AKP’nin İmamoğlu Hamlesi Ters Tepebilir: CHP’den ‘Yargısal Taciz’ Eleştirisi”
CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı “yargı görevini yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla ilgili dava, 12 Haziran 2025’te görülen duruşma 16 Temmuz 2025’e ertelendi.
İmamoğlu’nun duruşmaya katılmaması ve avukatlarının süreci “usulsüz” olarak nitelendirmesi, CHP cephesinde davanın siyasi bir kumpas olduğu yönündeki görüşleri daha da güçlendirdi.
X platformunda paylaşılan bilgilere göre, İmamoğlu’nun savunmasında öne çıkan ifadeler, davanın hukuki değil, tamamen siyasi saiklerle yürütüldüğüne işaret ediyor.
İmamoğlu, 27 Ocak’ta Saraçhane’de gerçekleştirdiği “Turpun Büyüğü” konuşmasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik eleştirileri nedeniyle suçlanmıştı. Savunmasında, “Aldığımız nefese dava açıyorsunuz. Her davanın savcısı aynı, bilirkişisi aynı, hukuksuzluğu aynı” diyerek yargı sürecinin taraflı olduğunu vurguladı. CHP lideri Özgür Özel de, İmamoğlu’nun yargılanmasının “sistematik bir yargısal taciz” olduğunu ifade ederek, “Biz yargılanmıyoruz, rehin tutuluyoruz” sözleriyle iktidara sert bir eleştiri yöneltti.
AKP Kulislerinde Çelişkili Yorumlar
İktidar kulislerinde, İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve devam eden davalarla ilgili farklı sesler yükseliyor. Bazı AKP’li yöneticiler, bu sürecin “hukuki” olduğunu ve İmamoğlu’nun suçlamalara karşı somut delillerle mücadele etmesi gerektiğini savunuyor. Ancak, partinin deneyimli isimleri arasında kaygı hakim. İmamoğlu’na yönelik bu davaların, kamuoyunda “mağduriyet” algısı yaratarak CHP’nin elini güçlendirebileceği endişesi dile getiriliyor. Bir AKP kurmayı, “Bu operasyonlar halkta ters tepebilir. İmamoğlu’nun mağdur edilmesi, Erdoğan’ın geçmişte yaşadığı şiir davasına benzetiliyor, bu da muhalefeti konsolide edebilir” yorumunu yaptı.
CHP: “Yargı, İktidarın Sopası Haline Geldi”
CHP kulislerinde ise İmamoğlu’nun davası, AKP’nin 2028 seçimleri öncesinde muhalefetin güçlü isimlerini saf dışı bırakma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. İmamoğlu’nun X’te yankı bulan 15 Mart konuşması, bu algıyı destekler nitelikte: “Beni suç örgütü kurmakla suçlayacaklar. Etrafımdaki insanları suçlu gösterecekler. İşin içinde savcılık var diye kanmayın, ortada hukuki bir mevzu yok. Koltuklarını korumanın peşindeler.” CHP’li bir yetkili, “Bu dava, İmamoğlu’nu siyasi yasaklı hale getirerek cumhurbaşkanlığı adaylığını engelleme amacı taşıyor. Yargı, iktidarın sopası haline geldi” diyerek tepkisini dile getirdi.
16 Temmuz Ertelemesi ve Siyasi Mesaj
Davanın 16 Temmuz’a ertelenmesi, CHP çevrelerinde “yargı sürecinin uzatılarak İmamoğlu’nun üzerindeki baskının sürdürülmesi” olarak yorumlandı. İmamoğlu’nun avukatları, duruşmanın Silivri’ye taşınmasını ve usulsüzlükleri gerekçe göstererek katılmama kararı alırken, bu erteleme “iktidarın psikolojik baskı taktiği” olarak nitelendirildi. X’te paylaşılan bir başka gönderide, İmamoğlu’nun “Bir avuç insan, önümüzdeki seçimi kazanabilsin diye bizi rehin tutuyor” sözleri, CHP tabanında geniş yankı buldu.
Siyasi Bir Hesaplaşma mı?
İmamoğlu’nun davası, hem X platformunda hem de siyasi kulislerde hararetli tartışmalara yol açıyor. CHP, bu sürecin Erdoğan’ın 2028 seçim stratejisinin bir parçası olduğunu ve yargının siyasi bir araç olarak kullanıldığını iddia ederken, AKP içindeki bazı isimler bile bu hamlenin ters tepebileceği uyarısında bulunuyor. İmamoğlu’nun “Bizans oyunları” olarak nitelediği bu dava, Türkiye siyasetinde tansiyonu yükseltmeye devam ediyor.
Yorumlar
Yorum Gönder