İktidar İnfaz Yasasıyla Gençleri Susturmak mı İstiyor?
İktidarın meclise sunduğu yeni infaz yasasındaki bazı maddelere yapılan eklemeler tedirginlik yarattı.
Türk ceza kanunu (TCK) 170. Maddesine yapılan eklemeyle kurusıkı silahlar “genel güvenliği tehlikeye sokma” kapsamına alındı. Kalabalık alan vurgusu ise doğrudan sokak eylemlerini hedef alıyor.
İktidarın Meclis’e sunduğu infaz yasa teklifinin 12. maddesi, Türk Ceza Kanunu’nun 170. maddesinde yapılan kritik değişiklikle dikkat çekiyor. "Genel güvenliği kasten tehlikeye sokma" suçuna artık kurusıkı silahlar da dahil ediliyor. Üstelik bu eylemlerin kalabalık alanlarda gerçekleştirilmesi halinde cezalar artırılacak. Hukukçulara göre bu düzenleme, yalnızca kamu güvenliğini değil, aynı zamanda sokak eylemlerini ve gençlik hareketlerini de doğrudan hedef alıyor.
19 Mart Eylemine Katılan Gençler Bu Maddeden Yargılanacak mı?
Bu yasanın yalnızca teoride kalmayacağının ilk işareti ise çok geçmeden geldi. 19 Mart’ta İstanbul’da düzenlenen ve ekonomik kriz ile genç işsizliğini protesto eden yüzlerce kişinin katıldığı eylemde, bazı gençlerin kurusıkı tabanca sıktığı iddiası, yeni düzenlemenin nasıl uygulanacağına dair ciddi soru işaretleri yarattı.
Olayın ardından gözaltına alınan bazı gençlerin, eğer yasa teklifindeki bu madde yürürlüğe girerse, TCK 170 kapsamında ağırlaştırılmış ceza tehdidiyle yargılanabileceği konuşuluyor.
Gençliğe Hukuki Kıskacın İlk Adımı mı?
İnsan hakları savunucusu Av. Nilay Soydan, bu durumun tehlikeli bir emsal yaratabileceğini söylüyor:
"Barışçıl bir protestoda, panik yaratmak amacı taşımayan bir kurusıkı eylemi bile ağır bir suç gibi yorumlanırsa, bu doğrudan gençlerin siyasi katılımını bastırmak anlamına gelir. Yeni madde, keyfi yorumlara çok açık."
Korku Siyaseti Hız Kesmiyor
CHP ve DEM Parti milletvekilleri, kurusıkı silah düzenlemesinin özellikle gençlere ve toplumsal muhalefete karşı kullanılacağından endişeli. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis’te yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
"Bu yasa teklifinden sonra 19 Mart gibi eylemlere katılan her genç potansiyel suçlu ilan edilecek. Hedef açık: Sokakları susturmak."
Barışçıl Toplanma, Gösteri Yürüyüşü Tehlikede
Yasa teklifinde dikkat çeken bir başka unsur da, suçun “kalabalık alanlarda” işlenmesi halinde cezaların artırılacak olması. Uzmanlara göre bu ifade, açıkça toplu gösteri ve protestoları kapsıyor. Bu da, anayasal bir hak olan “toplanma ve gösteri yürüyüşü” özgürlüğünün ciddi biçimde tehdit altına girdiği anlamına geliyor.
Güvenlik Bahane Amaç Susturmak mı?
TCK 170’e yapılan bu eklemenin kamu güvenliğini artırmak için mi, yoksa toplumsal muhalefeti bastırmak için mi getirildiği tartışma konusu. 19 Mart gibi örneklerle birlikte düşünüldüğünde, iktidarın bu düzenlemeyi özellikle gençlik hareketlerini hedef almak için kullandığı yönünde güçlü endişeler var. Türkiye'de artık kurusıkı bir tabanca, sadece bir ses değil, aynı zamanda bir ceza gerekçesi olabilir.
Haberdeki görsel yapay zeka ile yapılmıştır
Yorumlar
Yorum Gönder