bu artış, sadece rakamlardan ibaret değil; ülkenin milli kaynaklarının nasıl elden çıkarıldığının, “kalkınma” adı altında nasıl sermayeye devredildiğinin en somut göstergesi.

AKP, Madencilik Yasaları İle Yabancıya Davetiye Çıkarıyor 

1985’ten bu yana birçok kez değiştirilen 3213 Sayılı Maden Kanunu, AKP iktidarı döneminde adeta yabancı şirketlere “kırmızı halı” serilerek yeniden düzenlendi. Atatürk döneminde milli bir anlayışla kurulan MTA ve Etibank gibi kuruluşların misyonu, bugün “serbest piyasa” adı altında yabancı tekellere devredildi. Atatürk, yabancıların maden aramasını yasaklarken; AKP, yabancıların maden işletmesini kolaylaştıracak yasaları birbiri ardına çıkardı.
Devletin Payı %1–4: Kim Kazanıyor, Kim Kaybediyor?

Maden gelirlerinden devletin aldığı pay, türüne göre %1 ile %4 arasında değişiyor. Yani devlet, aslında “kiraladığı” bu yer altı zenginliklerinden neredeyse hiçbir şey kazanmıyor. Buna karşılık şirketlere verilen vergi muafiyetleri, düşük faizli krediler ve teşvikler, maliyetleri düşürerek kârı artırıyor. Kâr kimlere gidiyor? Elbette yabancı şirketlere ve onların yerli ortaklarına. Zarar kimde kalıyor? Halkta.

Çevre Katliamı ve Sosyal Bedel

Üstelik mesele sadece ekonomik değil. Bergama’dan Kazdağları’na, Fatsa’dan Erzincan İliç’e kadar, neredeyse tüm maden sahaları ekolojik yıkımın simgesi haline geldi. Siiyanürle altın arama faaliyetleri toprağı, suyu ve havayı zehirlerken; köyler boşaltıldı, tarım arazileri tahrip oldu. Halk sağlığı hiçe sayıldı.
Cumhuriyet’in Kurucu Politikalarıyla Çelişki

Atatürk’ün “milli madencilik” anlayışı, halkın zenginliğini koruma üzerine inşa edilmişti. Bugün ise tam tersi bir tablo var: Yabancı tekellere açılan kapılarla birlikte, milli kaynaklar “yandaş sermaye + yabancı ortaklık” modeliyle yağmalanıyor.

Milletin Zenginliği Peşkeş Çekiliyor

Bugün kamuoyunda sıkça dile getirilen “milletin zenginliği yabancı şirketlere ve yerli yandaşlara peşkeş çekiliyor” eleştirisi, artık sadece bir slogan değil; rakamlarla, yasalarla, sahadaki yıkımlarla ispatlanmış çıplak bir gerçek.
AKP iktidarı, “yerli ve milli” nutukları atarken, Türkiye’nin en stratejik zenginliklerini sessiz sedasız yabancılara teslim ediyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı