İmamoğlu'nun Tutuklanması AKP'yi Karıştırdı: “Bu İşin Altından Kalkamayız”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart 2025’te “yolsuzluk” soruşturması kapsamında Marmara Cezaevi’ne gönderilmesi, AKP içinde beklenmedik bir çatlak yarattı.
Parti kulislerinden sızan bilgilere göre, bu hamle iktidar cephesinde hem sessiz bir panik hem de örtülü bir eleştiri dalgası doğurdu. Üst düzey isimler sessizliğini korurken, parti tabanından ve orta kademe yöneticilerden yükselen fısıltılar, AKP’nin bu operasyonu savunmakta zorlanacağını işaret ediyor.
“Halk Bize Bunu Yedirmez”
AKP’nin deneyimli bir milletvekili, isminin gizli kalması kaydıyla şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı: “İmamoğlu’nu sandıkta yenemedik, şimdi yargıyla devre dışı bırakıyoruz. Ama bu iş halka anlatılamaz. Ekonomi zaten dibe vurmuş, dolar 50 TL’yi geçmiş, esnaf kan ağlıyor. Bir de bu operasyon mu açıklanacak vatandaşa? ‘Yolsuzluk yaptılar’ diyoruz, ama kendi geçmişimizdeki ihale dosyalarını unutmuş gibi davranamayız. Bu işin altından kalkamayız.” Parti içinde bu görüşü paylaşanlar, İmamoğlu’nun mağduriyet algısıyla muhalefetin elinin güçleneceğinden endişeli.
“Öcalan’la Görüşürken İmamoğlu’na Terör Suçu mu?”
Kulislerde en çok tartışılan konulardan biri, İmamoğlu’na yöneltilen “kent uzlaşısı” üzerinden “teröre yardım” suçlamasının çelişkisi. Bir AKP il yöneticisi, “Abdullah Öcalan’la görüşmeler yapılırken sesimiz çıkmadı, şimdi İmamoğlu’nun yerel seçim ittifakını terörle ilişkilendiriyoruz. Bu nasıl bir mantık? Kendi tabanımıza bile bunu savunamayız” diyerek parti yönetimini eleştirdi. BBC Türkçe’ye konuşan bazı AKP’liler, bu çelişkinin kamuoyunda iktidarın inandırıcılığını zedelediğini düşünüyor.
“Kim Verdi Bu Kararı?”
Operasyonun parti içinde nasıl planlandığı da soru işareti. Kulislerde, “Bu kadar büyük bir adım Erdoğan’ın onayı olmadan atılamaz” görüşü ağırlık kazansa da, bazı isimler sürecin kontrol dışına çıktığını öne sürüyor.
“Ekonomiyi Unutturamayız”
AKP’lilerin bir diğer kaygısı, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ekonomik krizi gölgede bırakamayacağı. Bir bölge milletvekili, “Kırılgan ekonomiyle uğraşırken bu operasyonu yapmak, ateşe benzin dökmek gibi. Sokaklar karışırsa, iş dünyası da bize sırt çevirir. TÜSİAD’ın sessizliği bile bir mesaj” yorumunda bulundu. Parti içinde bazıları, bu hamlenin iktidarın elini zayıflatıp erken seçim baskısını artıracağından korkuyor.
“Siyasi İntihar mı, Yoksa Plan mı?”
Kulislerde iki farklı görüş tartışılıyor. Bir grup, İmamoğlu’nun susturulmasının muhalefeti sindireceğini ve 2028 seçimleri öncesi avantaj sağlayacağını savunuyor. Ancak diğerleri, “Bu, siyasi intihar. Halkın öfkesi sandığa yansırsa, geri dönüşü olmaz” diyerek tepkili. Parti tabanından bir yetkili, “Yargıyı bu kadar açık bir şekilde siyasete alet etmek, AKP’nin sonunu hızlandırabilir. Kendi kellemizi kesiyoruz” sözleriyle sert bir uyarıda bulundu.
AKP’nin Kendi Kazdığı Kuyu mu?
İmamoğlu’nun tutuklanması, AKP içinde birliği değil, ayrışmayı tetiklemiş görünüyor. Parti, bir yandan “yargı işini yapıyor” savunmasını yaparken, diğer yandan kendi tabanından gelen “Bu iş bize zarar verir” seslerini bastırmakta zorlanıyor. Kulislerdeki hava, iktidarın bu hamlesinin ters tepebileceği yönünde. Eğer sokak protestoları büyür ve ekonomi daha da kötüleşirse, AKP’nin İmamoğlu operasyonunun faturasını ağır ödeyebileceği konuşuluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder