300 Öğrencinin Hâlâ Cezaevinde Olmasına Tepkiler Sürüyor: Gençliğin Geleceği Karartılıyor
Üniversite öğrencilerinin çeşitli protestolar ve demokratik eylemler nedeniyle hâlâ cezaevinde tutulmasına yönelik tepkiler çığ gibi büyüyor.
301 öğrencinin hâlâ özgürlüklerinden mahrum bırakılması, kamuoyunda infial yaratırken, iktidarın sessizliği ve yaklaşımı ise sert eleştirilerin hedefi oldu.
"Barışçıl Eylemler, Suç Değil Demokratik Haktır"
Öğrenci tutukluların büyük çoğunluğunun barışçıl protestolara katıldıkları, düşüncelerini ifade ettikleri ya da sadece sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alındıkları biliniyor. Hukukçular, iktidarın bu uygulamasının hem Anayasa’ya hem de uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu vurguluyor.
Muhalefet “Gençleri Susturarak Ülke Yönetilmez”
Muhalefet partileri ve insan hakları savunucuları, iktidarın gençliği baskı altında tutmaya çalıştığını, fikir özgürlüğüne yönelik bu saldırının ülkenin demokratik geleceğini kararttığını belirtiyor. CHP'den yapılan açıklamada, "Bu gençler bizim geleceğimiz. Onları hapse atarak değil, dinleyerek ve anlayarak ilerleyebiliriz" denildi.
Aileler Endişeli, Gelecek Belirsiz
Tutuklu öğrencilerin aileleri ise her geçen gün artan kaygılarını dile getiriyor. Uzun süren tutukluluklar nedeniyle eğitimleri yarıda kalan öğrencilerin hem psikolojik hem de akademik olarak ciddi zarar gördüğü ifade ediliyor.
İktidar Sessizliğini Koruyor
Tüm bu tepkilere rağmen, iktidar cephesinden konuyla ilgili net bir açıklama yapılmış değil. Adalet Bakanlığı'nın konuya dair soruları yanıtsız bırakması ve herhangi bir yargı reformu adımının atılmaması, kamuoyundaki öfkeyi daha da büyütüyor.
Bir Soru Hâlâ Yanıt Bekliyor: Neden?
Gençliğin sesi neden bu kadar rahatsız edici bulunuyor? Düşüncelerinden ötürü cezalandırılan öğrencilerle birlikte toplumun en dinamik kesimi susturulmak mı isteniyor?
Bu sorular yanıt beklerken, toplumun birçok kesiminde "Gençlerin geleceği karartılıyor" düşüncesi yayılırken, tepkiler de yükseliyor.
Yorumlar
Yorum Gönder