Özelleştirme Treniyle Kamu Varlıkları Yok Pahasına Satılmaya devam ediyor!
AKP iktidarı, Türkiye’nin kamu varlıklarını adeta yağmalayan bir özelleştirme dalgasına imza atıyor. 1986’dan bugüne yapılan özelleştirmeler 160 milyar TL’yi aşarken, bunun 157 milyar TL’si AKP döneminde gerçekleşti. Bu tablo, iktidarın ülkenin ortak hazinesini milletin elinden alıp sermaye gruplarına teslim ettiğini çıplak biçimde ortaya koyuyor.
Sümerbank’tan TEKEL’e, SEKA’dan Türk Telekom’a kadar ülkenin en stratejik kurumları ya yok edildi ya da yok pahasına satıldı. Türk Telekom’un yüzde 55’lik hissesi Oger Grubu’na satılırken, 2008’de geri kalan pay da halka arz edildi. Her özelleştirmede olduğu gibi, Telekom’un borç yükü halkın sırtına yıkıldı, şirketin kasası boşaltıldı, milyarlarca dolar buhar oldu.
Sosyal Tesisler de Sermayeye Peşkeş Çekildi
Özelleştirmeler yalnızca sanayi devleriyle sınırlı kalmadı. Halkın ortak kullanımına açık sosyal tesisler, tatil köyleri ve oteller de bir bir elden çıkarıldı. Foça Tatil Köyü’nün 131 milyon TL, Çelik Palas Oteli’nin 45 milyon TL, TEKEL Bodrum Sosyal Tesisi’nin ise sadece 2,6 milyon TL gibi komik bedellerle satılması, bu politikaların kime hizmet ettiğini net biçimde gösteriyor.
Dahası, Balıkesir Edremit’teki TCDD’ye ait Akçay Eğitim Dinlenme Tesisleri’nin 741 milyon TL’ye satıldığı iddiası, kamu arazilerinin değerinin çok altında fiyatlara özel sermayeye devredildiğinin en çarpıcı örneklerinden biri. Halkın yıllarca alın teriyle kurduğu tesisler, birkaç sermaye grubuna adeta “hediye” edildi.
İşçi Direnişlerinin Hatırlattığı Gerçek
Daha önce yapılan SEKA ve TEKEL özelleştirmeleri yalnızca ekonomik değil, toplumsal kırılmalara da yol açmıştı. İşçiler aylarca direndi, çadırlar kurdu, Ankara’nın göbeğinde seslerini duyurmaya çalıştı. Çünkü özelleştirme yalnızca bir satış işlemi değil; işçinin işinden, toplumun da geleceğinden edilmesi demekti. Hala sosyal tesislerin ve otellerin elden çıkarılmasıyla benzer bir süreç yaşanıyor. İşçiler işsizliğe, halk ise yoksullaşmaya mahküm ediliyor.
Halk Kaybederken Kim Kazandı?
AKP’nin özelleştirme politikaları, kamunun malını satıp borç kapatmaya bile yaramadı. Ne borç yükü hafifledi ne de halkın yaşam standardı yükseldi. Aksine, elektrik, iletişim, ulaşım gibi temel hizmetler zam yağmuruna tutuldu. Kazanan ise hep iktidara yakın sermaye grupları oldu.
Bugün milletin otelleri, fabrikaları, tesisleri birkaç zengine aktarılmış durumda. Halk işsizlik, güvencesizlik ve yoksullukla baş başa bırakılırken, iktidar “ekonomik reform” adı altında kamu varlıklarını talan etmeye devam ediyor.
Milletin Malı Milletindir!
AKP döneminde yapılan özelleştirmeler, “milletin malı milletindir” sözünü tarihin çöplüğüne atacak kadar vahimdir. Halkın alın teriyle inşa edilmiş kurumlar, gelecek kuşaklara bırakılacak miras olması gerekirken, günübirlik çıkarlar uğruna satıldı.
Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığını zedeleyen, halkın ortak değerlerini sermayeye peşkeş çeken bu politikalar, yalnızca bir “ekonomik tercih” değil, aynı zamanda toplumsal bir suçtur.
Yorumlar
Yorum Gönder