Kayıtlar

Kanal İstanbul’un Felaket Reçetesi ve İktidarın Sessizliği!

Resim
İktidarın Kanal İstanbul projesindeki ısrarı muhalefet ve bilim insanları tarafından tepkiyle karşılanırken, hararetli tartışmaları da beraberinde getiriyor. Bilim insanlarının, 8.0 büyüklüğünde deprem riski taşıyan bir bölgede, tsunami ve çevre felaketi ihtimallerine rağmen iktidarın projeyi ısrarla savunması, kulislerde “akıl tutulması” olarak nitelendiriliyor.  Üst düzey bir Çevre Bakanlığı yetkilisi, isminin saklı kalması koşuluyla, “Kanal’ın betonu bir kırılırsa, deniz suyunun yeraltı sularına karışması an meselesi. Bu, İstanbul’un içme suyu kaynaklarını zehirler, tarımı bitirir. Tsunami riski ise cabası,” diyerek projenin yaratabileceği felaketi özetledi. Siyasi analistler, iktidarın projeyi “ekonomik kurtuluş” olarak pazarlamasına rağmen, maliyetlerin kontrolden çıktığını ve çevresel risklerin görmezden gelindiğini vurguluyor. Deprem Bilimci Haluk Eydoğan, "Bu kanal, İstanbul’u yaşanmaz hale getirebilir. Ama iktidar, rant ve prestij uğruna kulaklarını tıkamış du...

23 Nisan Utancı: İktidarın Politikalarıyla Çocukhhmmlar Yoksulluk ve Geleceksizliğe Mahkum Edildi

Resim
Türkiye, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın 105. yılını buruk bir tabloyla karşılıyor. "Yoksulluk En Çok Çocukları Vuruyor" başlığı altında yapılan çarpıcı açıklamalar, ülkenin geleceği olan çocukların derin bir yoksulluk ve umutsuzluk sarmalında kıvrandığını gözler önüne seriyor. Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı bu anlamlı günde, Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında "Yoksulluk ve Sosyal Dışlanma Riski Altında Olan Çocuk" sıralamasında üçüncü sırada yer alması, iktidarın uyguladığı politikaların acı bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Çocuklar Açlıkla ve Yoksunlukla Mücadele Ediyor Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) son raporu, Türkiye'de 6,5 milyon çocuğun aşırı yoksulluk içinde yaşam mücadelesi verdiğini ortaya koyuyor. Bu vahim tablo, ülkenin dört bir yanındaki çocukların yalnızca açlıkla değil, aynı zamanda temel ihtiyaçlardan yoksunlukla da karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun ...

Bilim İnsanlarının Uyarılarına Rağmen AKP'nin Kanal İnadı: İstanbul’un Doğasına Hançer!

Resim
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu nun yanı sıra, Şehir Plancısı olan İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık ve diğer ilçe belediye başkanlarının tutuklanarak cezaevine konmasının ardından, iktidarın Kanal İstanbul Projesinin gündem olması, toplumun birçok kesiminde tepkilere neden oldu. Projenin destekçileri, İmamoğlu'nun olası görevden alınması durumunda projenin hız kazanacağını iddia ederken, bilim insanları ise projenin yaratacağı çevresel ve sosyoekonomik risklere dikkat çekiyor. Bilim İnsanlarından Kritik Uyarılar Projeye başından beri karşı çıkan bilim insanları, Kanal İstanbul'un Marmara Denizi'nde geri dönüşü olmayan tahribatlara neden olacağı uyarısında bulunurken, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, projenin deprem riskini artırabileceğini ve İstanbul'un su kaynaklarını olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor. Görür, "Kanal İstanbul, İstanbul'un başına gelebilecek e...

Fidan'a Sert Tepki: "Haddini Bil" Uyarısı KKTC Çıkmazında Kayboldu

Resim
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın CHP lideri Özgür Özel'e yönelik "haddini bil" çıkışı, Ankara kulislerinde geniş yankı uyandırdı.  Ancak bu çıkışın hemen ardından, AKP hükümetinin KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile ilişkileri üzerinden yürüttüğü politikalar ve bu politikalardaki çelişkiler, Fidan'a yönelik eleştirilerin odağına yerleşti. AKP'nin KKTC Politikası Çelişkili mi? AKP hükümeti, iki yıl önce KKTC'nin TDT'ye gözlemci statüsüyle davet edilmesini, "KKTC'nin tanınması" olarak lanse etmişti. Dönemin Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Konseyi (TDT) Başkanı Binali Yıldırım, "Kıbrıs Türkünün sesi" olarak yüceltilmişti. Ancak son dönemde, KKTC'nin TDT içindeki konumu ve tanınma süreciyle ilgili somut adımlar atılmaması soru işaretleri yaratıyor. Fidan'ın Sessizliği Tepki Çekiyor Hakan Fidan'ın, AKP'nin bu çelişkili politikalarına yönelik sessizliği, özellikle muhalefet ve bazı diplomat...

