Yeni Türkiye Mi, Siyasi Kumar Mı? Lozan Tartışmasının Perde Arkası!
DEM Parti’nin Lozan’ı “asimilasyoncu” olarak nitelendirmesi, AKP ve HÜDA PAR gibi siyasi İslamcı çizgideki partilerle şaşırtıcı bir kesişim yaratırken, iktidarın bu tartışmayı stratejik bir manevraya dönüştürdüğü konuşuluyor.
Peki, AKP’nin asıl hedefi ne? Lozan’ı hedef alarak Cumhuriyetin kurucu değerlerini mi sorguluyor, yoksa iç ve dış politikada yeni bir oyun mu kuruyor? İşte kulislerden sızanlar ve tartışmanın perde arkası.
Lozan Neden Gündemde?
Kulislerde, Lozan Antlaşması’nın yeniden tartışmaya açılmasının tesadüf olmadığına inanılıyor. 1923’te imzalanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini uluslararası alanda tescil eden bu anlaşma, uzun süredir AKP’nin bazı isimleri tarafından “kısıtlayıcı” olarak eleştiriliyordu. HÜDA PAR’ın Lozan’ı “hilafetin kaldırılmasına zemin hazırlayan bir işgal” olarak nitelendirmesi, iktidarın bu söylemi daha da radikalleştirdiğini gösteriyor. DEM Parti’nin ise Lozan’ı “Kürt haklarının reddedildiği bir belge” olarak tanımlaması, farklı bir perspektiften aynı eleştirel çizgiye eklemleniyor.
Ankara’da konuşulanlara göre, bu ittifak göründüğünden daha planlı. AKP’nin, Lozan tartışmasını hem muhafazakâr tabanını konsolide etmek hem de dış politikada “Yeni Osmanlı” vizyonunu güçlendirmek için kullandığı iddia ediliyor. Bir kulis kaynağı, “Lozan’ı tartışmaya açmak, Cumhuriyetin seküler ve üniter yapısını yeniden şekillendirme çabasının bir parçası” diyor. Ancak bu strateji, hem iç hem de dış politikada ciddi riskler barındırıyor.
AKP’nin Stratejisi: Siyasi İslam ve Kürt Kartı
Kulislerde, AKP’nin HÜDA PAR ile ittifakının, siyasi İslamcı ajandayı güçlendirme hedefiyle şekillendiği konuşuluyor. HÜDA PAR’ın “faize dayalı ekonominin kaldırılması” ve “Diyanet’in özerkleştirilmesi” gibi talepleri, AKP’nin muhafazakâr seçmenine hitap eden bir vizyonu destekliyor. Ancak bu ittifak, HÜDA PAR’ın Hizbullah ile geçmişteki bağları nedeniyle kamuoyunda tepki çekiyor. Bir muhalefet kaynağı, “AKP, Gaffar Okkan’ı katledenlerin siyasi uzantılarıyla kol kola girerek kendi tabanını bile rahatsız ediyor” iddiasında bulundu.
Öte yandan, DEM Parti ile “Lozan karşıtlığı” üzerinden dolaylı bir mutabakat arayışı da dikkat çekiyor. Kulislerde, AKP’nin bu hamlesinin Kürt meselesine çözüm kisvesi altında siyasi pragmatizmle şekillendiği belirtiliyor. PKK’nın silah bırakma kararı ve Öcalan’ın koşullarına dair düzenlemeler, AKP’nin “terörsüz Türkiye” söylemini güçlendirse de, Lozan’ı hedef almak tehlikeli bir tartışmayı alevlendiriyor. Bir yetkili, “Lozan’ı ‘Kürt haklarının reddi’ olarak sunmak, Kürt seçmende sempati toplama çabası gibi görünüyor, ama asıl hedef Türkiye’nin üniter yapısını tartışmaya açmak” diyor.
Riskli Hamleler ve Çelişkiler
AKP’nin Lozan tartışmasını körüklemesinin ciddi çelişkiler doğurduğu konuşulan kulislerde, Ulusal birlik tehlikesine dikkat çekiliyor ve Lozan'ın, Türkiye’nin tapu senedi görüşü dillendiriliyor. Anlaşmayı tartışmaya açmak, yalnızca tarihsel bir belgeyi değil, Türkiye’nin sınırlarını ve egemenliğini sorgulamak anlamına geldiği ifade ediliyor. X platformunda bir kullanıcı, “Lozan’a karşı olanlar, Cumhuriyetin tapusunu yırtmak istiyor” kaygısını paylaşırken, bu hamlenin toplumsal kutuplaşmayı artıracağı görüşü ağırlık kazanıyor.
Siyasi İslamın Gölgesi: AKP’nin HÜDA PAR ile ittifakı, seküler Cumhuriyet değerlerine meydan okuduğu ileri sürülen siyaset kulislerinde, bu ittifakın muhafazakâr tabanı konsolide etse de, seküler seçmenle bağları kopardığı belirtiliyor.
Kürt Meselesinde Samimiyetsizlik
DEM Parti ile dolaylı mutabakat, Kürt meselesine samimi bir çözümden çok, oy hesaplarına dayanıyor. HÜDA PAR’ın “İslamcı” yaklaşımı, Kürt seçmenin talepleriyle örtüşmüyor. Bir kaynak, “AKP, Kürt meselesini çözmek değil, kullanmak istiyor” iddiasında bulundu.
Dış Politikada Yalnızlaşma
Lozan’ı tartışmaya açmak, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalara bağlılığını sorgulatabilir. Kulislerde, bu söylemin Yunanistan ve Ermenistan gibi ülkelerle gerilimi artırabileceği konuşuluyor.
Kulislerden Çıkan Soru: AKP Ne Planlıyor?
Ankara’da konuşulanlara göre, AKP’nin Lozan tartışmasını körüklemesi, “Yeni Türkiye” söylemini güçlendirme çabasının bir parçası. Ancak bu strateji, tehlikeli bir kumar olarak görülüyor. Bir kulis kaynağı, “AKP, Lozan’ı hedef alarak hem iç politikada tabanını bir arada tutmayı hem de dış politikada bölgesel liderlik hayallerini meşrulaştırmayı planlıyor. Ama bu, Türkiye’nin kurucu değerlerini riske atıyor” diyor. X’te bir paylaşım ise durumu özetliyor: “AKP, siyasal İslamcılarla ve bölücülerle Lozan düşmanlığında birleşiyor.”
Toplumsal Barış mı, Siyasi Kumar mı?
Siyaset kulislerinde, AKP’nin Lozan tartışmasını siyasi bir araç olarak kullanmasının, toplumsal barışı zedeleyeceği ve Cumhuriyetin temel ilkelerini aşındıracağı endişesi hâkim. Türkiye’nin ihtiyacı, Lozan’ı tartışmaya açmak değil, kurucu değerleri güçlendirerek eşitlik ve barışı sağlamak. AKP’nin bu riskli hamleleri, yalnızca muhalefeti değil, kendi tabanını da sorgulamaya itiyor.
Kulislerden sızan bir diğer soru ise şu: “AKP, Lozan’ı hedef alarak gerçekten yeni bir Türkiye mi inşa etmek istiyor, yoksa iktidarını sürdürmek için her yolu mu deniyor?” Bu sorunun yanıtı ise önümüzdeki günlerde daha da netleşecek gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder