Demokrasiye Zincir: İktidardan CHP’li Belediyelere Hizmet Yasağı!

Erdoğan iktidarı, CHP’li belediyelere kredi engeli ve haciz kıskacıyla halkın hizmet alma hakkını gaspediyor; demokrasiye darbe vuran bu baskı, vatandaşları cezalandırıyor!

Türkiye’de yerel yönetimler, halkın en temel ihtiyaçlarını karşılayan, hizmetin doğrudan vatandaşa ulaştığı kritik birimlerdir. Ancak, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik iktidarın uyguladığı politikalar, bu hizmetlerin aksamasına yol açacak kadar ağır bir baskı oluşturuyor. 

En son adım ise CHP’li belediyelerin dışarıdan kredi almasının engellenmesi yönünde atıldı. Bu, sadece belediyelerin değil, halkın da cezalandırılması anlamına geliyor. Erdoğan iktidarının bu hamlesi, demokratik rekabetin ruhuna aykırı bir şekilde, muhalefetin elindeki belediyeleri mali açıdan boğma stratejisinin yeni bir halkası olarak değerlendiriliyor.
Kredi Engeli: Hizmete Darbe
CHP’li belediyeler, özellikle 2019 ve 2024 yerel seçimlerinde büyük başarılar elde ederek İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin gibi büyükşehirlerde halkın güvenini kazandı. Ancak, iktidar bu başarıyı hazmedememiş olacak ki, belediyelerin projelerini hayata geçirmek için ihtiyaç duyduğu uluslararası kredilere onay vermiyor. Örneğin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Sefaköy-Beylikdüzü-Tüyap metro hattı için bir yıldır beklediği kredi onayı, hâlâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın masasında bekletiliyor. Aynı şekilde, İzmir’in depremzedeler için Dünya Bankası ile anlaştığı 340 milyon dolarlık kredi, Muğla’nın su ve enerji projeleri için Fransız Kalkınma Ajansı’ndan sağladığı 230 milyon avroluk kredi ve Adana’nın hafif raylı sistem için bulduğu 275 milyon dolarlık kredi, merkezi hükümetin engeline takılmış durumda.

Bu krediler, halkın yaşam kalitesini artıracak altyapı, ulaşım ve afet sonrası destek projeleri için hayati önem taşıyor. Ancak iktidar, “kamu yararı” gerekçesiyle bu projeleri bloke ederek CHP’li belediyeleri çalışamaz hale getirmeyi hedefliyor. Bu, sadece belediye başkanlarının değil, milyonlarca vatandaşın hizmet alma hakkının gaspedilmesi demek.
Mali Kıskaç: Borç Tahsilatı ve Haciz Tehditleri
Kredi engelinin yanı sıra, iktidar, CHP’li belediyelerin SGK ve vergi borçlarını “kaynağından tahsil etme” politikasıyla mali bir kıskaç uyguluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz 2024’te yaptığı bir konuşmada, CHP’li belediyelerin borçlarının Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kesileceğini açıkça belirtti. Bu borçların büyük bir kısmı, CHP’nin 31 Mart 2024 seçimlerinde AKP’den devraldığı belediyelerden miras kaldı. Örneğin, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 23 milyar liralık borcu, Balıkesir ve Denizli gibi illerdeki milyonlarca liralık borçlar, AKP döneminden kalan yükler.

Dahası, Aralık 2024’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Erdoğan’ın “belediyeleri silkelemekte fayda var” talimatı üzerine, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin ve Şişli gibi CHP’li belediyelerin hesaplarına haciz uyguladı. Bu hacizler, belediyelerin personel maaşlarını ödemesini bile zorlaştırırken, vatandaşların hizmet almasını doğrudan tehdit ediyor. CHP’li yöneticiler, bu hamlelerin “halkı cezalandırma” amacı taşıdığını vurguluyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, “İktidar, CHP’li belediyelerin hizmetlerini engelleyerek halkı cezalandırıyor” derken, Genel Başkan Özgür Özel de bu politikayı “mali darbe” olarak nitelendirdi.
İktidarın Çifte Standardı
İktidarın bu politikaları, çifte standartlı bir yaklaşımı da gözler önüne seriyor. CHP’li belediyeler borçları nedeniyle sıkıştırılırken, AKP’li belediyelerin borçları için benzer bir baskı uygulanmıyor. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Sayıştay raporlarına dayanarak, Kocaeli ve Samsun gibi AKP’li belediyelerin milyarlarca liralık borçlarının görmezden gelindiğini açıkladı. Ayrıca, AKP’li belediyelerin borçlarını gayrimenkul mahsuplaşması yoluyla ödeyebildiği, ancak CHP’li belediyelere bu imkanın tanınmadığı belirtiliyor.