Bakan Tekin'e Tepki Yağıyor: Bilimin Tabutuna Çivi Çakıldı!

Resim
Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) açıkladığı 20 bin öğretmen atama kontenjanları, eğitim camiasında deprem etkisi yarattı. Matematik, fen bilimleri, Türkçe gibi temel alanlar adeta üvey evlat muamelesi görürken, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği  kontenjanları zirveye oynadı. Bu tablo, iktidarın eğitimde bilimsellikten uzaklaşarak ideolojik önceliklerini dayattığının açık bir göstergesi olarak yorumlanıyor. BİLİMİN YERİNE İDEOLOJİ: EĞİTİMDE GERİLEME VİTESİ! Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, atama sonuçlarını "eğitimde dinselleşme politikalarının pervasız bir tezahürü" olarak nitelendiriyor. Özbay, "LGS'de binlerce öğrenci temel derslerde sıfır çekerken, bakanlığın hala bilimsel eğitimden uzaklaşması akıl alır gibi değil. Bu atamalar, okullarımızı medreseye çevirme hedefinin somut adımlarıdır" ifadeleriyle tepkisini dile getirdi. MATEMATİK AĞLARKEN DİN DERSİ GÜLÜYOR! Matematik öğretmenliği için ayrılan komik kontenjanlar, eğitimdeki uçur...

Yaş 65 Ehliyet İmtihanı Tartışması Büyüyor: Vatandaşlardan Siyasete Eşit Muamele Çağrısı

Resim
Son günlerde ülke gündemini meşgul eden 65 yaş ve üzeri vatandaşların ehliyetlerini yenilemek için belirli aralıklarla sağlık kontrolünden geçme zorunluluğu, kamuoyunda geniş yankı uyandırıyor.  Uygulamanın trafik güvenliğini artırma gerekçesiyle savunulmasına karşın, birçok vatandaş bu düzenlemeye tepkili. Özellikle yaşlı bireylerin "ayrımcılığa" maruz kaldığını düşünenler, ehliyet yeterliliği için getirilen bu özel uygulamanın adil olmadığını dile getiriyor. Vatandaşların tepkisinin odağında ise çarpıcı bir karşılaştırma yatıyor: "Neden sadece 65 yaş ve üzeri sürücüler ehliyet yeterliliği için teste tabi tutulurken, ülkeyi yöneten siyasiler aynı akıl ve sağlık testlerinden geçirilmiyor?" diye sorgulanıyor.  Mecliste görev yapan milletvekillerinin de tıpkı yaşlı vatandaşlar gibi belirli aralıklarla zihinsel ve fiziksel yeterliliklerini kanıtlamaları gerektiği yönündeki talepler giderek yükseliyor. "Onların özelliği ne?" sorusu, sos...

AYM'nin İptal Ettiği Maddeler Torba Yasa İçinde Geri Geliyor: Meclis, Hukukun Üzerinden Mi Atlıyor?

Resim
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 703 sayılı KHK'nın iptal edilen hükümlerinin tekrar yasalaştırılmasını öngören “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı KHK’de Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmelerine başlandı.  32 maddelik teklifin neredeyse tamamı, daha önce CHP’nin başvurusu sonucu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. CHP'li Türeli, iktidarın hem usul hem de esas açısından Anayasa’yı ihlal ettiğini vurguladı. CHP İzmir Milletvekili ve Komisyon Sözcüsü Rahmi Aşkın Türeli, torba kanun yönteminin yanlışlığına dikkat çekerek, söz konusu teklifin usule aykırı şekilde yalnızca Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşüldüğünü, oysa ilgili tali komisyonlara sevk edilmesi gerektiğini söyledi. Türeli, "Meclis İçtüzüğü’nü yok saymak, nitelikli yasa yapım sürecini ortadan kaldırıyor" diyerek eleştiride bulundu. " 703 Sayılı KHK ile Devletin Kurumsal Hafızası Silindi" Türeli, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının ardında ciddi ana...