Hayatımız Rakamlara Hapsedildi:İnsanlık Sayılardan İbaret Hale Getirildi
Rakamların gölgesinde kaybolan insanlık. Türkiye’nin istatistiklerle ölçülen hikâyeleri ve unutulan yıllar.
Sayılarla Ölçülen Adaletsizlik
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), 2023’te binlerce yaşam hakkı ihlali raporladı. 2025’te de tablo değişmedi: Şubat’ta 17 kadın ve 9 çocuk erkek şiddetiyle öldü. Bu rakamlar, sadece birer istatistik mi, yoksa yitip giden hayatların çığlığı mı? Özgürlükler, ifade hakkı ve adalet, grafiklerdeki eğrilerle mi değerlendiriliyor?
İhmallerin Sayısal Bedeli
Fikir ve Sanat Atölyesi Derneği (FİSA)'nin Çocuk Hakları Merkezi, 2022’de 914 çocuğun önlenebilir nedenlerle öldüğünü duyurdu. Eğitimde ise TÜİK’in 2024 verileri, lisans mezunlarının %75’inin iş bulabildiğini gösterse de, 14 çocuk eğitim ortamlarında ihmaller yüzünden can verdi. Çocuklar, başarı oranları ve sınav puanlarıyla mı anılacak, yoksa potansiyelleriyle mi?
Kadın Cinayetleri, Bitmeyen Sayılar
Bianet, 2023’te 303 kadının erkek şiddetiyle öldürüldüğünü bildirdi. 2025 Şubat’ında 17 kadın cinayeti daha eklendi bu rakama. Her bir sayı, bir anne, bir kız kardeş, bir hayat. Ama toplum, bu kayıpları sadece bir veri noktası olarak mı görüyor?
Yoksulluğun Matematiksel Yüzü
TÜİK, Temmuz 2025’te enflasyonun %33,52’ye ulaştığını, tarımsal girdi fiyatlarının %31,80 arttığını açıkladı. Milyonlar gıda güvensizliğiyle boğuşurken, sofralar boşalıyor, yoksulluk derinleşiyor. Market raflarındaki etiketler, insan onurunu gölgede bırakıyor.
Yaşam Süresi mi, Kalitesi mi?
Doğuşta beklenen yaşam süresi 78,1 yıl, ancak sağlık hizmetlerindeki eşitsizlik sürüyor. 2022’de 64 çocuk, sağlık sistemindeki ihmaller nedeniyle öldü. Covid-19, 327 can aldı. Sağlık, hastane yatak sayılarıyla mı ölçülüyor, yoksa erişim ve kaliteyle mi?
Seçmen Rakamlara İndirgeniyor
2023 seçimlerinde 64,1 milyon seçmenin %87,1’i sandığa gitti. AKP %35,6, CHP %25,3, MHP %10,1 oy aldı. 2024 yerel seçimlerinde bunun tam tersi oldu ve siyasi partiler, seçmeni sadece oy oranlarıyla mı tanıyor? İnsanların umutları, hayal kırıklıkları ve talepleri, anketlerdeki yüzdelere mi hapsoldu?
Rakamların Esareti
Rakamlar, kaosu düzenlemek için var. Ama ya insanlık? Her istatistiğin ardında bir hikâye, bir mücadele, bir kayıp yatıyor. Hayatımızı sayılarla ölçmek, duyguları, hayalleri ve acıları yok saymak demek. Peki, bu soğuk matematikten sıyrılıp insan odaklı bir geleceği nasıl inşa ederiz? Soru bu, cevap ise hepimizin elinde diyelim ve ülkeyi yönetenlere, "sayılar geçicidir, ama insanlık bıraktığın iyilikle sonsuza dek yaşar. İnsanlık, yürekte taşınan sevgiyle ölçülür, sayılarla değil" diyerek noktayı koyalım.
Yorumlar
Yorum Gönder