Sorunları Çözemeyen İktidara Halktan Sert Tepki: "Yeter, Söz Milletindir"
Türkiye, yangınlardan sellere, depremlerden maden facialarına, enflasyondan göç krizine kadar bitmeyen sorunlarla boğuşuyor. 23 yıldır iktidarda olanlar, halkın feryadına kulak tıkarken, çözümsüzlük ve ihmalkârlık ülkeyi kaosa sürüklüyor. Vatandaş ise artık "Yeter, söz milletindir" diyerek tepki gösteriyor.
Türkiye, yıllardır birbiri ardına gelen krizlerle boğuşuyor. Yangınlar ormanları küle çeviriyor, seller şehirleri yutuyor, depremler binaları yerle bir ediyor, madenlerde işçiler hayatlarını kaybediyor, enflasyon halkın belini büküyor, göç krizi ise toplumsal barışı tehdit ediyor.
Peki, bu sorunların sorumlusu kim?
Yirmi üç yıldır ülkeyi yöneten, tüm yetkileri elinde bulunduran, devletin her imkanına sahip olan iktidar!
Ancak, halkın feryadı yükseliyor: vatandaş, “Sorunlar dağ gibi, çözümünüz yok; tek bildiğiniz siyasi kin kusmak!” diyerek sosyal medyadan ses yükseltiyor.
Orman yangınları her yaz yürekleri dağlıyor. Muğla’da, Antalya’da alevler Ege ve Akdeniz kuşağında yaşanan yangınlar günlerce söndürülemiyor, köyler boşalıyor, doğa tahrip oluyor. İktidarın envanterinde yeterli yangın söndürme uçağı yok, koordinasyon eksik, önlem desen zaten alınmamış.
Sellerde durum farklı mı?
Ülkenin birçok yerinde ve özellikle Karadeniz’de bir yağmur yağıyor, caddeler göle dönüyor, insanlar boğuluyor. Alt yapı yatırımları yetersiz, dere yataklarına bina izni verenler ise hesap vermiyor.
Depremler, Türkiye’nin gerçeği. Ama 1999’dan beri ne değişti? Hatay, Malatya, Adıyaman, Kahramanmaraş’ta, İzmir’de binalar çöküyor, binlerce can toprağın altında kalıyor. Sorunlar hala çözülmüş değil.
Deprem vergileri nerede?
Kentsel dönüşüm projeleri neden hala kağıt üzerinde? İktidar, müteahhitlere göz yummaya devam ederken, halkın can güvenliği hiçe sayılıyor.Maden faciaları ise bir başka utanç tablosu. Soma’da, Ermenek’te, Amasra’da işçiler göçük altında kalıyor. Denetimsizlik, ihmalkarlık, “kader” denilerek geçiştirilen facialar... İktidar, maden baronlarını kollarken, emekçilerin kanı yerde kalıyor.
Enflasyon, vatandaşın cebini yakıyor. Pazar filesi dolmuyor, asgari ücret eriyor, gençler gelecek hayali kuramıyor. Resmi rakamlar bile %70’leri gösterirken, halkın hissettiği enflasyon çok daha vahim. İktidarın “faiz sebep, enflasyon sonuç” tezi çöktü, ama ekonomi yönetimi hala pembe tablolar çiziyor.
Göç krizi ise ayrı bir yara. Milyonlarca sığınmacı, plansız politikalarla ülkeye kabul edildi. Toplumsal gerilim artıyor, şehirlerde huzur kalmıyor. İktidar, bu sorunu çözmek yerine, muhalefeti suçlayarak sıyrılmaya çalışıyor.
Halk, artık bu beceriksizliği, bu vurdumduymazlığı kaldıramıyor. Her felakette aynı nakarat: “Dış güçler, muhalefet, hainler...”
Yeter!
Sorunların kaynağı, yirmi küsur yıldır iktidarda olanların basiretsizliği, liyakatsizliği ve halktan kopukluğu olarak görülüyor. Vatandaş ise ülkenin hak etmediği bu çözümsüzlük sarmalından kurtulmasının reçetesini ve tepkisini sosyal medyadan, “Yeter, söz milletindir!” paylaşımı yapıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder