"Cahillik, Bir Toplumun En Büyük Yüküdür" Diyen Diyojen'in Yüzyıllar Önceki Uyarısı Hala Geçerli!!!
Eski Filozof Romen Diyojen'e "Dünyanın en ağır yükü ne?" diye sormuşlar. O da "Cahil bir insan" demiş. Şimdi bu söz, AKP yöneticilerinin "Biz en çok cahil kesimden oy alıyoruz" sözleriyle tekrar gündemde.
Bu tartışmalar sürerken, dün Ankara'da yaşanan iki olay, iktidarın farklı insan gruplarına nasıl davrandığını açıkça gösterdi. "Şeriat" diye bağıran bir gruba polis karışmazken, hak arayan eğitimli insanlara ve işçilere sert müdahale edildi. Bu durum, AKP'nin "cahil seçmen" lafıyla birleşince, iktidarın siyaset anlayışı, toplumdaki ayrışmayı daha da derinleştiriyor.
Diyojen'in Eleştirisi ve Ankara'daki Zıtlıklar
Diyojen'in cahilliği büyük bir tehlike olarak görmesi, düşünen ve bilgili vatandaşların önemini vurgular. Ama Ankara'da olanlar, bu idealden ne kadar uzaklaştığımızı üzücü bir şekilde gösteriyor. Bir yanda, hukuk devletine aykırı bir şekilde "şeriat" isteyen gruba dokunulmaması, diğer yanda ise anayasal haklarını kullanan eğitimli gençlere, emeklilere, zeytin ağaçlarını ,doğasını koruyan köylülere ve işçilere orantısız güç kullanılması, iktidarın farklı gruplara nasıl baktığını ortaya koyuyor.
AKP'nin "Cahil Seçmen" Sözü ve Uygulamadaki Farklılık
AKP'li eski Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Eğitim seviyesi arttıkça AK Parti'nin hitap ettiği alanın daha da daraldığını görüyoruz" itirafı, partinin kendi seçmenini nasıl gördüğünü anlatırken, Ankara'daki olaylar bu görüşün pratikte nasıl bir çifte standarda dönüştüğünü gösteriyor. Şeriat isteyen gruba hoşgörü gösterilmesi, iktidarın belirli düşünce gruplarına daha anlayışlı davranırken,
hak arayan diğer gruplara sert müdahalesi ise eleştirel sesleri kısmak istediğini gösteriyor.
Bu durum, şu soruları akla getiriyor:
Kanun Herkes İçin Eşit mi?
Demokratik bir devlette herkesin eşit haklara sahip olması ve kanun önünde aynı muameleyi görmesi beklenir. Ankara'daki farklı müdahaleler, kanunların herkese eşit uygulanıp uygulanmadığını düşündürmüyor mu?
İktidar Kimin Sesini Duyuyor? "Cahil seçmen" diyerek kendi kitlesini tanımlayan iktidar, neden eleştirel düşünen, hak arayan eğitimli insanları ve işçileri dinlemek istemiyor? Farklı taleplere neden bu kadar farklı tepkiler veriliyor?
Toplum Daha Çok Ayrışıyor mu?
Toplum Bilimciler AKP iktidarının bazı gruplara özel davranması ve diğerlerine baskı uygulamasını, toplumdaki kutuplaşmayı artıran bir yaklaşım olarak değerlendiriyor ve bu durumun, toplumdaki barışı, huzuru olumsuz etkileyecek sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor.
Diyojen'in yüzyıllar önceki uyarısı hala geçerli. Cahillik, bir toplumun en büyük yüküdür. Ama şimdi bu yüke, iktidarın ayrıştırıcı siyaseti ve kanunların eşit uygulanmaması gibi sorunlar da ekleniyor. Halkın eleştirel düşünme ve hak arama çabalarının engellenmeye çalışıldığı bir ortamda, iyi bir gelecek inşa etmek zorlaşıyor.
Özetle; Ankara'daki olaylar, herkesin insan haklarına, hukuka, demokratik değerlere sahip çıkmasının ve çifte standartlara karşı birlikte durmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Yorumlar
Yorum Gönder