Mal Varlıklarına El Konulması: Hukukun Değil, Siyasetin Kirli Bir Hamlesi

İki gün önce gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun’un mal varlığına el konulması kulislerde, "Hukukun değil, siyasetin kirli bir hamlesi" olarak değerlendirildi. 

Yaşanan olumsuzlukların kaynak nedeninin saray yönetimi olduğu görüşünü dillendiren muhalefet partilerine mensup hukukçu milletvekilleri: "Daha ortada iddianame yok, mahkeme kararı deseniz hak getire, ifade bile alınmamış… Ama iktidarın “bağımlı” yargısı, bir gecede mallara çökmekte tereddüt etmiyor. Bu ne acele, bu ne telaş? Yoksa milletin iradesiyle seçilmiş bir ismi karalayarak, susturarak, sindirerek 2028’in yolunu mu düzlemeye çalışıyorlar?" şeklinde yorumlar yapıyor.

Kulislerde konuşulanlar şöyle: Hukukçu milletvekilleri, “Hukuk mu? O artık sarayın aynası!” İmamoğlu’nun şirketine, Ongun’un varlıklarına el konulması, suçluluğu kanıtlanmadan “suçlu” yaratma çabasının en açık göstergesidir" denilerek mal varlıklarına el konulmasının hukukun değil, siyasetin kirli bir hamlesi olarak değerlendirildi.

İktidara; Hani masumiyet karinesi? Hani adil yargılanma hakkı? şeklinde eleştirel sorularıda yönelten milletvekilleri, Anayasa’yı rafa kaldırıp, yerine “iktidar ne derse o” anlayışını koyanlar, bu hamleyle bir kez daha maskesini düşürdü. İfade alınmadan, delil sunulmadan, savunma hakkı tanınmadan yapılan bu operasyon, hukukun özüne hançer saplamaktan başka bir şey değil.
İmamoğlu bir halk hareketidir
Birileri şunu çok iyi biliyor: İmamoğlu, milyonların umudu. Onu ve ekibini bu şekilde hedef alarak, sadece bir kişiyi değil, bir halk hareketini cezalandırmak istiyorlar. Çünkü İmamoğlu'na yapllanlar aynı zamanda yıllarıdır yapılan hukuksuzluklara, haksızlıklara karşı direnen bir halk hareketine dönüşmüştür.
Ama unuttukları bir şey var: Bu millet, sopayla sindirilecek bir millet değil. “İhaleye fesat, dolandırıcılık, terör” gibi kocaman iftira dolu laflarla şişirilmiş balon suçlamalar, daha önce de defalarca denendi, hepsi patladı. Şimdi aynı senaryoyu yeniden ısıtıp önümüze koyuyorlar.
Ortada delil yok
Soruyoruz: Madem bu kadar eminler, neden şeffaf bir yargılama yok? Neden deliller ortada değil? Neden her şey kapalı kapılar ardında, gece yarısı kararlarıyla yürüyor?
İktidarın bu telaşı, zayıflığının itirafı. Ellerindeki güç eridikçe, hukuku bir sopa gibi sallıyorlar. Ama şunu unutmasınlar: Bu halk, hukuksuzluğu da, siyasi müdahaleyi de görüyor. İmamoğlu’nu ve Ongun’u suçlu ilan etmeye çalışsalar da, asıl suçlu, hukuku katleden bu zihniyet. Gün gelecek, bu gölge oyunları değil, adalet konuşacak. Ve o gün, iktidarın kulislerdeki fısıltıları, milletin gür sesi altında ezilecek." sözleriyle AKP iktidarı sert bir dille eleştiriliyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı