Yüzbinlerce Vatandaş Cezalar ve Yıkımla Karşı Karşıya!

Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde olduğu gibi Türkiye'de binlerce kooperatif üyesinin, "hobi bahçeleri" için Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından kesilen yüklü para cezaları ve yıkım kararları büyük bir mağduriyet ve endişe yaratmış durumda. 

Kooperatif üyeleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığı'na ve Cimer'e verilen dilekçeler konunun ciddiyetini ve yarattığı toplumsal huzursuzluğu gözler önüne serdi. Ayrıca Ankara'da 800'ün üzerinde kooperatif binlerce masraf ederek dava açtı bu davaların bir kısmı devam ederken bir kısmı ise idare mahkemeleri görevsizlik kararı verdi.
Para Cezalarının ve Yıkım Kararlarının Detayları
Ankara Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından, S.S. Hacımuratlı Doğa Evleri Konut Yapı Kooperatifi, S.S. Hacımuratlı Güney Yıldızı Konut Yapı Kooperatifi ve S.S. Tek Güzel Sukent Konut Yapı Kooperatifi gibi kuruluşlara, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 13. maddesi kapsamında izin alınmaksızın tarım arazilerinde fiili hisseler oluşturularak arazi bütünlüğünün bozulduğu gerekçesiyle idari para cezaları kesildiği belirtildi. Bu cezalar, 5403 sayılı Kanunun 21. maddesinin 5. fıkrası ve 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca onaylandı.

Örnek olarak, 20 yıllık Sınırlı Sorumlu Hacımuratlı Güneyyıldızı Konut Yapı Kooperatifi'ne 1,5122 hektarlık bir "tarla" vasfındaki arazide 3.388 m^{2} alanda izinsiz kazı-dolgu, parsel içi yol ve konut yapıldığı gerekçesiyle 702.834,00 TL idari para cezası uygulandı. Sınırlı Sorumlu Tek Güzel Sukent Konut Yapı Kooperatifi'ne ise 3,7124 hektarlık arazide 3.750 m^{2} alanda benzer ihlaller nedeniyle 984.322,00 TL idari para cezası kesildi. Sınırlı Sorumlu Hacımuratlı Doğaevleri Konut Yapı Kooperatifi'ne de 1,7201 hektarlık arazide 1.890 m^{2} alanda parsel içi yollar oluşturularak ve konut yapılarak tarımsal amacı dışında kullanıldığı tespitiyle 723.414,00 TL idari para cezası uygulandı.
Kesilen idari para cezaları, 5326 sayılı 1992 yılında çıkarılan Kabahatler Kanunu'nun 26. maddesi gereği tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Ankara Defterdarlığı Muhasebe Müdürlüğü'ne ödenmesi gerekiyor. Erken ödeme durumunda (1 ay içinde) %25 indirim uygulanacağı belirtilirken, taksitli ödeme imkanı için İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne başvuru yapılması gerektiği ve ilk taksitin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi şartıyla bir yılı aşmamak üzere dört eşit taksitte ödeme yapılabileceği ifade edildi. Taksitlendirme durumunda peşin ödeme indirimi uygulanmayacağı da vurgulanıyor.
"İmar Barışı" ile Çatışan Uygulamalar
Bu dilekçelerde, ilçe belediyeleri aynı arsadan emlak vergisi alıyor. Büyükşehir belediyesi numaratör verdiği için ayrıca bir para alıyor şehircilik bakanlığı imar barışı imar barışı adı altında bir belge vererek yine bir para tahsis ettiği, şimdi ise aynı arsa için tarım ve orman bakanlığı tarım arazisi üzerine ev yaptınız diyerek 20.000 TL'den aşağı olmamak kaydı ile üye başı kesiyor. Bundan sonra da 2. ve 3. cezayı da keserek sonunda yapılan konutların da yıkacağı ifade ediyor.  

Bu belgenin ardından belediyelerce kapı numarası verildiği ve elektrik, su, doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinin kamu tarafından büyük ölçüde sağlandığı belirtildi. Birçok kooperatifin %90'ının ev ve bahçe duvarlarını tamamlayarak dış kapıları otomatik hale getirdiği, özellikle pandemi döneminde yoğun olarak kullanıldığı ve şu anda "hobi bahçesi" olarak tonlarca ağaç dikilip meyve ve sebze yetiştirildiği ifade edildi.

Ancak, Tarım ve Orman Müdürlüğü'nün bu evlerin ve hobi bahçelerinin yıkımını talep ettiği, yıkılmadığı takdirde cezanın üç katına çıkacağı ve yıkım masraflarının kooperatif üyelerinden tahsil edileceği belirtiliyor. Bu durumun, "imar barışı" için alınan Yapı Kayıt Belgelerinin geçersiz olduğu anlamına geldiği ve büyük bir hukuksal belirsizlik yarattığı dile getirildi.
Mağduriyet ve Ekonomik Yansımalar
Mağduriyet yaşayan kooperatif üyeleri ve hobi bahçeleri sahipleri, genellikle emeklilerden oluşan bu kitle. Üyeler; Binlerce liralık masraf yaparak edindikleri bu mekanları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmaları nedeniyle büyük bir üzüntü, kaos ve huzursuzluk içinde. Ayrıca, bu hobi bahçeleri sayesinde çapa, bahçe bakımı, inşaat tadilatı yapan, tesisatçı, elektrikçi gibi sektörlerde birçok kişinin geçimini sağıyor. Cezalar ve yıkımlar nedeniyle bu sektörlerin durma noktasına geldiğini ve arazi alım satımının da sıfıra düştüğü belirtiliyor.
Hobi bahçesi sahiplerinin belediyelere Numarataş, emlak vergisi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na Yapı Kayıt Belgesi için zaten ödeme yaptıkları, şimdi de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün ceza kesmesinin, tek maaşla çalışan veya emekli olanlar için yıkım anlamına geldiği belirtildi.
Çözüm Çağrısı ve Yetkililere Mesaj
Üyeler verdikleri dilekçelerinde; Tarım ve Orman İl Müdürlüğü'nün ve Valiliğin yıkım konusunda kararlı olduğunu, belediyelerin ise Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bu yapıları tarım arazisi kapsamından çıkarmadığı sürece hiçbir şey yapamayacaklarını ancak emlak vergisi almaya devam edeceklerini belirtti. 
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı İl Müdürlükleri ise 5403 sayılı kanuna göre sorumlu olacakları için ceza ve yıkım işlemini yapmak zorunda olduklarını ifade ediyor.

Sadece Gölbaşı'nda 1000'den fazla kooperatif olduğu düşünüldüğünde, bu durumun Türkiye genelinde yaratacağı tedirginlik ve huzursuzluğun bir "yangın yerine" dönüşebileceği uyarısı yapıldı. Üyeler, yöneticilere seslenerek, "Mademki bizlerden bu kadar para alıyorsunuz, yıllar önce yapılmış evlere kalıcı bir ruhsat vererek vatandaşın mağduriyetini neden gidermiyorsunuz?"

Üyeler, konunun Cumhurbaşkanlığı İletişim ve Cimer Başkanlıkları aracılığıyla Tarım ve Orman Bakanlığı, Valilikler ve Belediyelerden görüş alınarak Cumhurbaşkanı'na sunulması ve yeni bir düzenleme çıkarılmasının tek çözüm olduğu belirtildi.

Geçtiğimiz yıl, kamuoyunda "hobi bahçeleri" olarak bilinen yerlerdeki yıkımlar konusunda "Kooperatiflere ve şirketlere ait bu tür yerlerin korunacağı" hükmünün bulunduğuna ancak bu hususun dikkate alınmadığına da dikkat çekildi. Üyeler, büyük bir tedirginlik ve feryatların söz konusu olduğunu belirterek, konunun hassasiyetini ve çözüm beklentisini dile getirdi. Çevreci kesimler ise yıkım kararı alındığında bölgelerin tarım arazisinden daha çok betonlaşmış arazilerin çevre kirliliği oluşturacağı uyarısında bulunuyor.

Öte yandan konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı'na önerge veren ve gelen yanıtı Kulislerden.blogspot.com ile paylaşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, Tarım ve Orman Bakanlığı'na  kooperatiflere ait tarım arazilerinin ve tüzel kişiliklerin özelleştirme kapsamında olup olmadığı, bu arazilerin kooperatiflere devriyle ilgili detayları sordu. Barut, özelleştirme kapsamına alınan kooperatif arazilerinin durumu, Adana, Ankara ve diğer illerdeki tarım arazilerinin durumu, elektrik ve su gereksinimlerinin karşılanıp karşılanmadığı gibi konuları ele aldı.

Ayrıca, 5 bin TL'nin üzerindeki kooperatif gelirlerinin vergilendirilip vergilendirilmediği, kooperatiflerin özelleştirme kapsamına alınmasıyla ilgili düzenlemeler ve bu süreçte mağduriyetlerin olup olmadığını da sordu.
Bu Bir Soygun
CHP'li Barut, önergesine gelen yanıta tepki göstererek: "Tarım ve Orman Bakanlığı'nın cevabında sadece 5403 sayılı kanunun kendilerine yetki verdiğinden bahisle bu kadar insanın mağdur edilmesinden hiç bahsetmemektedir. Ayrıca şehircilik bakanlığının daha önce verdiği Yapı kullanma belgesinden de hiç bahsetmiyor ve toplanan paraların nereye ve kimi harcandığı belirtilmemektedir. Öte yandan ikinci ve üçüncü cezalar yazarak altından kalkılamayacak yeni mağduriyetler yaratmaktadır. İktidar bir taraftan değerli orman ve tarım arazilerini yabancı maden şirketlerine peşkeş çekerken, diğer taraftan tarım yapılma özelliğini yitirmiş arazileri tarım arazilerine dönüştürmeye çalışmak tam bir çifte standarttır. Özetle bu bir soygundur."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı