CHP 'Çoklu Liderlik'le İktidara Yürüyebilir!
Türkiye siyaseti, özellikle CHP’de yaşanan dönüşümle dikkat çekiyor. Partinin geleneksel tek lider odaklı yapısından uzaklaşarak “çoklu liderlik” modeline evrilmesi, hem parti içi dengeleri hem de kamuoyundaki algıyı değiştiriyor. Bu yeni dinamikle ilgili, Siyasetçi ve Bilim İnsanı Muhlis Polat, Kulislerden Blogspot.com’un sorularını yanıtladı.
"Çoklu Liderlik, CHP’nin Yeni Normali Olabilir"
-CHP’de son dönemde öne çıkan “çoklu liderlik” kavramından söz ediyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Muhlis Polat: Türkiye’de siyaset uzun yıllar boyunca tek lider üzerine kurulu bir anlayışla yürüdü. Ancak CHP, son dönemde farklı bir model geliştirdi. Özellikle Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Mansur Yavaş gibi üç güçlü figürün yükselmesi, parti içinde yeni bir dinamik oluşturdu. Artık CHP sadece bir kişinin yönettiği bir yapı değil. Farklı yeteneklere ve farklı seçmen gruplarına hitap eden bu üç isim, partinin geleceğini şekillendiriyor. Ben buna "çoklu liderlik" diyorum. Bu model, parti içinde geniş bir temsiliyet sağlıyor ve farklı görüşleri bir araya getiriyor. Çoklu Liderlik, CHP’nin Yeni Normali Olabilir"
"İmamoğlu, Özel ve Yavaş: Üçlü Dinamik Nasıl İşliyor?"
-Peki, bu üç isim arasında nasıl bir denge var? Parti içindeki rollerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Polat: Her biri farklı bir güç merkezi. Ekrem İmamoğlu, İstanbul’u kazanarak CHP’nin uzun süredir kıramadığı “iktidar olamama” algısını değiştirdi ve halkla güçlü bir bağ kurduğu görülüyor. Özgür Özel, parti içinde değişim hareketini başlatarak genel başkanlık koltuğuna oturdu ve örgütü harekete geçiren bir figür haline geldi. Mansur Yavaş ise milliyetçi geçmişiyle CHP’nin tabanını genişletti ve Ankara’daki seçim başarılarıyla güvenilir bir yönetici profili çizdi.
Bu üç liderin uyumlu çalışması, CHP’nin 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkmasını sağladı. Ancak bu güç dengesi, zaman zaman rekabeti de beraberinde getiriyor. Özellikle İmamoğlu ve Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığı için isimlerinin geçmesi, Özel’in ise bu süreci yönetmeye çalışması, partide bir güç mücadelesi yaratabilir.
"Avantaj mı, Risk mi?"
-Çoklu liderlik modeli CHP’ye ne kazandırıyor? Avantajları ve riskleri nelerdir?
Polat: Avantajı şu; Farklı seçmen gruplarına hitap eden üç güçlü figür, CHP’ye geniş bir taban kazandırıyor. İmamoğlu’nun karizmatik ve halka yakın tarzı, Özel’in örgütçü kimliği ve Yavaş’ın sakin, güven veren liderliği, CHP’yi sadece klasik sol seçmenle sınırlamayan bir yapıya dönüştürüyor.
Ancak bu modelin riskleri de var. Parti içindeki çok başlılık, bir süre sonra liderlik krizine dönüşebilir. Örneğin, İmamoğlu’nun parti üzerindeki etkisi bazı çevrelerce “gölge liderlik” olarak nitelendiriliyor. Özel’in genel başkan olmasında İmamoğlu’nun büyük payı olduğu biliniyor, ancak bu durum Özel’in liderliğini gölgede bırakabilir mi? Yavaş’ın ise parti içinde güçlü bir teşkilat desteği olmaması, onu farklı bir konuma yerleştiriyor. Eğer bu üçlü arasında uyum bozulursa, CHP içinde ciddi bir kriz doğabilir."
"CHP’nin Geleceği: Tek Lider mi, Çoklu Liderlik mi?"
-CHP’de bu model kalıcı olur mu, yoksa sonunda tek bir lider mi öne çıkar?
Polat: Çoklu liderlik kavramını bir geçiş süreci modeli olarak değil,kurumsallaşarak kalıcı olmasını sağlayacak bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Bu tür bir çoklu liderlik kavramı otokrokatik tek adam rejimini sonlandıracağı gibi ,demokrasinin toplumun tüm katmanlarını içeren sağlıklı bir sürecin oluşmasını sağlıyacak."
Yorumlar
Yorum Gönder