İktidarın Yargı Hamleleri ve Ters Tepme Riski


İktidar, son dönemde kendisini eleştiren başta muhalefet olmak üzere TÜSİAD, sanatçılar, sendikacılar ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki yargı baskısını artırarak kontrolü elinde tutma stratejisini sürdürüyor. 

Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik “bilirkişi” iddianamesindeki siyasi yasak ve açılan diğer davalarla toplamda 25 yılı bulan hapis talepleri siyaset kulislerinde konuşulan konuların başında geliyor.

İktidarın bu hamlelerinin, muhalefeti sindirmekten çok, ters tepme ihtimalini her geçen gün güçlendirdiğine dikkat çekiliyor.
AKP'lileri endişelendiren durum
Kulislerde konuşulanlara göre, AKP’nin bazı üst düzey isimleri, sert yargı müdahalelerinin partiye zarar verdiğini dile getiriyor. Seçmen, özellikle ekonomik krizin derinleştiği bu süreçte, adalet mekanizmasının iktidar lehine kullanılmasını hoş karşılamıyor. 2023 seçimlerinde yaşanan oy kaybının temel nedenlerinden biri olarak adalete duyulan güvensizliği gören bazı AKP'li isimler, yargı sopasının yanlış kullanılması halinde tabanın daha da çözülmesinden endişe ediyor.

Öte yandan TÜSİAD, sanatçılar, sendikacılar ve sivil toplum kuruluşları üzerindeki baskılar da iş dünyasında rahatsızlık yaratıyor. Ekonomik krizle mücadele eden iş insanları, yatırım ortamının giderek bozulduğunu ve hukuksuz müdahalelerin uluslararası sermayeyi kaçırdığını dile getiriyor. Bazı büyük sermaye grupları, iktidarın demokrasiye müdahalesinin sürdürülemez olduğunu özel görüşmelerde vurgularken, TÜSİAD’ın eleştirilerine karşı gelen tepkiler bile hükümet içindeki çatlağın işaretleri olarak yorumlanıyor.

Gazetecilere yönelik hapis cezaları ve susturma çabaları da medyada sansüre karşı daha büyük bir dayanışma yaratıyor. Kimi muhalif gazeteciler ve medya organları, baskılara rağmen daha cesur yayın politikalarına yönelerek kamuoyunu bilgilendirme çabalarını artırıyor.

İktidarın önümüzdeki aylarda nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini korurken, kulislerde konuşulan senaryolardan biri de uluslararası baskının artması halinde geri adım atmak zorunda kalabileceği. Ancak şu an için görünen tablo, iktidarın daha da sertleşeceği yönünde. Muhalefet ve sivil toplum üzerindeki yargı kıskacının sürmesi, ekonomik krizle birleşince halkın tepkisini büyütebileceği ve olası bir erken seçimde beklenmedik sonuçlara yol açabileceği ifade ediliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meclis Personeline Layık Görülen Kıyafetler Bit Pazarında Bile Yok!

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı