İnfaz Yasasında “Terör” Tartışması: FETÖ dahil olacak mı? Meclis’te Bayram Öncesi Kritik Viraj
Kurban Bayramı öncesinde Meclis gündemine gelmesi beklenen yasa taslağı, özellikle “terör suçları” ve infaz indirimi kapsamındaki istisnalar nedeniyle siyasi partiler arasında derin görüş ayrılıklarına sahne oluyor.
AKP, MHP, CHP ve DEM Parti’nin farklı öncelikleri, düzenlemenin kapsamını ve zamanlamasını şekillendiriyor. Peki, bu tartışmaların perde arkasında neler yaşanıyor ve infaz yasası Türkiye’nin siyasi ve toplumsal dengelerini nasıl etkileyebilir?
Yasa Taslağının Ana Hatları ve İstisna Suçlar
Meclis’e sunulan infaz yasası taslağı, ceza infaz oranlarını yeniden düzenlemeyi ve bazı suçlarda ceza indirimi sağlamayı hedefliyor.
Sızan bilgilere göre, taslakta infaz oranı genel olarak üçte bir oranına düşürülürken , bazı suçlar bu indirimden muaf tutuluyor.
İstisna suçlar listesi oldukça geniş ve tartışmalı:
Kasten öldürme (TCK 81, 82, 83)
Ağırlaştırılmış yaralama (TCK 87)
İşkence ve eziyet (TCK 94-96)
Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (TCK 102-105)
Uyuşturucu ticareti (TCK 188)
Özel hayata karşı suçlar (TCK 132-138)
Devlet güvenliğine karşı suçlar (TCK 302-339)
MİT yasası kapsamındaki suçlar
Terör suçları (3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu)
Bu suçlar dışındaki hükümlüler için önerilen infaz indirimi, cezaevlerindeki doluluğu azaltmayı ve adli sistemde bir rahatlama sağlamayı amaçlıyor. Ancak, özellikle “terör suçları”nın kapsam dışı bırakılması, siyasi partiler arasında ciddi bir görüş ayrılığına yol açıyor.
DEM Parti: “Siyasi Tutuklular Kapsama Alınmalı”
DEM Parti, infaz yasasının “seçici adalet” anlayışıyla hazırlanmasına sert bir şekilde karşı çıkıyor. Parti kaynakları, özellikle siyasi gerekçelerle cezaevinde bulunanların, yani “terör suçları” kategorisi altında yargılanan siyasetçiler, gazeteciler ve aktivistlerin de infaz indiriminden yararlanması gerektiğini savunuyor. DEM Parti’ye yakın kaynaklar, “Terörle mücadele adı altında geniş ve muğlak bir şekilde tanımlanan suçlamalar, yüzlerce insanın özgürlüğünden mahrum bırakılmasına neden oluyor. Bu düzenleme, hukuk devletinin gereği olarak eşitlikçi bir yaklaşımla hazırlanmalı” görüşünü dile getiriyor. Parti, infaz yasasının mevcut haliyle siyasi mahkumları dışlayarak toplumsal barışa katkı sunamayacağını öne sürüyor.
MHP: “Teröre Asla Taviz Verilmemeli”
MHP ise infaz yasasında terör suçlarının kapsam dışı bırakılmasını kararlılıkla destekliyor. Parti lideri Devlet Bahçeli’nin çevresinden gelen bilgiler, MHP’nin bu konuda tavizsiz bir duruş sergilediğini gösteriyor. MHP kaynakları, “Terörle mücadele, Türkiye’nin beka meselesidir. Ceza indirimi gibi adımlar, terör örgütlerine moral verebilir ve devletin kararlı duruşunu zedeler” mesajını veriyor. MHP, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ bağlantılı suçlar ve PKK ile ilişkilendirilen davaların indirim kapsamına alınmasına kesin bir şekilde karşı çıkıyor. Parti, bu tutumuyla tabanının “güvenlik” odaklı hassasiyetlerini de gözetiyor.
AKP: “Siyasi Risk Dengesi”
AKP içinden gelen bilgilere göre, infaz yasası konusunda daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Parti kurmayları, infaz indiriminin kapsamının genişletilmesi durumunda kamuoyundan gelebilecek tepkilerden çekiniyor. Özellikle “terör suçları”nın indirim kapsamına alınmasının “af” olarak algılanabileceği ve bu durumun siyasi risk yaratabileceği görüşünde. Erdoğan’ın, “Toplumsal hassasiyetler gözetilmeli. Terör suçlarında af gibi algılanabilecek bir düzenleme, hem kamu vicdanını yaralar hem de siyaseten maliyetli olur” dediği belirtiliyor. Bu nedenle AKP, yasanın bayram öncesi değil, bayram sonrası daha kapsamlı bir müzakereyle Meclis’ten geçirilmesini savunuyor.
CHP: “Eşitlik ve Kamu Güvenliği Dengesi”
Ana muhalefet partisi CHP, infaz yasasına temkinli bir şekilde yaklaşıyor. Parti, ceza adaletinde eşitlik ilkesine vurgu yaparken, kamu güvenliğini de göz ardı etmemek gerektiği görüşünde. CHP kurmayları, “Suç kategorilerinin objektif bir şekilde yeniden değerlendirilmesi şart. Ancak bu süreç, ne popülist bir af algısı yaratmalı ne de hukuk devleti ilkesinden taviz vermeli” diyor. CHP, özellikle “terör suçları” tanımının muğlaklığına dikkat çekerek, bu kategorinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor. Parti, diğer taraflarla müzakereye açık olduğunu belirtse de, düzenlemenin aceleye getirilmemesi gerektiği konusunda AKP ile benzer bir çizgide duruyor.
Toplumsal ve Siyasi Yansımalar
İnfaz yasası, sadece hukuki bir düzenleme olmanın ötesinde, Türkiye’nin siyasi atmosferini de doğrudan etkileyen bir konu. Cezaevlerindeki doluluğun azaltılması, adli sistemdeki yükü hafifletmek için önemli bir adım olarak görülse de, “terör suçları” gibi hassas bir meselenin düzenleme dışında bırakılması, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirme riski taşıyor. DEM Parti’nin “siyasi mahkumlar” vurgusu, Kürt sorunu ve ifade özgürlüğü tartışmalarını yeniden alevlendirebilir. Öte yandan, MHP’nin sert tutumu, güvenlik odaklı seçmen kitlesini konsolide etmeyi amaçlasa da, muhalefetin “hukuk devleti” eleştirilerini güçlendirebilir.
AKP’nin temkinli yaklaşımı ise, partinin hem kendi tabanını hem de muhalefetin hassasiyetlerini dengeleme çabasını yansıtıyor. Ancak, düzenlemenin bayram sonrasına ertelenmesi, özellikle cezaevlerinde yakınları bulunan kesimlerde hayal kırıklığı yaratabilir. CHP’nin “orta yol” arayışı ise, partinin hem hükümeti eleştirme hem de yapıcı bir muhalefet rolü üstlenme stratejisini ortaya koyuyor.
Bayram Öncesi Belirsizlik
Meclis’teki infaz yasası tartışmaları, Türkiye’nin hukuk, siyaset ve toplumsal barış ekseninde ki kırılgan dengelerini bir kez daha gözler önüne seriyor. DEM Parti’nin eşitlik talebi, MHP’nin güvenlik odaklı duruşu, AKP’nin siyasi risk hesabı ve CHP’nin temkinli yaklaşımı, yasanın kapsamını ve zamanlamasını belirleyecek temel dinamikler olarak öne çıkıyor. Kurban Bayramı öncesinde Meclis’te yoğun mesai beklenirken, düzenlemenin bayram sonrasına sarkması ihtimali giderek güçleniyor.
Bu süreçte, kamuoyunun tepkileri ve partiler arası müzakereler, yasanın nihai şeklini belirlemede kilit rol oynayacak.
Yorumlar
Yorum Gönder