AKP iktidarı Planlama, Sağlıklı ve Güvenli Bir Çevrede Yaşama Hakkını devre dışı bıraktı
Son dönemde gündeme gelen Maden Kanunu, OSB Kanunu, Enerji Tesislerinin Proje Yönetmeliği, Özel Hastaneler Yönetmeliği gibi birçok yasal düzenleme ile imar planı olmaksızın yer seçimi yapılması, yapılaşma koşullarının önünün açılması, başta Şehir Plancıları Odası ve çevre örgütleri olmak üzere toplumun birçok kesimi tarafından eleştirilmeye devam ediyor.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Şehir Plancıları Odası, 6 Şubat depreminde en büyük hasar gören Hatay iline örnek gösterdi.
Oda, Hatay ilinin yeniden inşa sürecinde plansız, programsız, proje bazlı bir yapılaşma süreci izlendiğini planlamanın devre dışı bırakıldığını belirtti.
AKP iktidarını planlama anlayışını devre dışı bırakmakla eleştiren Şehir Plancıları Odası'nın açıklaması şöyle:
"Ülkemizde, uzun erimli ekonomik, toplumsal ve çevresel tahminler/beklentiler üzerinden kentleşmeyi yönlendirmeyi amaçlayan kapsamlı planlı kalkınma yaklaşımının terk edilmesiyle birlikte şehir ve bölge planlama meslek alanının da günden güne etkisiz hale getirildiğine tanık olmaktayız.
Anayasada tariflenen yetki ve sorumlulukları ile faaliyetleri sürdüren meslek örgütü olarak bu gidişatı durdurmak ve tersine çevirmek üzere çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Ancak mesleğimiz, özellikle AKP iktidarının inşaata dayalı büyüme stratejisi kapsamında kurguladığı hız ve performans odaklı kalkınma yaklaşımı karşısında bir zaman kaybı olarak görülmektedir. Planlama süreçleri günden güne içi boşaltılarak araçsal hale getirilmektedir.
Bu yaklaşımın bir yansıması olarak, planlama süreçlerinin sağlıklı yürütülmemesi ve uygulanmamasının da getirdiği ihmallerin sonucu olarak ülke tarihindeki en büyük yıkımın yaşandığı 6 Şubat depremlerinin ardından planlama süreçleri bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile devre dışı bırakılmıştır.
Meslek alanımız, bizzat ülkeyi yöneten anlayış tarafından etkisiz hale getirilmekte, ayak bağı olarak görülmekte ve gün be gün yasal düzenlemeler eliyle içi boşaltılmaktadır. Meslek alanımıza yönelik bu saldırılar karşısında, kamu yararı çerçevesinde bir kentleşme sürecinin yürütülmesi, sağlıklı ve güvenli çevrelerde yaşama koşullarının oluşturulması, doğal ve kültürel değerlerimizin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması için en temel araç olan planlamayı savunmak için üyelerimizi, meslektaşlarımızı, öğrencilerimizi ve planlamanın hayati öneminin bilince olan tüm yurttaşlarımızı hep birlikte, örgütlü bir şekilde hareket etmeye davet ediyoruz."
Yorumlar
Yorum Gönder