Bu ayrımcılık, sadece mali politikalarla sınırlı değil. İktidar, CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar ve yargı baskısıyla da hareket alanlarını daraltıyor. 31 Mart 2024 sonrası, çok sayıda CHP’li belediyeye “usulsüzlük” iddialarıyla soruşturma başlatıldı, bazı belediye başkanları gözaltına alındı. Bu, iktidarın “kayyum” politikalarını hatırlatan bir tehdit olarak algılanıyor.
Amaç CHP’yi Zayıflatmak
İktidarın bu hamlelerinin ardında, CHP’nin yerel yönetimlerdeki başarısını gölgeleme ve 2028 genel seçimleri öncesinde muhalefeti zayıflatma amacı yatıyor. CHP, 2024 yerel seçimlerinde 46 yıl aradan sonra birinci parti olmuş, AKP’yi geride bırakarak Türkiye nüfusunun yaklaşık %74’ünü yöneten belediyeleri kazanmıştı. Bu başarı, halkın CHP’li belediyelerin hizmet odaklı yaklaşımına duyduğu güvenin bir göstergesi. Ancak, iktidar, bu başarıyı engellemek için her yolu deniyor.

Gazeteci Nuray Babacan, iktidarın bu politikalarını “mali darbe” olarak nitelendirirken, Erdoğan’ın talimatıyla hazırlanan bir yasa taslağının Ekim 2024’te TBMM’ye getirildiğini ve belediye borçlarının bütçeden kesilmesini öngördüğünü belirtti. Bu düzenleme, CHP’li belediyeleri mali açıdan felç etme riski taşıyor. X platformunda da bu duruma tepki büyük; kullanıcılar, iktidarın CHP’li belediyeleri “silkelediğini” ve adaletsiz bir yaklaşım sergilediği görüşü yayılıyor.
İktidar Halkı Cezalandırıyor
Erdoğan iktidarının CHP’li belediyelere yönelik bu politikaları, demokratik bir hukuk devletinde kabul edilemez. Yerel yönetimlerin halka hizmet sunma yetkisi, merkezi hükümetin siyasi hırslarına kurban ediliyor. CHP’li belediyeler, kısıtlı kaynaklarla bile kreşler, kent lokantaları, ulaşım ve altyapı projeleri gibi halk odaklı hizmetler üretirken, iktidar bu çabaları baltalamak için elinden geleni yapıyor. Kredi engelleri, haciz tehditleri ve yargı baskısı, sadece belediyelere değil, milyonlarca vatandaşa zarar veriyor.
Bu politikalar, iktidarın halkın iradesine saygı duymadığını gösteriyor. 31 Mart’ta sandıkta CHP’yi tercih eden vatandaşlar, şimdi kendi seçtikleri belediyelerin hizmet üretmesinin engellenmesiyle cezalandırılıyor. İktidar, “hizmet değil, intikam” peşinde. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in dediği gibi, “Belediyelerimizin elini kolunu bağlamak, hizmeti aksatmak” isteyen bu zihniyet, Türkiye’nin demokrasi ve refah yolculuğuna zarar veriyor.
Halkın İradesine Saygı Gösterin
Türkiye, ekonomik kriz, deprem yaraları ve sosyal sorunlarla boğuşurken, iktidarın enerjisini muhalefet belediyelerini engellemeye harcaması utanç verici. CHP’li belediyeler, halkın teveccühünü kazanmış, kısıtlı imkanlarla bile örnek hizmetler sunmuştur. İktidar, bu başarıyı gölgelemek yerine, halkın yararına çalışmayı seçmelidir. Kredi engellerini kaldırın, haciz tehditlerinden vazgeçin ve halkın iradesine saygı gösterin. Aksi takdirde, bu baskıcı politikalar, sadece CHP’yi değil, Türkiye’nin demokrasisini ve geleceğini hedef alıyor."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı