Maden Kanunu ile Doğa Katliamı: İktidar Vahşi Kapitalizme Yol Açıyor!!!
İktidarın “Maden Kanunu” ile ÇED’siz madencilik ve acele kamulaştırma dayatması, Hatay’dan tüm Türkiye’ye doğa katliamı yayıyor; halkın toprağına el koyan bu yasa, vahşi kapitalizmin önünü açıyor!
TBMM’de görüşülen ve kamuoyunda “Maden Kanunu” olarak bilinen 215 sıra sayılı yasa teklifi, Türkiye’nin doğasını, halk sağlığını ve yerel yönetimlerin yetkilerini hiçe sayan bir yıkım planı olarak karşımıza çıkıyor.
İktidar, Hatay’da depremin yaralarını sarmak yerine, ÇED süreçlerini bypass ederek 120’den fazla maden ve taş ocağına yol veren bu yasayı şimdi tüm Türkiye’ye dayatıyor. Muğlalı zeytin üreticilerinin açlık greviyle direndiği bu skandal teklif, çevreye, halka ve geleceğe ihanetle suçlanıyor.
ÇED’siz Madencilik. İktidarın Doğa Düşmanlığı
Yasa, çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerini “bürokratik yük” diyerek devre dışı bırakıyor. Üç ay içinde görüş bildirmeyen kurumlar “olumlu” sayılacak, yani çevreye olası zararlar görmezden gelinecek. Bu ise kanser vakaları, hava kirliliği ve ekosistem tahribatı gibi halk sağlığını tehdit eden risklerin yok sayılması demek. İktidar, doğayı koruma mekanizmalarını ortadan kaldırarak maden şirketlerine sınırsız imtiyaz tanıyor. Hatay’da ÇED’siz açılan madenler ve beton tesisleri, bu yasanın “pilot uygulaması” gibi adeta bir doğa laboratuvarına dönüştü.
Teklifin en vahim noktalarından biri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) beş yıl boyunca acele kamulaştırma yetkisi vermesi ve bu süreyi bir defaya mahsus uzatma hakkını Cumhurbaşkanına sunması. Zeytinlikler, meralar ve ormanlar, halkın rızası alınmadan maden ve enerji projelerine peşkeş çekilecek. Bu, halkın toprağına resen el koyma anlamına geliyor ve hukuk devleti ilkesini açıkça çiğniyor.
Ceza ile Doğa Tahribatı Meşrulaştırılıyor
Yasa, ruhsat cezalarından gelir elde etmeyi hedefliyor. 2024’te kesilen 7 milyon TL’lik cezalar, devlet bütçesine katkı sunmaktan çok, doğa tahribatını adeta “satın alınabilir” hale getiriyor. İktidar, çevre suçlarını para cezasıyla geçiştirerek maden şirketlerine “tahrip et, öde, devam et” mesajı veriyor.
Vahşi Kapitalizmin Kanunu
Maden Kanunu, yerel halkın sesini susturan, çevresel denetimleri ortadan kaldıran ve doğayı sermayeye teslim eden bir utanç belgesi. Hatay’daki yıkım denemesi, Muğla’da devam eden direniş ve tüm Türkiye’ye yayılma tehdidi. Bu yasanın iktidarın doğa düşmanı politikalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor. İktidar, halkın sağlığını, toprağını ve geleceğini hiçe sayarak vahşi kapitalizme hizmet etmekle eleştiriliyor.
Meclis içinde ve dışında yüksek gerilimli kavgalara neden olan maden yasası görüşmeleri, AKP ve MHP oylarıyla geçti. Muhalefet ise Türkiye’nin dört bir yanındaki yurttaşlara, bu yıkım yasasına karşı seslerini yükseltmeye ve doğasına sahip çıkmaya davet etti.
Yorumlar
Yorum Gönder